Bölüm⁴

26 3 0
                                    

31 Mart 1889

"Gustave Eiffel?" diyerek kapiyi caldi biri. Gustave giyindigi siyah takiminin ceketini omuzlarina attiktan sonra kapiya yoneldi. Kapida baskan tarafindan gonderilmis bir araba ve sofor vardi. Sofor, Gustave kapiyi actiginda bir adim geri cekildi ve sapkasini eline aldi.

"Bay baskan sizi almam icin gonderdi."

Gustave son kez uzerine duzelttikten sonra sapkasini aldi ve kapidan cikip arabaya bindi. Seine Nehrinin kenari o kadar kalabalikti ki insanlar boyle buyuk bir yapinin ne amacla kullanilacagini merak ediyordu. Araba insanlarin arasindan gecip Nehrin kiyisinda durdu. Gustave arabadan heyecan icinde indi ve baskanin bulundugu kursuye dogru yurudu. Yapitin diger yardimci mimarlari ve Stephen kursunun onune dizilmis baskanin konusma yapmasini buyuk bir heyecanla bekliyorlardi. Stephen, Gustave'nin geldigini gordugunde o tarafa dogru dondu. Gustave yine umursamaz tavirlariyla onlarin birkac metre otesinde durdu.

Baskan arabasindan indiginde buyuk bir altis toplulugun icine dustugunu dusundu. Neredeyse tum Fransa burada sanirim diye gecirdi icinden. Kursuue dogru cikip ellerini kaldirdiginda sessizlik tekrar hakim oldu. Baskan konusmasini tamamlamaya yakin alkis sesleri tekrar duyuldu.

"Gustave Eiffel'e tesekkur amacli EİFFEL KULESİ'ne adini vermis bulunmaktayiz."

Gustave oldugunca memnun olmus bir tavirla kursuye dogru alkislar esliginde ilerlerken Stephen'in gozu onun uzerindeydi.  Kiskandigi anlamak cokta zor olmuyordu. Kahverengi gozlerini nefret burumustu. Ama yinede sakinligini koruyordu.

Gustave kursuye ciktiginda baskanin elini sıkıp mikrofona uzandi.

"Bu esere adimin verilmesinden dolayi sayin baskana ve siz degerli insanlara cok tesekkur ederim. Ama tabiki esere benim adimin verilmesi bu basarinin arkasinda sadece benim oldugum anlamina gelmez. Ozellikle Emile Naugier, Maurice Koechlin ve tabiki en buyuk katkiyi saglayan Stephen Sauvestre cok buyuk tesekkurlerimi sunuyorum. Bu eserin bas kahramanlari onlardir."

Gustave kursude gozlerini Stephene cevirdi. Stephen yuzune gurur verici bir gulumseme yerlestirip iki yilin sonunda ilk defa Gustaveyi tebrik edip alkisladi. Neredeyse gozleri dolmustu. Basarisinin Gustavenin agzindan duymasi daha mutlu etmisti onu. Cunku Gustave iki yil boyunca hicbir sekilde onlarin yaninda olmamisti.

Gustave kursuden inecekken gozune biri takildi. Kalabaligin ortasinda ay gibi parlayan yuzu gordugunde durup oraya odaklandi. Kizil saclari, giydigi beyaz elbisenin onunu kapatiyordu. İnsanlara yabanci gibiydi. Sanki cevresinde kimse yokmus gibi kalabaligi delip Gustaveye ilerliyordu. Buz mavisi gozleri o kadar insanin arasinda oyle parliyorduki Gustave adeta dona kaldi. Kesinliklikle bu zamana ait degildi diye dusundu. İki yil once evden ciktiginda karsilastigi kizdi bu...

DOLUNAY-EYFEL SIRRI #Wattys2017Where stories live. Discover now