DÖNÜŞ

2.6K 97 5
                                    

Medya: Doruk. (Açıklama: evet doruk daha gelmedi ama DOĞUM GÜNÜ. Ve paylaşmak istedim. )
Sabah saat 5 gibi uyanmıştım. Kafamı Mert 'e doğru çevirdim. Uyuyordu.
İzlemeye başladım. Minik burnu ve minik gözleri, kıvırcık kahve saçları, uzun yüzü, yumuşacık teni...

Gözlerini yavaşça açarken sırıttım.
"Günaydın." Dedim.
"koltukta mı uyudun ?"
"Evet. "
"Insan yanıma gelir. "
"Vay seni çıkarcı. Bekle sen !!"dedim gülerek.
"Ne çıkarı?! Senin için dedim. "
"Tabi canım tabi. Fazla kızarıklık dışında nasıl hissediyorsun?"
"Iyi ama çok gezmesem iyi olacak. "
"Bekle biraz. "Dedim ve alnını öpüp odadan çıktım.

~~~

Kısa süre sonra elimde bi tepsi ve üstünde 2 portakal suyu ve 2 tabak kreple içeri girdim.
"Vaaay "
"Tabi olum ne sandın ?"
"Olum ?"
"Ay. Aşkım olcak o aşkım "dedim ve kıkırdadım.
"Kay kenara. "Dedim ve yanına oturdum.

***

Kahvaltı bittikden sonra film izleme kararı aldık. Bilgisayarı açtım. Google 'ye girdim.
"Ne izliyoruz matmazel. "
"Yıldızlararası. "
"Vay. Çok güzel bir film. Çok severim. "
"Bende. Çok severim böyle filmleri. "

Yazar notu: izlemediyseniz ve uzay 'ı seviyorsanız kesinlikle yüzde birmilyon tavsiye ediyorum.

Film bittikden sonra göz yaşımı silip derin nefes aldım. Sesli bir şekilde verirken Mert gülmeye başladı.
"Uzay filminde ağlayanı ilk defa görüyorum. "
"Ama adam uzun süre çocuklarını göremedi resmen~"sözümü kesti.
"Tamam hayatım bir şey demedim. "
"Kesinlikle demedin. "
"Ee bu gün İstanbul' a dönüyorsun. Ne hissediyorsun?"
"Hmm o kadar heyecanlıyım ki anlatamam. "Dedim umursamazca. Hiç gitmesem daha iyi.
"Hiç belli etmiyorsun. "Dedi.
"Sevgilinle dalga geçme. "
"Dalga geçmem sevgilimle. "Dedi ve imalı imalı güldü. 
"Bu gün Derin geliyor. Sen gidiyorsun. "Dedi.
"Derin?"
"Çınar 'ın sevgilisi. "
"NE !!"şok olmuştum. Çünkü Çınar ve sevgili. Bilemiyorum. Beklemiyordum galiba.
"Niye şok geçirircesine bağırdın? "
"Ne bileyim. Açıkçası Derin 'in erkek olmasını bekliyordu. "
"Hee Çınar gay. "Dedi ve güldü.
"Ya dalga geçmesene ! Saat kaçta geliyor?"
"Saat kaç?"
"Bir buçuk. "
"2 saat sonra "
Kapının açılmasıyla yeriden sıçradım. 
İçeri Deniz dalmıştı. Iki gündür eve gelmiyordu. Gördüğüm iyi oldu.
"Nerdesin sen Deniz!"
"Bu gün gidiyorum diye bir kaç işimi hallettim. "
"Ne işiymiş bu ?"
"Sen gel iki dakika kapıya anlatıcam sana. "Dedi kötü bakışlar atarak.
Korka korka koridora çıktım.
"Sana tamam size izin veriyorum derken bokunu çıkarmanı söylemedim. "
"Ne boku? ne izni? "
"Bilmemezlikten gelme! Sana burnumun dibinde yiğişmediğiniz sürece izin var dedim. Sen yan odaya gelmizsin. O yetmiyor gibi yatağındasın!"
"Iyide güneş çarptı diye teyzem otelde bırakmadı. Ayrıca ben onunla uyumadim ya canı sıkılmasın dye yanına gidip film izledim!?!Sen de nerede saçma şeyler var onlara kızıyorsun be !?! "
"Ne Güneş çarpması? Bir şeyi varmı ne zaman oldu?"
"Tabi siz iki gündür evde olmadığınız için bilmiyorsunuz beyefendi. "Dedim. Hızla odadan içeri girdi.
"Mert hastalanmışsın oğlum geçmiş olsun."
"Oğlum ne ya aranızda 2 yaş var sadece. "Dedim.
"Karışmasana kızım sanane. "Dedi Deniz.
"Bak şimdide kızım dedin. "Dedim.
"Lan benim konuşmam öyle. "Dedi Deniz.
"Önemli bir şey yok Deniz abi sadece güneş çarptı. Iyiyim şimdi. "
"Görüyor musun lan ?Şu çocuk bile bana abi diyor sen Deniz de !"
"Hadi be ordan. Sen dedin sevmiyorum abi lafını diye. " dedim.
"Ne bozuyorsun kızım! "Dedi ve bıyık altından güldüğünü saklamaya çalıştı. Bu sırada teyzem içeri girdi.
"Ooo burası bayramlık şenlik. "Dedi Teyzem.
"Tabi canım. "Dedim.
"Bensiz bayram Peki. "Dedi teyzem.
"Teyzoş şimdi biz çok gülüyoruz ya senin yüzün kırışmasın dedik. Kötü mü dedik?"dedim.
"Sen zaten hiç konuşma Duru hanım. Ben buraya 15 dakika sonra hani bir randevun vardı diye hatırlatmaya geldim. "Dedi.
"Aaa ben onu unuttum. Tamam hemen gidiyorum. "Dedim. Ve koşturarak yan odaya saptım. Ben üstümü değiştirirken yan odada ki konuşma seslerini duyabiliyordum.
Mert;
"Ben artık gideyim. "
Teyzem;
"Nereye gidiyorsun daha iyileşmeden? "
Mert;
"Yok teşekkür ederim her şey için. Ben gayet iyiyim çok sağ olun tekrar. "
Teyzem;
"Hayır akşam yemeğine kalacaksın!"
Mert;
"Yo-"
Deniz;
"Akşam yemeğine kalıyorsun! Tamam bitti. "
Mert;
"Peki tamam. Ama en azından yemeğe yardım edeyim. "
Teyzem;
"Tamam olur Duru da iş yok zaten. "
Ben;
"Hey ben sizi duyabiliyorum. "Dedim çantamı alırken.
Açık mavi şort üzerine dizlerime kadar olup da belimden dizime kadar yırtmacı olan tunik tarzı bir tişört giydim. Altıma platformlu bota benzeyen açık bir ayakkabı giyindim. Bir siyah rujum eksikti. Aynada kendime çeki düzen verdikten sonra mutfağa geçtim. Teyzem akşam yemeği için malzemeleri hazırlarken yanağına arkadan bir öpücük kondurdum.
"Ben gidiyorum. "Dedim.
"Seninle geleyim mi ?"dedi teyzem.
"Yoo gerek yok ben giderim. "
"Bari Deniz 'e söyle de seni bıraksın. "
"Tamam. "Dedim ve mutfaktan çıktım.
Salona geçip
"Arabayı hazırla şoför bey. "Dedim Deniz 'e gülerek.
"Başlatma şoförüne. "Dedi ve ayağı kalkıp kapıya gitti. Bu sırada Mert 'in yanına gidip
"Bir, bir buçuk saate dönerim. " Dedim. Ve yanağına öpücük kondurdum. Diğer yanağına giderken bir anda dudağıma yapıştı. Ve hızla kendimi geriye çektim.
" ne yapıyorsun ?!" Dedim fısıldayarak.
"Ne ?"dedi.
"Evdeyiz biri görecek !"
"Sanki tahmin etmiyorlar varya. "
"Olsun. Ben gidiyorum bay !" dedim sinirli bir ifade ile.

Değişim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin