41- KORKUSUZ

1.6K 322 92
                                    

Saatler geçtikçe kahvenin müdavimleri teker teker ayrıldılar kahveden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saatler geçtikçe kahvenin müdavimleri teker teker ayrıldılar kahveden.. Başka zamanlarda sıra beklememek için tanıdıkların nüfusunu kullanırdım.

Şimdiyse bana cevap verip vermeyeceğini bile bilmediğim dengesiz bir adamın paydos saatini bekliyordum sabırla....

Son gurup da gittikten sonra tünediğim yangın borusunun yanından kalktım ve tavana kadar yükselen ahşap pervazlı camlara dayandım... İçerideki ışık azdı.Yine de görebiliyordum kahveci ve çelimsiz oğlunu ...

Bir kaç kez cama tıklattım baksınlar umudu ile... Bakmaya baktılar ama ikisi de oralı olmadı

"Sizi görebiliyorum."dedim uzatarak..Yokmuşum gibi davrandılar inatla.

Söylediklerimi dudular mı bilmiyorum ama uzun uzun onlara neden Bulut'u bulmam gerektiğini bana yerini söylemelerini yoksa buradan ayrılmayacağımı bağırdım durdum. Babasının bana bakmadığı zamanlarda bir kaç kez sıska çocukla göz göze geldik.

Bir yandan dağılan sandalyeleri ters çevirip düzenliyor bir yandan sıkkın gözlerle bana bakıyordu. Beklemekten yorulunca olduğum yere çöktüm ve sırtımı cama yasladım.Sinir bozucu bir sessizlik hakimdi kahvenin bulunduğu mahalleye.

Deli Behçet'in inadını nasıl kıracağıma kafa yormalıydım ama doğru dürüst yemek yememiştim ve delice bitkindim.Ayaklarım uyuşmaya başladığında duydum zayıf sesi.

"Abla.piştt."diyordu çelimsiz oğlan.

"Ha.!"diye sıçradım yerimden.Oturur poziyonda uyuklamıştım resmen.

"Git buradan abla."dedi çocuk. "Babam canı istemezse söylemez Bulut Abi'nin yerini."

"Biliyor mu peki? "dedim kollarımı gerip.

"Biliyor." diye yanıtladı duru bir sesle.

" Emin misin? "

"Eminim abla.Daha bu gün buradaydı ressam abi. "

"Bugün mu buradaydı."diye hayıflandım. Resmen saat farkıyla önümdeydi boyacı. Bir türlü enseleyemiyordum.

"Sen duydun mu peki nereye gittiklerini..?"diye sordum umutla. Neden bilmiyorum ama çocuğun bana yardım etmek istediğini sezinledim.

"Babam laf dinlenmesini sevmez. İkisi konuştu baş başa.Ben çay doldurdum."

" Ne demek laf dinlenmesini sevmez? Devlet sırrı değil ya muhabbetleri."

"Babam öyledir." dedi çocuk ."Değişiktir biraz."

"Peki Bulut abinle ne için gelir buraya?"

"Resmimizi çizdi bizim."

"Bu gün mü?"

"Yo abla.Ne bu günü!Aylarca geldi gitti kahveye."

"İkinizi de mi çizdi?"

"Evet.Ama babam olduğu yerde durmaz pek. Zaten Bulut Abi'yi de ilk zamanlar sana yaptığı gibi kovdu. O da senin gibi azimli çıktı. Her gün bıkmadan geldi."

"Gerçekten mi?" dedim şaşkınca.

"Gerçek tabi."dedi çocuk."Babam en sonunda kabul etti resmimizi yapmasını.Sonra da sevdi Bulut Abi'mi.Bu sefer gelmediği zamanlarda bağırdı.Dedim ya babam biraz değişiktir."

" Adın ne senin?"

" Hasan ."

"Bak Hasan."dedim ayağa kalkıp. "Benim Bulut'u bulmam gerek. Baban beni kovsa da sürse de bu bilgiyi alana dek ayrılmayacağım buradan."

"Yazık olur o zaman." dedi çocuk.Üzülmüştü sanki,söylediklerinden sonra buradan kendi arzumla ayrılmamı bekliyordu.

"Neden yazık olsun?"

" İstemedi mi yapmaz da ondan.Onun inadı kırılana kadar sen buralarda sefil olursun."

"Bir şey olmaz bana. Ben de o isteyene kadar beklerim."

"Ne yapacaksın Bulut'un yerini öğrenip.?"

Bir yandan babası görecek korkusu ile arkasına bakıp duran bu zayıf çocuğa ne cevap vereceğimi bilemedim ilkin. Benim kendime bile henüz söyleme fırsatı bulduğum şeyleri bir yabancıya , ergenlik sivilceleri yeni yeni belirmiş toy bir çocuğa nasıl anlatırdım..

Üstelik ödü kopuyordu benimle konuştuğunu babası görecek diye. Gözlerine baktım yeniden.. İri çivit rengi gözlerinde yaşından fazlasını anladığını hissettiren bir olgunluk vardı sanki. Bir çocuk merakı ve bir yetişkin ifadesi harmanlanmıştı yüzünde..

" O ressamı seviyorum ben." dedim gülümseyerek.

O da gülümsedi. En başından beri anladığını, beni ejderha kılıklı babasına kafa tutabildiğim için takdir ettiğini ve daha bir çok şey söyledi nefes nefese.

"Takdir yetmez Hasan." dedim elimi omzuna koyup "Bana bilgi lazım. Yoksa kaçıracağım ressamı. "

Çocuk yüzü asıldı benim gibi durgunlaştı bir süre. Öyle içselleştirdi ki davamı arkasına bakmayı unuttu. Deli kahvecinin insanları hırpalarken kendi çocuğunu da kayırmadığını görmüştüm. Üstelik düpedüz çocuk da korkuyordu ondan.

" Haydi sen gir içeri."dedim."Benim yüzümden başın derde girmesin.."

" Peki." diye kalktı yanımdan. Gözlerindeki zayıf ışığı söndürdüm diye üzülüyordum ki o coşkulu mavilik aniden yanan bir kandil gibi parıldadı karanlıkta.

"Abla." dedi heyecanla. "Sanırım buldum sana nasıl yardım edeceğimi. "

"Nasıl ?" dedim kalbim gümbürderken. "Sen demedin mi babanın canı istemezse hiç bir şey söylemeyeceğini."

"Söylemez zaten. Hızlı koşabilir misin?"

" Koşarım." dedim tereddütle."Ancak bunun konu ile ne ilgisi var?"

"O zaman beni iyi dinle. "diye başladı aklındakileri anlatmaya..

Hasan'nın planı riskliydi.. Babası onu beraber kandırdığımızı anlarsa iş sarpa sarabilirdi. Ben gittikten sonra deli kahvecinin çocuğa zarar vermesini istemezdim.

" Bir şey olmaz. "diye beni rahatlatmaya çalıştı .

"Ya fark ederse işin içinde senin de olduğumu.Korkmuyor musun ondan?"

Buruk bir tebessüm belirdi yüzünde . "Korkuyorum. "dedi kısık bir sesle.

"Eeee o zaman?"

" Belki de artık doğru bir şey yapıyorum diye korkmamalıyım." diye yanıtladı.

Cevabı boyundan büyük anlamlar taşıyordu ve ne kadarının gerçekten farkında bilemedim.

"Sana çok kızacak." dedim son bir kez uyarmak maksadıyla.

Basit bir şeklide omuz silkti. " Galiba o kadar korkmuyorum artık."

Tuhaf bir gurur belirdi içimde. Gecenin sonunda babasını bilmem ama cesaretinden dolayı ben gurur duyacaktım Hasan'la..

"Haydi bakalım boyacı." dedim elimi kalbime koyup."Senin için deli Behçet'in kahvesini yağmalıyorum."

Hasan bana tam olarak ne yapmam gerektiğini bir kez daha anlattı fısıltı ile,sonra arka tarafa babasının yanına geçti.

Bir süre bekledim ve gecenin sonun karakolda bitmemesini umarak kaldırdım tabureyi.

"Boyacı aşkına." diye mırıldandım ve tabureyi kahvenin camına var gücümle fırlattım.

Devamı geliyor...Önceki bölümü okudun mu?Bir de bol yorum lütfen:)Her bölüme ve birden fazla...

AŞK BULUTLARIN ÜZERİNDE(Kitap olduk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin