13

548 43 15
                                    

- Günaydın uykucu!

- Bu saatte beni niye uyandırdın Dean?

- Birazdan Sam gelicek Caroline, o yüzden hazırlan ve kahvaltıya gel.

Dean odadan çıkınca kafamı tekrar yastığa gömdüm. Uykum vardı ne yapabilirim ki?

Aşağıdan gelen ikinci bir bağırış sesiyle kalktım.

-Geliyorum!

Ayaga kalkıp dağilan saclarimi umursamadan bir şort bir tişört aldım ve banyoya girdim.

Kısa bir duşun ardından üstümu giyindim ve makyaj aynamin karsisina oturdum.

Elime aldığım allığı yanaklarima değdirmiştim ki buğulu aynada arkamda yüzünü secemedigim biri olduğunu gördüm.

Hızla arka mi döndüm ama kimse yoktu. Sanırım açlık kafa yapmıştı. Hemen aynaya dönüp bulanik kısmı elimin tersi ile sildim.

Masadaki kırmızı ruju alıp tekrar aynaya baktığımda onu gördüm.

-Bonnie!?

Hızla arkama döndüğümde oradaydı. Sinirli bir şekilde üstüme yürümeye başladı. Kollarımı tutup beni sarstı.

- Caroline! Uyanmalısın! Uyan yoksa öleceksin!

Bir anda odanın içi duman dolmaya başladı. Dolap yere doğru düştü ve parçalandı. Etrafımda ateş çemberi oluştu.

Çığlık atarak kaçmaya çalıştım.

-Dean! Yardım et!

-Dean sana yardım edemez Caroline. Beni dinlemelisin. Dean. Seni. Öldürmek. Istiyor. Şimdi en yakın arkadaşına güven. Uyan!!

Bağırarak uyandığımda hemen üstümde duran Dean'ı gördüm.

Onu üstümden itebilecek gücüm yoktu. O kadar güçlü değildim.

- Dean sen.. sen benim üstümde ne yapıyorsun?

-uyurken çok mükemmelsin sevgilim. Seni seyrediyordum.

Dedi ve dudaklarinı dudaklarıma bastırdı.

Gördüğün şey sadece bir rüyaydi Caroline. Dean seni kökenlerden kurtardı. Seni seviyor. Sana asla zarar vermez diye geçirdim içimden.

Evet Dean beni seviyordu. Benim onu sevdiğim gibi.

Dudaklarına karşılık verdim. Ikı saniyeligine kafasını kaldırdı ve konuştu.

- Caroline. Seni seviyorum sevgilim.

Boynumu öpmeye başladığında gözleri mi kapattım..

*1 ay önce*

Klaus elimi tutarak beni evin içine soktu. Kapıdan girince tüm ev halkı bize baktı.

Klaus onlara hiçbir şey demeden beni bir odaya çıkardı. Tahminlerimce onun odasiydi.

Kırmızı ve krem renginden oluşan bir odaydı. Odanın ortasında ki kırmızı perde girer girmez dikkatimi çekmişti.

Klaus hızla perdeyi indirdiğinde birbirlerine sarılarak duran Klaus ve Stefan'ı gördüm.

Klaus birşeyler yaptı ve bir tane kapı açıldı.

Içerisi çizimler, fotoğraflar ve resimler ile kaplıydı. En sona geldiğimizde kapıyı açtı ve kendi resimlerimden oluşan bir oda gördüm.

Ağzım açık kalmıştı. Büyülenmiş bir şekilde resimlere bakıyordum ve gözlerimi alamıyordum.

- Bunları sen mi çizdin? Dedim. cevabını bildiğim halde.

Umutlar Başka Bahara ( Kalijah-Klaroline )Where stories live. Discover now