28: better with you

4K 503 266
                                    

İyi okumalar~

Ölüm, kolayca ağza alınan ama dudaklarından kan süzdürmeden seni bırakmayan bir kelimeydi. Lakin, bir kelimenin hatta toplanıp anlam kargaşasına sebep olan dört lanetli harfin bir adamın kalbine saplanıp orada bir mezarlık kuracağını kim öngörebilirdi? Işınlanan cadıların bıraktığı rüzgar ile üşümeye başlayan Yoongi, kollarındaki adamın kan revan içindeki bedenine bakıyordu. Zehirli oku çoktan minik vücudundan çekip almıştı ama gözleri kapalı bir şekilde kirpiklerine yenilen adamı göğsüne bastırmaktan başka bir şey yapamıyordu.

Yoksa ilk aşkını gerçekten de koruyamamış mıydı?

Ne yazık.

Bir zamanlar dünyayı Jimin'in ayakları altına sermek konusunda epey kararlı düşünceleri vardı. Şimdi neden aptal bir korkak gibi davranıyordu? Yapması gereken ne varsa yapmalıydı. Yoongi sadece Jimin'in akciğerlerinin arasında, diyaframına çapraz uzaklıkta, onun küçücük yumruğu kadar olan zarif kalbi için yaşıyordu. Yaşama sebebini kaybediyor olduğu gerçeğinin şoku donup kalmasına neden olsa da harekete geçmek zorundaydı.

"Jimin," diye başladı söze. Onun irislerine odaklanmadan nasıl konuşulur unutmuştu. "sevgilim veyahut sevdiğim, başından beri çok fazla günah işledim, çok hata yaptım. Sana layık olmadığım fikri beni kanatan bir sarmaşık gibi sardığı zamanlar da bile sen, sana sığınmamı sağladın. Senin gibi bir adamı sevmek, bin yıllık hayatımın en doğru verilmiş kararıydı ve seninle olduğum dakikaların hiçbirinden pişman olmadım."

Yaşları dökülüyordu, yağmur gibi. Genç adamın kırmızıya boyanan tişörtü inci tanelerinden nasibini alırken Yoongi burnunu çekti ve hıçkırıklarına birkaç sözcük daha ekledi.

"Sevdiğim," dedi tekrar, Jimin'i sırtından tutarak doğrulttu ve baygın bedeninin kendisine doğru düşmesii sağladı. "ne kadar istemesem de böylesi daha iyi olacak. Çünkü ben her zaman bencil bir adamım. Ayrıca sana her daim minnettar kalacağım, sıska parmaklarımı sıcaklığınla sardığın için. Donuk kalbimi öpüp sakladığın için. Hırçın hareketlerimi bir anne gibi susturabildiğin için. Saçlarımı okşayıp beni onsuz olamadığım kokundan mahrum bırakmadığın için."

Yoongi'nin ince kolları Jimin'in belini sardı ve kafasını boynuna eğip dudaklarını şah damarının olduğu bölgeye yerleştirdi.

"Seni her zaman seveceğim, Jimin'im." dedi ve köpek dişlerini, ısısını kaybeden bedene batırdı. "Nefes alsan da almasan da."

~

Yoongi eve vardıklarında kendini acımasız biri gibi hissediyordu. Dudaklarında kalan kanı diliyle temizlerken bunun daha doğru oldığunu kendine dört bininci kez hatırlattı ve uyumakta olan sevgilisini izledi. Damarlarında akan tüm kanı içtiği adam karşısındaki siyah nevresim takımının içinde bir melek gibi uyuyordu. Onun bunu hak etmediğinden adı kadar emindi ama yalanı ortaya çıksa dahi hiçbir kuvvet onun Jimin'in ölümünü seyredişine mecbur bırakamazdı. Ay kendini gösterip kapalı perdelere gölgesini vurduğunda saatlerdir uyuyan Jimin şahane göz kapaklarını yeryüzüne ikinci kez açtı.

"Yoongi..." diye fısıldadı.

Uyandığı gibi ismini söyleyen adamı nasıl sonsuz uykuya teslim edebilirdi? Beyni kabul etse donmuş kalbi buna defalarca kez karşı çıkardı. Gülümseyişini yüzüne yayarken yatağın yanındaki deri koltuğa ilerleyip sakince oturdu ve Jimin'in beyazlaşmış parmaklarını tuttu.

"Nasıl hissediyorsun, Jimin?" dedi kaşlarını kaldırarak. Aslında içinde hem heyecan hem de pişmanlık vardı. Yine de geri dönüşü olmayan bir yola soktuğu adamın yanında her zaman olacağından emindi.

bite me 'till i die :: yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin