47-HOŞ GELDİN SEVGİLİ

1.8K 332 134
                                    

Ithaf mss_j ye gelsin:)


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Neden zorluyorlardı gözlerimi açmam için, anlamıyordum. Açmak istemiyordum işte!Var mydı ötesi! İçine sindiğim izbe kuyu güzeldi.

Acı yoktu, telaş da. Aşk da yoktu gerçi ama olsun. En azından dinmişti o yakıp kavuran hiçlik hissi.

Biriyle var olduğunu hissetmek ,onun varlığı ile anlam kazanmak böyle bir şey miydi gerçekten? O gidince; geriye başka hiç bir şey kalmaması...Cisminin acziyeti...

Yok olmak bundan iyiydi boyacı! Hiç yaşamamış olmak bundan güzeldi..

Bir kez tattıktan sonra senle olma mucizesini, bundan sonra kendime nefes almak için hangi gereksiz bahaneyi sunabilirdim ki! Ne avuturdu sensizliği.?Yerine kimi ya da neyi koysam biterdi bu korkunç yalnızlık.

"Sahi boyacı",diye sordum kendime. "Ben ne zaman sadece sen oldum?"

O gün ben kazandım. Etrafımda dönen seslere tıkadım kulaklarımı, gömüldüm karanlığa. Kimseleri duymadım, kimselerin beni duymasına müsaade etmedim.

Ertesi gün de aynıydı kalbime saplanan o keskin acı. Açmadım gözlerimi. Bir sonraki gün de. Her gün daha çok benimsediğim yokluk denizinde biraz daha derinlere daldım.Hissizlik acıdan daha kolaydı ne de olsa.

Orada acı yoktu,telaş da. Aşk da yoktu gerçi ama olsun!

Yaşadığının ya da öldüğünün farkında olmayan serseri bir ruh gibi, durabildiğim kadar durmalıydım o hiçlik diyarında. Yangınım dinene ya da unutana kadar...

"Yüzleş."diyordu Buğra.

"Kaçma "diyordu annem.

"Büyü."diyordu Nana.

Gün ve geceyi ayırt etmeden bekledim kendi küçük sığınağımda. Yine ve yine duydum aynı sesleri. Buğra, annem,Nana...Uykumda konuşuyorlardı benimle,ya da düşlerim de.Bilmiyordum.

"Kalk." diyorlardı.

Su damlaları hissettim tenime değen. Boyacı ile denize düşmüştük biz. Onun ıslaklığı mı bilemedim.Ne kadar zaman geçmişti üzerinden?

"Uyan."diyordu birileri.

Ben uyumuyordum ki! Sadece hiçliğe karışıyordum.

Bazen sarsıldığımı fark ediyordum. Huzurum bozuluyordu, kızıyordum beni rahatsız edene.Daha derinlere dalıyordum öfke ile.

Kimsenin bana ulaşamayacağı karanlıklara yüzüyordum. Düş de yoktu, kabus da, gittiğim yerlerde iyi ya da kötü hiç bir duygu barınamıyordu.

Ara ara kulağıma fısıldanan sözler olmasa, Mira ne güzel de yok oluyordu. İnat etti her kimse, ant içmişti sanki kendime ördüğüm kalın duvarları geçmeye.

"Mira." diyordu yumuşacık bir sesle. O saniye iskambil kağıdından yapılma evler gibi yıkılıyordu o sağlam sandığım duvarlar.

Ben daha inatçıyım diyordum. Yeniden örüyordum geleni dışarda bırakmak için. Tek bir söz yetiyordu yerle bir olmasına.

Yeniden ve yeniden ,takatim kalmayana dek çabalıyordum hiçliğime geri dönmek için.

Orada acı yoktu, telaş da. Aşk da yoktu gerçi ama olsun!

Pes ettim bir gün. Ne kadar uğraşsam da olmuyordu, buluyordu beni o yumuşak ses. Buluyor ve yakalayıp kendine çekiyordu karşı koyamadığım bir güçle.

Deli ediyordu beni inatçılığı. Bir gün sırf o ısrarcı sesin sahibine çıkışmak için bıraktım huzur dolu yalnızlığımı.

Karanlık çukurlardan çıktım gerisin geri, dibine daldığım ıssız denizlerde ışığa yüzdüm. Her adımda arkada bıraktığım o can yakan anıları biraz daha hissede hissede ,beni buna zorlayana diş bileyerek döndüm. Döndürüldüm.

"Söyle, diyecektim yüzüne bakıp." Benden ne istedin ,söyle!"

Tüm bedenim acı ile doldu ruhum yetmezmiş gibi. Şimdi mutlu musun beni bunlarla yüzleştirdiğin için ,diye bağıracaktım davetsiz gelene. Gelip gitmek bilmeyene...

"Gözlerini açtı." dedi birileri,tanıdık ve özlenmişti sesi.

"Hoş geldin sevgili." dedi bir başkası.Elim elindeydi. Dudaklarının kenarlarında minicik bir tebessüm ,bakışlarında tarifsiz bir derinlik. ..Sımsıcak, kuytu ormanlar gibiydi üzerimde sabitlenmiş kahverengi gözleri..

:) kısa biliyorum ama sizi üzgün bırakmaya gönlüm elvermedi. Gülümseyerek uyuyun bu gece:) Sevgiler...

AŞK BULUTLARIN ÜZERİNDE(Kitap olduk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin