Bölüm 20 İstanbul' a dönüş.

1.6K 41 18
                                    


Sabah Damla ve ailesiyle kahvaltı yaptık. Sebepsizce kimse konuşmamıştı.

Halam bavulunu hazırladığı için Damla' nın annesi ile (bir adını öğrenemedim ) kahve içerken ben de Damla ile bavulumu toparlıyordum.

Efsane sıcağın altında yürüken asvaltta ki dumanı izlemeye başladım. Yolun sonunda gelmiştik ,arabaya.

Eşyaları alt komşumuzun oğlu yardımı ile yerleştirdik.

Arabaya bindikten sonra kafamı cama yasladım ve kulaklıklarımı taktım. Huzur dolu bir LP şarkısı eşliğinde yolu izledim. Çok sakin bir kaç hafta geçiriyorum. Bu sanki... sanki fırtına öncesi sessizlikti. Bu kafamda korkunç düşüncelere neden oluyordu. Ama bir yandan da iyiydi. Kafam rahat...

Mola vermediğimiz için sadece 2 buçuk saatte istanbul' da olduk.

Alışveriş merkezi sevmeyen halam İstinye Park' a gitme kararı aldı.

H&M' ye girdik sadece.

Halam kıyafetlere bakarken konuştu.
"İstanbul da pek görüşemiyoruz. Burada ki hayatın nasıl tatlım? Arkadaşların var mı?"

"Büyük bir arkadaş çevrem var. Gayet iyi insanlar. " dedim. Halam erkek var mı diye soracağını bildiğim için hemen konuyu değiştirdim.
"Bu elbise nasıl ?" Dedim. Çünkü halama yalan söylemek istemiyorum. Yalandan nefret ediyorum. Ama ben halama bırakın sevgilim olduğunu, arkadaşlarımın arasında erkek olduğunu bile söylesem beni doğrar. Ne kadar rahatsız edici bir durum olsa da kimse bir şey demiyor. Çünkü annemden de babamdan da büyük. Benim annemmiş gibi davranması annemi bile rahatsız ediyor ama kimse uğraşmıyor. Çünkü iyiliğimi düşündüğü için böyle yapıyor.

Bir kaç etek ve bir kaç elbise alıp çıktık.
Kıyafetlerin nasıl olup olmadığını sormaktan başka pek konuşmadık.

Ne ilginçtir ki annemle sürekli araşıp sohbet ettik , tatilim boyunca birbirimizden haberdardık.

Eve geleceğimi biliyordu yani.

Kapıyı açtım ve Doruk efendi karşına çıktı.

"Gelmişsin!" Dedi gülümsemeyle. Sonra kendini toparladı.
"Bilmem geldim mi ?"
"Keşke gelmeseydin. "
"Niye kızlarla koklaşmanı mı engelliyorum. "
"Hııı"
"Hooo"

Nasıl bir anlaşma stiliniz var sizin ya?!?
Böyle. Onunla anlaşmak için biraz anırmak gerekiyor.
(...)

Bavulumu boşaltmaya başlamadan önce annemle görüştüm. Hemen mutfak masasına, annemin karşına oturdum. Son telefonla konuştuğumuzdan beri neler yaptığımı anlattım. Annem heyecanlı ve hareketli halimi sevmeye başlamış gibi gülerek dinledi beni.

Uzun süre YouTube ' den uzak kalmıştım dolayısıyla direk oturup videolar izlemeye başladım bir yandan da bavulumu boşalttım. Babam şehir dışındaymış. İki gün sonra gelecekmiş. Ben yokken pek bir şey olmamış. Yani değişen hiç bir şey yok ve herşey aynı? ilginç.

Yatağın üstünde bilgisayarla uğraşırken bilgisayarın arkasından kapağı tam kapatılmamış olan kitaplığımda ki kutuyu gördüm. Kitaplığa doğru ilerledim. Kutuyu açtığımda içindekilerin sıkıştırılmış ve dağınık bir şekilde olduğunu gördüm. Herşey içindeydi ama dağınıktı. Ben de ki takıntı ileri düzey olduğu için kutularımın içi HEP aynı şekilde olur düzeni. İlginç olan kapım kilitliydi. Anahtar sadece bodrumda var. Bunu sadece annemle babam biliyor. Onlar girmiş olsalar niye bu kutuyu karıştırsınlar? Korktuğum şey babam ile eskiden tartışmıştık ve durduk yere günlüğümü fırlatmıştı. Bu yüzden kilidi kırık duruyor. Nededini sormayın çünkü çok saçma ve karışık bir şey.

Değişim Where stories live. Discover now