Umut Kırıntıları

44 1 0
                                    

                                                                              *1*

  Nefes almayı hatırlamak kadar naçizane bir hayat.Bir sebebi olmalı, boğulurduk belki de sonunda.Tercihlerimiz midir bizi nefes almaya ki o kadar emin olmayın son nefesimizi vermeye zorlayan? Günah keçisi aramak yersiz olur. Kalbin karanlığına sığınmış bir Leyla..Üşümek nedir getiriyor akıllara. İnsanın kendi kalbi içinde bir kalp, hapsolmuş kalakalmışız içerisinde.Bize gülüyor, gün ayıyor ansızın; içimiz ısınıyor. Sanki bahar şenliği, meğer ömürlük busesi. Göründüğü kadar uzun olmasa gerek hayat, öleceğiz elbet yalnız tek bir soru; ne için? Masanın üzerinde yeşil damlalıklı cam tabağın içerisinde bulunan elmalı kurabiyeler için mi? Belki de sırf ölüyoruz diye sevinen sevdiğimizin son tebessümünü görebilelim diye.

   Merak etmeyin o kadar da acımasız değil hayat. Böyle bir ölümü haketmez seven insan. En azından yaşamalı biraz daha. Görmeli sevdiğini kollarının arasında. Duymalı sesini her şarkı çaldığında. Kim bilir belkide hayallerden ibaret bütün umutlar. Yitirmekten iyi olsa gerek, bir kıvılcım gönlü yakar kavurur; sevdiğinin hatırına dayanır insan. Burada devreye girer hayat. O küçücük naçizane kıvılcım için devreye girer bir yıldız, gerçekleşmeyecekte olsa artı bir umut için dilek tutmanızı ister ve gecenin deminde defalarca kez kayıyor. Sonunda sevmiyor çıkacak olan çift sayıda yaprakları olan bir papatya, sırf siz üzülmeyesiniz diye; vakti gelmeden güneşe bakarak soluyor. Dalından kırılıp yere düşen, yapraklarından arınmış bir dal; yüzünüzde anlık bir tebessüm oluşabilsin diye, sanki onunla birlikte ilk kez yediğiniz pamuk helvanın çöpünü anımsatıyor.

   Böylesine güzel, içimizde buruk bir mutluluk bırakan olaylar; hükmen yenik düşmüş bir takımın sonuca aldırış etmeden arkasında durup ayakta alkışlayan taraftarını akıllara getiriyor. Ama bilindiği gibi hükmen yenik bir takım, bilemeyiz zira vardır mutlu olan; fakat öylesiniz farz edelim. En azından bir gün öyleydiniz. Hatırlatmak devamında hatırlamak acı veriyor belki. Ama kendinize gelin ve yüzleşin. Canlandırın dışa vurmadan gözünüzde. Dalıyordunuz o ilham veren, gece karanlığında ortaya çıkan dolunay gibi parlayan; sanki bakınca biraz daha ömür sunan ahenk misali gözlerine. Hapsolmuş kala kalmışsınız.Siz orada müebbet kalmak isteyen aciz bir mahkum, o ise ebediyen beraat kararınızı verecek acımasız bir hakim. Reddedildi tüm itirazlar, nihayetinde orada hakimin layık gördüğü bambaşka bir mahkum var. Artık adalet bitmiştir gözünüzde.

Umut ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin