Ve yazarken en çok sevdiğim kitap basılıyor :)
Keyifle yazdım , keyifle okuyun...
Biz de onlar gibi olalım."dedim boyacıya.
"Fille güvercinin aşkı gibi, Frida ile Diego gibi olalım. "
"Onlar sadakatsizdi Mira."
"Ne fark eder boyacı? "dedim."Önemli...
Bir sonraki bolum sevimlisevimsize gelecek.sirayla devam.edecegim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O gün geç saatlere kadar çalışarak müraldeki tüm çiçekleri bitirmiş ve boynumdan başlayıp belime kadar inen kas ve eklem ağrıları ile dönmüştüm eve.
İlk sorum 'Yemekte ne var?'olmuştu.
Nana sanki mühim bir suç işlemiş gibi 'Buğday çorbasıyla,sulu köfte.'diye yanıtladı. Yüzünde, bunları sevmediğini biliyorum, türünde üzgün bir bakış vardı.
"Getir çabuk Balkanların en güzel götlü ahçısı.Geberiyorum açlıktan." dediğimde ise hem şaşırdı hem rahatladı.
Tezgaha dönüp işe koyulurken ardı ardına bir sürü soru sorma başlamıştı bile.
Mutfak sandalyesine çöküp gücüm tükenene kadar merakını giderdim.
"Ne boyadın?"
"Çiçek."
"Ne çiçeği?"
"Gelincikleri tanıyabildim.Gerisini bilmiyorum?"
"Begonvil mi?"
"Ben ne bileyim Nana begonvili."
"Sıklamen mi?"
"Bilmiyorum.Çok açım."
"Kasımpatı mı yoksa?"
"Yemek ver bana be kadın.Sikerim kasımını da patısını da"
