Gece yatağa yattığımda uyumak nasip olmasın ki bu oydu!
Ettiğim bedduaya takılmayacak kadar şoka girmiş durumdayım açıkçası. Nasıl bu kadar değişebilirdi bir insan.
Belki de benzettim.
Pekala sakin ol Rüya! Sadece ona çok benziyor sima olarak...
Hem ne olur sanki o olsa?
Gözleri benimkiyle buluştuğunda arsızca sırıttı. Sadece tesadüf,sadece tesadüf..Tüm kızlara öyle bakıyordur eminim.
'Nerden Emin sin be sen Rüya sin'diyen gerizekalı, gereksiz iç sesime küfrettim. Şu an çok panik olduğumun farkındayım ki herkes çoktan oturmuş kitaplarını çıkarırken ben hala ayakta bekliyordum.
Fark edince sırama oturdum ve sıradan birini görmüş gibi davrandım...artık ne kadar başarılı olunabilirse.
"Yeni arkadaşınızla tanışın...daha doğrusu okulumuzun çok eski bir öğrencisi.." birden boğazıma bir şeyler takılır gibi oldu ve öksürmeye başladım. Lanet olsun!
Duygu sırtıma sertçe geçirdiğinde, bildiğiniz geçirdi yalniz, kendime geldim.
"Rüya, iyi değilsen çıkabilirsin kızım" diyen matematik öğretmenimize başımı olumlu anlamda salladım ve sınıftan bir an önce çıkmak için hareketlendim. 'Yeni' ben çıkmadan elini uzattı ve anlamlı anlamlı baktı.
Sert ifademi takınmak yerine rahatsız görüntüsü veriyordum büyük ihtimalle.
"Ben Devrim...geçmiş olsun" altında yatan imayı anlamayacak kadar salak mı görünüyorum?
Bütün sınıf bize merakla bakiyordu, daha doğrusu benim cevabımı merak ediyorlardı.
Eline baktım ve 'dalga geçiyor olmalısın' der gibisinden bir bakış gönderdim. Arkamı döndüm ve kendimi sınıftan attım.
Derin bir nefes alarak merdivenlere yöneldim.
O kim miydi?
Dövdüğüm ve sayesinde korkulan olduğum 'bay çelimsiz' idi. Şu an ona bay çelimsiz diyemeyiz. Fiziği bayağı gelişmiş ve bazı erkeklerin aksine ergenlik yaramış. Burda size pekala upuzun bir betimleme de yapabilirdim ama çok ayrıntı incelemedim. Uygun kelimelerle ifade etmek gerekirse evrim geçirmiş!
Neden geri dönmüş olabileceğini bilmiyorum ama tahminler intikam falan diyorsa işim işti doğrusu. Yeterince hayatımdan nefret ediyorken daha da fazla belanın altına giremezdim. Göbek adım bela gibi bir şey demiyorum yani.
Kantine yavaş adımlarla ilerledim. Nasılsa hoca izin vermişti. Ayağıma gelen fırsatı tepmek doğru olmaz değil mi?
Bir adet brownie intense ve su alarak masalara doğru ilerledim.
Unutmadan ne zaman bir şey düşünsem intense yanımda olur. Çok severiz birbirimizi. Yani şu anki allak bullak olmuş kafama rağmen bunu espri gibi dile getirebiliyorsam işe de yarıyordu.
Öğrencilerin umursamazlığı sebebiyle yırtıklarla dolu olan deri koltuğa yayıldım ve kendimi çikolataya teslim ettim.
Ah kıt beyinli Rüya! Burda önemli bir mesele söz konusu. Sen hala çikolatayla oynaş! Pekala sanırım konumuza dönüyorum.
Onu dövdükten sonra okuldan da ayrılmıştı. Herhalde bir kız tarafından dövülmüş olmak hoşuna gitmemişti.
Buraya gelmesinin benimle bir ilgisi olduğu ne malum hem? Alt tarafi biraz pataklandı diye büyük bir çete kurup planlar yapıp saldıracak değil ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Gittiğinde(Askıya Alındı)
Teen Fiction“Bazen seni bu kadar sevmek canımı yakıyor” dediğinde afallamıştım. Yanlış bir şey mi yapmıştım yoksa? “Keşke hiç sevmeseydim diyorum. Ama olmuyor. Bencil olmak istiyorum. Seni değil kendimi düşünmek istiyorum ama aslında bunların hiçbirini istemiyo...
