düğün günü

235K 9.9K 2.1K
                                    

Mert'ten...

Yine zırıl zırıl öten telefon sesiyle uyandım. Ama bu seferki alarmdı. Saate baktım sekizdi. Bu saatte ben hayatta uyanmazdımki. Biraz ayıldıktan sonra hatırladım. "Hee... Ben bugün evleniyordum..." dedim. Ayılma aşamasını atlatınca banyoya gittim. Dün gece bekarlıga veda partisi yapmıştık. Aslı'lar da kına gecesi. Bazen şu kızlara acıyorum. Biz stripçili , dansözlü eğlenirken onlar "kınayı getir aneyyy.." diye ağlıyorlar. Yazık vallahi yazık. Neyse ben yüzümü yıkayıp, iyice ayıldıktan sonra aşağı indim. Babamlar masaya oturmaya başlamıştı. Aslı'lada bizdeydi. Annem;

"Uyandın mı oğlum, bende seni uyandırmaya gidecektim" dedi. Ona "gerek yok alarm kurmuştum" dedim. Sonra geçtim masaya Aslı'nın yanına oturdum. Aslı'nın bakışları üzerimdeydi. Yani üzerimde birşey yoktu aslında. Altıma eşofman altım vardı. Üzerime gece terliyorum diye birşey giymemiştim. Aslı'nın beni izlemesi biryerde garipti. Çünkü biz onunla beraber plaja giderdik ve o beni yarı çıplak çok görmüştür. O zamanlar bana tenezzül edip baktığını hiç görmemiştim. Gerçi plajda herkes öyledir. Ayrıca Aslı'nın yanında mutlaka yakışıklı biri bulunurdu. Ama şimdi onlar yoktu, bende kendi liderliğimi konuşturarak Asslının kulağına;

"N'oldu çok mu beğendin? Merak etme bu gece evleniyoruz" dedim. Aslı önce bana sert sert baktı. Sonra pis bir sırıtış yolladı ve masanın altındaki ayağıma topuklu ayakkabısıyla bastı. Aslında çiğnedi demek daha doğru olur. Ben sessizce inledim. Bu sefer Aslı kulağıma eğilerek "ondan değil gerizekalı, eşofmanını ters giymişsin. ona bakıyordum" dedi. Evet bu benim rezil olma anımdı. Bende salak gibi kendi kendime neler düşünüyordum. Bizim fısıldaşmalarımızı fark eden babam;

"N'oluyor gençler, fıssır fısır. Söyleyin bizde bilelim." Dedi. Aslı ise "Birşey yok Hakan Amcacım, birbirimize ne kadar heyecanlı olduğumuzu söylüyorduk. Öyle değil mi Mert'çim" diye bana sordu. Bende "hıhı" diye geçiştirdim. Annem;

"Rahat bırak çocukları Hakan, bugün onların en mutlu günü" dedi. Bizde hafif gülümseyip karşılık verdik. Yemeklerimizi yediğimizde annem Aslı'ya;

"Bitirdiysen kuaföre gidelim artık Aslı'cım." dedi. Aslı "olur kalkalım" deyince annem bana döndü. "Sizde erkekler berbere gidersiniz artık " dedi. Annemlerr kalkınca bende duşumu aldım ve berbere gittik. Babamın "damat adama damat traşı yakışır" demesi üzerine berber acımadı, bana hava katan o keçi sakalımı kesti. Berberde işimiz bitince eve gittik. Masalar düğün konseptine uygun hazırlanmıştı. Ben elime bir içki bardağı aldım ve dolaaya başladım. Saat üç gibi Aslı'lar geldi. Daha doğrusu Aslı ve kız sürüsü. Aslı'nın ilkokul lise ve üniversiteden ne kadar arkadaşı varsa gelmişti. Hepsi birden gelin odasına girdilet. Aslında bizim evin misafir odalarından biriydi. Ama annem bugün için orayada el atmıştı. Biraz değişiklikten sonra gelin odasına dönmüştü. Gelir gelmez odaya girdikleri için Aslıdan sadece duvağından sarkan tül parçalarını görebilmiştim. İçeri girmeye calıştığımda ise kı sürüsü beni içeri sokmamıştı. "Aahh! Olmaz düğünden önce gelini görmek uğursuzluktur" diye kovdu cadılar. Yine görememiştim ve merakımda ölüyordum. Ben etrafta violta atmaya başlamıştım ki bizim okuldan arkadaşlar geldi. Rıdvan;

"Vayy... Kardeşim çok yakışıklı olmuşsun" diye bana sarıldı. Diğer arkadaşlarlada tek tek sarıldıktan sonra Rıdvan;

"Ulan hala inanamıyorum. Bizim kazanova nasıl evleniyor hemde Aslı'yla." Mahmut diye başka bir arkadaş;

"Ben tahmin ediyordum da bu kadar erken olacağını tamin etmiyorfum." dedi. Rıdvan;

"Nerden tahmin ediyordun oğlum?" dedi. Mahmut;

"E hene kadar aekadaş olsalarda Aslı arkadaş olunamayacak kadar güzel. Erkekler güzel kızlarla arkadaş olmaz, değil mi Mert?" Ben "he? Neydi" dedim. Mahmut;

Kankamla Evlenmek mi?  (tamamlandı.)Where stories live. Discover now