18. Bölüm: Yaşattığını yaşamak

1.5K 78 12
                                    

*DÜZENLENDİ*

Bölüm şarkısı; Norm Ender - Yarem. Bölümü bu şarkıyla yazdım diyebilirim :)

Keyifli okumalar...

********

'Bir insanın annesini kaybettiğinde yaşadığı acı, tüm kemiklerinin aynı anda kırılmasıyla eşdeğerdir diye bir söz okudum. Ne kadar doğru emin değilim ama ben annemi kaybettiğimde acıdan bağıramamıştım bile. Çünkü o zaman daha çok acıyordu.'

*

Aslı'nın kavga konusunda hâlâ erkeklere kızarken ben sesimi bile çıkarmadan oturuyordum. Kavgadan sonra Alaz'ın evine gelmiştik ama Aslı sakinleşememişti.

"Ya Derin, Simal siz de bir şey söylesenize."

Ben ne söyleyeyim Aslı? Benim bu konuda sicilim çok kabarık. Ağzımı açsam beni topa tutarlar o kadar yani. "Çok haklısın, katılıyorum." dedim direkt ve tahmin ettiğim gibi erkeklerin hepsi direkt bana döndü. Alt dudağımı ısırdım.

Tek kaşını kaldırıp "Bunu sen mi söylüyorsun Simal?" dedi Ediz hepsinin söylemek istediğini söyleyerek. Haksız da değillerdi. Bugüne kadar o kadar çok kavgaya karışmış olmam bir yana orada Alazlar dalmasa ben dalacaktım.

"Alaz seni çekmese ilk yumruğu sen atacaktın be." dedi Cenk'te gülerek.

Oflayarak ayağa kalktım. "Neyse ne, kapatalım konuyu. Ben eve gidiyorum. Babama gidip uzaklaştırma ver bana diyeceğim, yani o kadar delirttiniz." diye söylendiğimde Alaz gülünce ona baktım. "Sen niye gülüyorsun?"

Hâlâ kucağımda olan Carlos'u göstererek "Carlos kalsın olur mu?" deyince bende Carlos'a bakıp güldüm. Kucağımda olduğunu bile unutmuştum yavrunun ve söylemese kapıya kadar böyle giderdim. "Carlos hoşça kal." diyerek öptüğümde o da bana karşılık olarak havladı.

Onu Alaz'ın yanına koltuğa bıraktığımda "Ben gidiyorum, yarın görüşürüz." dedim.

"Bende seninle çıkayım. Birkaç işim vardı onları halledeyim." diyerek ayağa kalktı Ediz. Başımla onaylarken kızlara baktım. "Sizi de bırakırım isterseniz?"

"Ablamın işi varmış bu taraflarda, o alacak. Sen yolunu değiştirme." dedi Derin gülümseyerek. Onlarla vedalaşıp Ediz'le evden çıktık. Arabama binerken Ediz de kendi arabasına geçmişti. Alaz'la iddiaya girmiş olmasaydık şu an Ediz'le konuşurdum ama iddiaya girmiştik.

*

Zilin sesiyle "Ben bakarım." diyerek salondan çıkıp kapıya koştum. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle kapıyı açtığımda babam da gülümsedi.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum kızım." diyerek içeri girdiğinde kapıyı kapatıp ona sarıldım sıkıca. "Birisi babasını özlemiş galiba."

"Evet... Sen kızını özlemedin mi?" diyerek ondan ayrılıp yüzüne baktığımda babam güldü ve paltosunu çıkarıp beni kolunun altına aldı. "Özledim tabi Simal'im. Özlemez miyim hiç." Merdivenlere yöneldiğimizde bende babamın beline sardım kollarımı.

Babam odasına girmeden önce saçlarımın üzerine bir öpücük kondurdu. Bende yere oturup duvara yaslandım ve babamı beklemeye başladım. Çocukluğumdan beri bunu hep yapıyordum. Babam işten gelirdi ve o üstünü değiştirirken ben kapının önünde oturur onu beklerdim. Çocukken çok vazgeçirmeye çalışmıştı ama ben vazgeçmemiştim.

Sabah rutinlerimizde ki tek farklılık okula yalnız gitmememdi. Babam kendisi okula bırakmak isteyince itiraz etmemiştim. Bunu istemek onun en doğal hakkıydı sonuçta.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now