ÇANTA' DAKI NOT

4.4K 159 3
                                    

Multimedya: Deniz

"Bir rahat bırakın! Bu ne sevgi gösterisi be !?!? " dedim. Bora ters bir bakış atarak konuştu.
"DALGA MI GEÇIYORSUN ? NE KADAR ARADIK SENİ. " dedi ağlama takliti yaparak. Aralarından sıyrıldım ve tanımadığım çocuğun yanına gitdim.
"Rahat uyuya bildin mi yatağımda?" Dedi.
"Demek yatağın sahibi sizsiniz. Evet rahattı ama seni de tanıyor olsaydım..." dedim ağız yamultarak.
"Hadi kahvaltıya " dedi ve beni duymamış gibi eliyle işaret yaptı. Herkes masaya geçerken daha adını bile öğrenemediğim çocuk tabakları diziyordu. En son benim tabağımı koyduğu sırada şoka girdim. Aslında şok denmez. Daha çok şaşkınlık. İçinde dün akşamki mor maske vardı. 'Ben bir maske alayım lütfen...' bune amk.
"Bu günün spesyeli bu galiba " dedim gülerek.
"Beğenmediyseniz mutfak da hazır tabak var. Onu alabilirsin. " dedi sinsice bakarak. Belkide ben öyle bir anlam vermişimdir. Maskeli tabağı mutfağa götürdüm. Tezgaha koydum. Diğer tabağı alacakken vaz geçtim. Tabi ya maske! Bu çocuk dün akşam ki maskeli çocuk. Bende diyorum neden maske koyup getirmiş.
Hayırlı uğurlu olsun.
Hayırlı uğurlu ölsün bence.
Peki bir şey demedim.
İçinde yemek olan tabağı alıp salona geçtim. Masaya oturup konuştum.
"Demek beni evinde esir tutan çocuk sensin. " dedim. Diğerleri bana baktılar ama ben tabağıma bakıyordum.
"Esir tutan derken? Uyuya kalan sensin. "
"Uyandıra bilirsin. " sinir bozuculuk mod on. En iyi yaptığım şeydir.
"Kıyamadım... " dedi bana bakarak ama ben hala tabağıma bakıyordum.
"Kıyamazsın ben kıyma değilim. "
"Gıcık mısın? "
"Bunu sen soruyorsan EVET!" Dedim. Bu sefer ona baktım. İMALİ İMALİ...
Kahvaltı bittikden sonra herkes kapıya yöneldi. Doğal olarak ben de. Tam kapıdayken içimden şu geçti ' uffff merak ettiğim soruları soramadım. Yine aynısı oldu. '
(Hatırlatma: Rüzgar Duru 'yu öptüğü sırada Duru sırf meraklanıp kendi kendini yememek için durup soru sormuştu.)
Kapıdan çıkmış adımımı atarken hala adını öğrenemediğim çocuk arkadan seslendi.
"GÖRÜŞÜRÜZ DURU. " dedi ve el salladı. Bu benim adımı nerden biliyo Looo.

***

"DEFNE !!!!" Dedim heyecanla. Arabanın üstünde olduğum için dışarıda yürüyenler bana bakıyorlardı. Defne kafasını yukarı çıkardı.
"NE ?!?!!!" Dedi bağırarak.
"TEYZEME HABER VERMEDİK. BÜTÜN GECE MERAK ETMİŞTİR! !!"
"BİZİMLE BİRLİKTE OTELDE KALDIGINI SÖYLEDİM. "
"AAAAA TEŞEKKÜRLER. "
Otele geldiğim sırada çantamı unuttuğumu fark ettim. Bu sırada Bora içeri daldı. Elisa
"Oha üstümüzü giyiniyor olabilirdik!" Dedi.
"Benim için sorun olmazdı ama neyssseee... " dedi ve güldü.
"Mina şu an burada değil diye bu kadar rahat konuşma! " dedim gülerek. Arkadan bir çanta çıkardı ve bana uzatarak
"Çantan kuzenimin evinde kalmış. " dedi. Şükredercesine çantama sarılırken hızlıca telefonum içinde mi ?diye karıştırırken yere bir kağıt düştü. Kağıdı elime alırken herkes merakla bana bakıyordu. Kağıtta
'keşke ayakkabını düşürseydin prenses' yazıyordu. Ben şok geçirirken Defne kağıdı elimden aldı ve sesli bir şekilde okudu. Ne demek bu???
"Duru ?"
"Bilmiyorum. "Dedim.
"Benim kuzen bence. O böyle bir şeyler yapar. " dedi tek kaşını kaldırdı ve kafasını salladı. Kuzenine gitmem lazım. O çocuğun evine gidip konuşmam lazım. Onunla konusmam lazım. İçimden sayıklarken dışıma vurdum.
" onun evine gitmem lazım " diye diye çantamı elimden atıp ayakkabılarımı giydim. Bora 'nın elini tutup aşağı doğru indim.
"Beni o eve götür!!" Dedim kaşlarımı çatarak. Sonra
"Lütfeeeen. " dedim çizmeli kedinin masum bakışını yaparak. Tabi ki çirkin bir şey olmuşumdur.
Arabaya binip radyoyu açtıktan sonra gitmeye hazırdım.

***

Ding dong. Ding dong... en sinir kaptığınım ses. Her ülkede kapı sesi aynı olur mu ya ?!!
Kapı açılınca HALA VE HALA adını öğrenemediğim çocuk şaşırdı. Anlaşılan bizi beklemiyordu.
E yani ne bilsin çocuk yatmayı düşündüğü kızın kendini tehlikenin ortasına atıp kucağına geleceğini. Ağağahğağ
Ne gülüyorsun be yok öyle bir şey! Götü yiyorsa gelsin!
Tamam bir şey demedim.
İçeri davet ettiği sırada Bora 'nın da geldiğini fark ettim. Çocuk içeri doğru giderken Bora 'ya
"Gitmeyi düşünüyor musun ?" Dedim kısık sesle.
"Oooo ben getirdim bir de kovuyorsun. "
"Şu an seninle uğraşamam üzgünüm. Akşam da alırsın " diyince baya ciddileşti.
"Şaka yapıyorum akşam ben gelirim " dedim. Sonunda gitti. Ama şu an daha büyük bir sorun var!!

Değişim Where stories live. Discover now