Bölüm³

39 3 0
                                    


14 Ocak 1889

Baskanin odasi oldukca kalabalikti. Kule neredeyse tamamlanmis acilis icin gun sayiyorlardi. Ama henuz kule icin bir isim dusunulmemisti. Stephen baskanin hemen karsisindaki masada oturuyordu. Gustave ise Stephen'in hemen yan masasindaydi. Stephen'in gozleri surekli Gustave'nin uzerindeydi. Gustave ise baskana oyle odaklanmistiki yonunu hic bir yere cevirmiyordu.

Baskan tum ciddiyetiyle masasindan kalkti. Gozleriyle en az otuz kisinin bulundugu salona goz gezdirdi.

"Evet misafirlerim hosgeldiniz. Sizlerde biliyorsunuz ki bikac ay sonra acilacak olan mimarimizin henuz bir adi yok. Sizleri bu hususta toplamis bulunuyorum." dedi ve masadaki su bardigini eline alip dudaklarina goturdu. Nefesini tekrar duzene sokup konusmasina kaldigi yerden devam etti. "Sizler bu mimari icin yardimlarini esirmeyen adamlarsiniz. Bu nedenle hepinize ayri ayri tesekkurlerimi sunuyorum. Ozellikle mimarimiz icin hem maddi hemde manevi acidan destegini esirgemeyen Gustave Eiffel ve sirketine sonsuz tesekkur ediyoruz ve bu mimarimizin adina bu yardimsever kisinin adini koymaktan onur ve gurur duyariz."

Otuz kisiden kalabalik olan salonda uzun sureli bir sessizlik olustu. Stepheen bos bos masasindaki tabagina bakarken yanindaki adamlar sessizligi fisiltilariyla bozuyordu. Stephen fisiltilara daha fazla dayanamayip ellerini masaya sertce koydu. "Kesin sunu."

Gustave memnun olmus bir yuz ifadesiyle ayaga kalkti ve baskana kafasini egip tesekkurlerini sundu. Daha sonrada tekrar masasina oturdu. Gozleri bi an Stefen'in masasina takildi. Stephen oldukca sinirli bir ifadeyle ona bakiyordu. O hic aldiris etmeden tekrar onune dondu ve tabagindaki kivi parcasinin birini agzina atti...

DOLUNAY-EYFEL SIRRI #Wattys2017Where stories live. Discover now