....

Bir hafta. Tam bir hafta geçmişti. Hergün Ece'yle konuşmak için gidiyor ama konuşamadan geri dönüyirdum. Aslı ise artık eskisi gibi sık aramıyordu. Bir hafta boyunca hotelde kalmıştım. Ama bir haftanın sonunda babam aradı. Evlendikten sonra pek armıyordu. İş için arıyordu bazen. Emre'den satın almaya çalıştığı araziyiyse bir türlü alamamıştı. Diğer teklifte ağır geliyordu. Babamın telefonunu açtım.

"Alo"

"Nerdesin sen hergele?"babamın sesi öfkeliydi. Yoksa Aslı aramızda geçenleri mi anlatmıştı? Yo hayır Aslı hiçbir zaman beni babama şikayet etmezdi. Babama:

"Birşey mi oldu?" diye sordum. Babam kızgın bir şekilde:

"Bak hala birşey mi oldu? diyor. Karın hastanede sen neredesin?" diue sordu. Endişelenmeye başlamıştım.

"N'oldu? Aslı o iyi mi?" diye sordum. Bu sefer babam sesini yavaşlatarak.

"Mert oğlum, biz bakırköy devlet hastanesindeyiz. Buraya bir an önce gelsen iyi olacak." dedi.

"Baba öldürtme adamı. N'oldu söyle.'

"Mert bak oğlum, önce sakin ol."

"Baba lafı dolandırmada anlat."

"Mert oğlum, dün gece sizin eve hırsız girmiş, Aslı'da yalnızmış..." Hayır lütfen!

"Aslı düşük yaptı oğlum." Babam en son ne demişti? Aslı düşük yaptı.

"Peki Aslı, o iyi mi?" diye sorabildim. Ağrıları var ve dinleniyor şimdi. Ama o iyi." Babamın telefonunu suratına kapattım. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordum. Biran önce Aslı'ya yetişmeliydim. Benim her derdime yetişen Aslı'ya. Beni hiç yalnız bırakmayan Aslı'ya. Benim Aslıma. Ama trafik ilerlemiyordu. "Ağhh!" diyr bağırdım ve kornaya vurmaya başladım. Ona yetişmek istiyordum. Ama zaten çok geç kalmıştım. Onu yalnız bırakmıştım. Bir hafta boyunca hiç aramamıştım. O ise beni hiç yalnız bırakmamıştı. Ben sorumsuzun tekiydim.

Nihayet trafik açıldığında hızlıca hastaneye girdim. Arabayı parj edecek bile zamanım yoktu. Babamı tekrar arayıp oda numarasını ve yattığı servisi öğrendim. Aslı'nın odasını bulduğumda içeri girdim. Annem, babam ve Ahmet Amca'da oradaydı. Aslı yorgun görünüyordu. Gözlerinin kızarıklığından ağladığını anlayabiliyordum. Hızlıca yanına gidip elini tuttum. Ama Aslı elini geri çekti. Beni istemiyor gibiydi. Ahmet amca üzerime gelip, "dün gece nerdeydi?kızım tek başına o haydutlarla kaldığında" dedi ve boynumdan asıldı. Babam hemen araya girip:

"Ahmet şimdi bunun sırası değil. Hem Aslının dinlenmesi lazım." dedi. Ahmet Amca, Aslının yorgun gözlerine baktıktan sonra "e eeğh eh" dedi ve kızgın bir şekilde odadan çıktı. Arkasından babamda gitti. Annemse omzuma dokundu ve " ben sizi yalnız bırakayım" deyip ayrıldı. Aslı'yla baş başa kaldığımızda o bana bakmamaya çalışıyordu. Ben ona yaklaşıp:

"Aslı ben üzgünüm" dedim ama o cevap vermedi. Ben:

"Böyle olacağını tahmin etmezdim. Lütfen affet beni" dedim ve başımı onun elleri arasına gömdüm. Aslı ellerini çekti."Aslı böyle yapma lütfen." dedim. O:

"Neredeydin Mert?" dedi. Ben ona ne diyecfktim.

"Neredeydin Mert? Söylesene!" diye bağırdı. Sonra " ya da kiminleydin, diye mi sirmalıyım" dedi. Hayır olamaz. Aslı bu bir haftada benim başka kadınlarla birlikte olduğumu düşünüyordu. " Bu duğru değil!" diye bağırdım. "Aslı ben kimseyle beraber değildim." dedim. O:

"O zaman neden gelmedin Mert? Neden beni yalnız bıraktın?",dedi

"Aslı ben... Sadece biraz zaman ihtiyacım vardı üzgünüm. Lütfen affet beni." dedim. Ama o:

"Yapamam... Mert sen yoktun. O adamlar evimize girdiğinde sen yoktun. Ben yardım istediğimde sen yoktun. Böyle olmasını istemediğini biliyorum. Ama ne fark eder. Sende en az o adamlar kadar suçlusun Mert. Sende diğerleri gibi bebeğimi kaybetmemden suçlusun. Mert beni yalnız bırakarak çocuğumun ölümüne yol açtın. Artık sana bakınca eskisi gibi göremem. Sen benim çocuğumun katili gibisin.". Son sözleri üzerine donup kalmıştım. O andan sonra hiç birşeyin, hiç bir sözün fayda etmeyeceğini anladım. Çünkü bu sözleri ikinci kez duyuyordum. İlk seferini annemden duymuştum. Abimi gömdükten sonra insanlar annemi teselli etmeye çalışıyordu.

"Dik durmalısın bir oğlun öldüyse, diğeri hala yaşıyor" diyorlardı. Annem:

"Yapamam. Mert'i eskisi gibi göremem. Melhin ölümüne o sebep oldu. Mert o araba yolunda oyun oynamasa belki Melih hala yaşıyor olurdu. Mert benim için Melihin katili gibi." dedi. Işte o an susmaya karar vermiştim. Annemin ve diğer herkesin gözünde yok olnayı, görünmez olmayı istemiştim. Şimdi ise tarih tekerrür ediyor gibiydi. Yeni herşeyi mavfetmiştim. Daha fazla dayanamayarak kendimi dışarı attım. Kapıda derinderin nefes aldım. Birinin yanıma geldiğini hissettim. Başımı çevirdiğimde bu kişinin Emre olduğunu gördüm. Ona sinirli bir şekilde:

"Burada ne işin var?" Dedim. O:

"Aslı'yı buraya kimin getirdiğini sanıyorsun?" dedi. Ona şaşırarak baktım:

"Ne?" diye sordum.

"Evet doğru, kanaması başlayınca beni aradı. Bende yardım etmek için gittim. Iyiki de gitmişim. Doktor biraz daha geç kalınsaymış, kan kaybından öleceğini söyledi. Söylesene Mert sen o zaman neredeydin? " Ne diyeceğimi bilmiyorfum. Onun bu işe dahil olması sinirimi bozuyordu. Ama öte yandan onu dahil edende bendim. Aslı dün gece beni hiç aramamıştı. Arasada açmayacağımı biliyordu. Ama Emre'yi aramıştı. Onun telefonunu açacağını biliyordu. Sinirlenmiştim ama en çokta kendime.

"Bu seni ilgilendirmez."

"Öyle mi? O yüzden mi onu bırakmam diyordun. Ben Amerikaya gittim diye laf sokuyordun. Ama ne biliyor musun Mert? Ben Aslı ne zaman kötü bir durumda olsa yanındaydım. Peki ya sen. Sen ne zaman yanındaydın?" Dedi sinirlenmiştim. Bir tane yumruğu suratına çaktım. Ama o karşılık olarak sadece:

"Kaybettin Mert, kabul et kaybettin." dedi. Onun yanından uzaklaştım. Arabamı başka bir mezarlığa sürdüm. Bulunmam gereken mezarı bulduktan sonra. "Merhaba Ece..." dedim. "Artık konuşma vakti geldi."

Merhaba arkadaslar... Bazılarınıx hikayede uyuşmazlık olduğunu düşünüyor. Özelliklede Aslının duyguları konusunda. Ama şöyle birşey varki hikaye genel olarak Mert'in ağzından yazıldı. Yani bir yerde aslının duyguları birazda olda gizemdi. Ayrıca rahatsız olduğum bazı durymlar var. Hikayeyi beğenmenize çok seviniyorum ve size mümkün olduğunca hızlı yazıyorum ama ben hergün yeni bölüm atacağım demedim. Sakın yanlış anlamayın hikayeyi beğendiğini söyleyip yeni bölüm istediğini söyleyenlere birşey demiyorum. Aksine bu yorumlar begendiğinizi gösteriyor ki bende mutlu oluyorum. Ama bazıları birgün yazmayınca bana özelden " yb atmayı düşünmüyor musun?", "kitabını yazmayı düşünmüyor musun" gibi mesajlar atıyor. Arkadaşlar yb bir ya da iki güne geliyor. Böyle şeylere gerek yok. Lütfen yazar kaprisi demeyin çünkü öyle birşey değil. Beni de anlayın tek derdim yb yazmak değil. Bende okuyprum. Kaldıki devamsızlığı umursamayıp bir haftalığına ailemin yanına tatile feldim. Yedi yirmidört bilgisayar başında duramam. Neyse yb yakında gelir öptüm.

Kankamla Evlenmek mi?  (tamamlandı.)Where stories live. Discover now