Bölüm 6

189 33 22
                                    

MEDYADA AYBARS VAR İYİ OKUMALAR 😍😋

Pamir'in suratına bakmamak için Aybars'ın gidişini izliyordum. Poposuda taş gibiydi mübarek.

Pamir sorgulayıcı bir şekilde suratıma odaklanmıştı. Pamir'e dönüp
"Ne öyle bakıyorsun?" dedim
"Bir açıklaman vardır umarım."

"Pamir bak anlatamayacağım çok şey var lütfen beni anlamaya çalış."

" Her sorun yaşadığında yada mutlu olduğunda koşa koşa bana gelip anlatan Tansu şimdi anlatamayacağım çok şey var mı diyor?"
dediğinde afallamıştım. Gerçekten herşeyimi Pamir'le paylaşırdım. Ama bu konu olmazdı. Eğer Pamir Aybars'ın bana zorla uyuşturucu sattırdığını ve Aybars'ın evinde kaldığımı öğrenseydi ilk işi Aybars'ın karşısına çıkıp ona diklenmek olurdu. Aybars'ı da biliyoruz zaten. Direk kafa göz dalardı güzelim çocuğa.

"Pamir Beni anlamaya çalış lütfen."
"Saat 7'de masada oluyoruz ne demek Tansu. En azından bunu bilmek istiyorum."

"Söyleyemem Pamir. Lütfen daha fazla üsteleme."

"Ben çok yanılmışım. Uzakta olsamda dostluğumuz zedelenmez diye düşünüyordum ama görüyorum ki dostluk adına bir şey kalmamış." deyip masadan kalktı.

Ee benim ne yapmam  gerekiyor şimdi. Peşinden mi gidicem bir de. Sanki dostluğumuz bitti dedik. Aman buda çok abarttı. Diye söyleniyordum ama içim rahat etmeyince kadehimde  yarım kalan şarabı kafama diktim ve masadan kalkıp Pamir'in arkasından gittim. Napiyim yani akşam akşam otobüs veya minibüse binmekle uğraşamazdım.

Pamir arabaya doğru giderken kolundan tutup kendime döndürdüm.

"Zamanı gelince her şeyi anlatacağım. Ayrıca Pamir efendi birdaha dostluğumuza laf edersen üşenmeyip seni kürekle kovalarım." dediğimde Pamir'in asık olan yüzü gülmeye başlamıştı. Beraber gülüştükten sonra arabaya binip yola koyulduk. Sıçtığım bir nokta vardı. Pamir şuanda arabayı Belinay'la kaldığımız eve sürüyordu fakat biz Aybars'larda kalıyorduk. Bir çaresini bulacaktım artık.

Pamir evin önünde durduğunda klasik olarak Pamir'in yanağına öpücük kondurup arabadan indim. Pamir'in gitmesini bekliyordum ama ben apartmana girmeden gidecek gibi gözükmüyordu.

Apartmana girmişken eve çıktım. Işığı açacaktım ama bir türlü açılmıyordu. Süper elektirklerde gitmişti. Faturalarımız çığ gibi büyürken ben hala götümü devirip yatıyordum. Güya  Aybars bey yaptığım iş karşılığında para konusunu halledeceğini söylemişti ama daha ortada birşey yoktu. Odama girip kalan bir kaç eşyamı dolabımdan çıkarıp çantama sıkıştırdım.

Saat çok geç olmuştu ve taksi param yoktu. Ama eve gitmezsem
Aybars'ın söylenmelerini dinleyecektim. Telefonu çıkarıp tam Aybars'ı arayacaktım ki telefonum çaldı. Arayan Aybars'tı
"Efend..."
"Nerdesin?"
"Bizim evdeyim. Kalan bir kaç eşyam vardı onları almaya geldim."
"Tamam beş dakikaya ordayım." deyip suratıma kapattı.

Acıkmıştım ve evde birşey yoktu. Gerçi olsa bile yapmaya üşenirdim zaten. Bir kere  susuzluktan ağzım kurumuştu ama sırf yataktan kalkmamak için su içmeye gitmemiştim be ben.
Kapı çaldığında Aybars olduğunu umut ederek kapıyı açtım. Karşımda Semra teyzeyi gördüğümde  kapıyı suratına kapatacaktım ki elinde ki börekleri görünce vazgeçtim.

"Ah yavrum iyi geceler acıkmışsınızdır . Birşeyler yapıverdim karnınız doysun." Semra teyze konuşurken bir yandan da evin içine bakınmaya çalışıyordu.

KUTUPWhere stories live. Discover now