DÖRT MEVSİM [Tamamlandı]

"Boşandıktan Sonra"

Sinan içine çöreklenen o boşluğu görmezden gelemiyordu. Bu endişeler onu yiyip bitirecekti. Birkaç saat önce boşanmıştı ama ya Selin'i Kenan'la görürse ne yapacaktı?
Banane,ben artık boşandım. Ben de hayatıma bakarım!diye kızdı kendine ama nafile. Selin ve Kenan düşüncesi,hatta Selin ve diğer tüm erkekler düşüncesi beynini kemiriyordu. Allah kahretsin topunuzu!diye bağırdı koltuğuna tekme atarken.

Akşam çıkışında Tolga ona kafa dağıtmaya gitmeyi teklif etti. Sinan'ın sevmediği mekanlar,sevmediği insanlar.. Ama kabul etti. Biraz olsun Selin'i ve diğer tüm erkekleri unutmalıydı.

****

"Aylin bırak kolumu Allah aşkına."dedi Selin kendisini çekiştiren kıza.

Akşam saatinde,hastanenin ıssızlaşmış koridorunda Aylin onu çekiştirip duruyordu.

"Hadi ama Selin! Söz veriyorum,çok rahatlayacaksın. O seninle oynamadı mı? Yürü hadi. Sen de hayatını yaşamaya bak!"

"Bu halde mi?"dedi üzerini göstererek. Klasik kumaş pantolonu ve gömleğiyle eğlenmeye gidecek bir kadına asla benzemiyordu.

"İkimizden birine uğrar değiştiririz. Hadi Selin. Bak sıkılırsan söz veriyorum hemen geri döneceğiz."

"Tamam. O zaman bana uğrayalım."dedi gözlerini devirerek. En son bara gittiğinde iki aylık evliydi.

Selin gösterişli kapıdan girerken Aylin'e baktı. Bula bula burayı mı bulmuştu yani? Ne kadar kaçarsa kaçsın herşey Sinan pisliğini hatırlatmak zorunda mıydı ona? Aylin'e birşey demeden takip etti. İçerisinin tıklım tıklım dolu olduğu yetmiyormuş gibi gürültü de cabasıydı.
Selin daha merdivenleri inerken neden buraya geldiğini sorgulamaya başlamıştı bile. Barmen ona bir içki uzatırken Aylin'e göz kırptı.

"Tanışıyorsunuz galiba."dedi Selin içkisini yudumlarken.

"Evet. Buraya sık gelirim"

"İçtiğin içkiyi hatırlayacak kadar tanıyor seni."

"Hoş çocuk."

"Şu halime bak.Fazla içmeyelim. Yarın işe gideceğiz."

"Boşandığına göre artık ne yapmayı planliyorsun?"

Beklemediği ve cevabını şimdiye kadar hiç düşünmediği soru Selin'i afallattı. "Ben..bilmiyorum."dedi dürüstçe. Sonra içkisini bitirdi. Kendisinden konuştuğu her seferde biraz daha fazla içiyordu.

Sinan kalabalıkta dans eden Tolga'yı gözünden kaçırdı. O kadar içmişti ki canı konuşmak dahi istemiyordu. Ama yanındaki kadın durmadan onu konuşturuyordu. "Saçma sapan sorular sorma!"diye tersledi kadını. O buraya Selin'den ve Selin'in hemcinslerinden kaçmaya gelmişti. Kusacağını hissediyordu.
Insanları ite kaka Tolga'ya ulaştı ve lavaboya gideceğini haber verdi. Tolga her zaman temkinli bir polisti. Sinan ortadan kaybolduğunda eğlencesini bırakıp onu arardı. Tolga başıyla onaylayıp yanındaki arkadaşına döndü.

Sinan hızlıca insanları geçti ve yolunu bildiği lavaboya doğru koştu. Sonra bir anda geriye döndü. Duvar dibinde dikilen kadını tanıyor muydu? Ilerleyip yüzüne baktı.
"Yok artık!"dedi sinirden gülerken. Artık her yerde Selin'i mi görmeye başlamıştı? Birkaç adım ilerleyip tekrar arkasına baktı hala oydu. "Selin?!"dedi en sonunda dayanamayarak.

"Sinan?!"

"Burada ne işin var!"dediler aynı anda.

"Biraz eğleniyorum."dedi Sinan hiçbirşey olmamış gibi.