Umutlar Başka Bahara

1.7K 68 9
                                    

(DÜZENLENDİ)

"Hayır! Lizzie, Jossie! Bunlar olmamalıydı!Hayır, hayır, hayır!" diye bağırdı kız, bembeyaz hastanenin koridorlarında.

"Siz neleri oluyorsunuz, hanımefendi?" diye sordu genç doktor anlayışla kıza bakarak. Neredeyse 80 yaşına girmiş olan kız, hala parıldayan bakışlarını doktora çevirdi. Ne diyebilirdi ki şimdi?

"Ben... Ben onların annesiyim." diye mırıldandı kendi kendine. Şuan bir bahane uydurmak istemiyordu. Bu kadar üzülmesini haklı çıkaracak dereceden bir yakınlık belirterek deli olmadığını kanıtlamak istemiyordu. Şuan hiçbir şey istemiyordu. Hiçbir şeyi yoktu.

"Dalga geçmeyi bırakır mısınız, bu önemli bir konu." dedi genç doktor şaşkınlıkla. Kaybı için bu kadar üzülen bir insanın hala espri yapabilmesine şaşırmıştı. Belki de delirdi, diye düşündü genç kıza dikkatle bakarak

Caroline, sarı saçlarını sinirle geriye atarken öfkeli gözlerini doktora dikti. Ardından hızlı adımlarla tam karşısında durdu adamın. Gözlerinin içine bakarak konuştu, "Ben onların annesiyim. Ama sen rapora geçerli bir neden yazacaksın çünkü benim gibi güzel bir kadına yardım etmek istiyorsun."

"Elbette efendim." dedi, vampir etkisine karşı mine içmeyen doktor. Adımlarını odasına yönlendirirken aklından geçen tek şey, üzgün ve güzel birisine yardım etmekti.

Kız, doktorun odasına girmesi üzerine göz yaşlarının tekrar boşalmasına izin verdi. Ne yapacağını bilmiyordu, burası onu nefessiz bırakıyor, boğuyordu. Daha fazla dayanamayacağını anladığında adımlarını hastanenin kapısına çevirdi ve bir anda koşmaya başladı.

Koşarak hastaneden kaçtı Caroline. 60 yıl sonra gerçek anlamda herkesi kaybetmişti. Bu basit bir küskünlük sonrası arkadaşını kaybettiğini sanman ama aslında barışmanız gibi basit bir şey değildi. Bu ciddi anlamda bir kayıptı. Bir daha geri gelmeyeceğini, bir daha asla sarılamayacağını bildiğin bir kayıp.

Koşarak kaçmaya devam etti kız. Düşünceler beynini yiyordu sanki. Neden kaybediyordu ki? Vampir olduğu için mi? Yaşayabileceği yüz yılları vardı. Yalnız...

Sonunda bir cüsseye çarpana kadar koştu kız. Vampir hızını kullanıp kullanmadığını bile bilmiyordu. Dikkat de etmemişti zaten. Şuan birisinin, onun vampir olduğunu düşünmesi umurunda bile değildi. Kontrol manyağı barbi vampir, kontrolü bırakmıştı. sadece koşmuştu.

Durup soluk soluğa çarptığı cüsseye baktı Caroline. Tehditkar bir gülüşle karşısında duran kişi, bir zamanlar öldürmeye çalıştıkları kişi değil miydi? Yanında arkadaşları olduğu zamanlar. Şimdi ise tek başına onun karşısında duruyordu.

"Kol Mikaelson?" diye sordu, gördüğü halde. Ağlamaktan kısılmış sesi onu nasıl gösteriyordu bilmiyordu ve bu da şuan umurunda olmayan şeyler arasındaydı.

"Seninle çok eğleneceğiz, Caroline Forbes."

Sonunda bir kurgu ile karşınızdayım. Bekleme de kalın vampirciklerim :)

Umutlar Başka Bahara ( Kalijah-Klaroline )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin