Kale Kapıları

Davet

Bora'nın yaptığına inanamıyordum ama bir yandan Oğuz'un arabasında ve onun evine gidiyordum. İçimden Bora'ya bu yaptığını ödetmek için türlü türlü düşünceler geçiyordu. Arabada Tufan beyle detaylı konuşma fırsatım oldu;bu sorunu sessiz sedasız halledeceğini söyledi ama nasıl olacaktı hiç bilmiyordu o da. Hafta sonu için fabrikaya gitmeyecektim.Tüm konuşmayı Oğuz yan bakışlarla dinliyordu.

Evi ağaçların arasına saklanmış bir villaydı.Bu semti biliyordum;burada oturanlar hep fabrika sahipleri,benim zengin züğürtler diye dalga geçtiğim kişilerdi.Şimdi onların birinin evinin önündeydim.Güvenlik görevlileri ile bir şeyler konuştuktan sonra o önde ben arkada sessizce eve girdik.İçimden beni eve getirdiği için pişman olduğu düşüncesi geçti bir an.Belki de o anın etkisiyle kahramanlık yapmıştı ama şimdi tereddüt ediyordu;başına bela almış gibi hissediyordu belki.

30 yaşındayım ama 15 yaşında hissediyordum kendimi evine girdiğimde.Oldukça güzeldi kabul etmeliyim.Giriş holü dikdörtgen bir aradan salona açılıyordu.Oldukça geniş tek oda gibi bir yerdi.İster istemez gözlerim etrafı inceliyordu. Tüm evden sadelik ve klasik bir hava akıyordu.Ben şaşkın şaşkın etrafıma bakarken birden kolumdan tutup beni yukarı merdivenlerden çıkarmaya başladı. Çocuk gibi bir hale bürünmüştü.

-Gel sana odanı göstereyim.

Bu adam kimdi? Ne yapmaya çalışıyordu? Muazzam büyük bir yatak odasına girdiğimiz an ağzım açık kaldı. Deri başlı kocaman bir yatak,şarap rengi perdeler,büyük bir tualet ve boy aynası. İçeride onun kokusu duyuluyordu.

-Ama burası senin odan..

-Evet,nereden anladın?

-Senin gibi kokuyor (Bu ağzımı zımbalasın biri lütfen). Yani parfüm kokusundan şey dedim..

Bana gülümseyerek bakmasını görmemiş gibi yaptım.

-Burada kalamam ben.Senin odan burası.Yani..

-Saçmalama lütfen,tabi  kalırsın ve kalacaksın da. (dibime kadar yanaşıp dudaklarıma baktı) Merak etme ben burada uyumayacağım.

-Eeee tabi ki!!

-Duş al,kendine gel. (Üzerimdekilere bakarak) .Bu evde sana uygun bir şeyler bulamayız ama benimkilerden giyersin artık. Karnın aç mı?

Dik dik şaşkın bir şekilde bakmayı sürdüyordum.

-Niye yapıyorsun bunları? Niye yardım ediyorsun bana?

Kafasını öne eğerek fısıldar gibi konuştu

-Bilmiyorum yapıyorum işte.

Ama bu hali çok sürmedi o şımarık,ukala bakışını takındı yine

-Bir centilmen gibi davranıyorum işte.Teşekkür edemez misin? (yine dibime gelip gözlerimin içine baktı bir süre). Bu kadar sorgulama hayatı Azra! Hadi şimdi duşa!!

Beni şaşkın ve dizleri titrer halde bırakıp çıktı.Birkaç dakika o şekilde kaldım odanın içinde.Hayali ile mastürbasyon yaptığım,hoşlandım diye kendimden nefret ettiğim adamın yatak odasındaydım.

Merakla banyosunu inceliyordum.Benim odam büyüklüğündeydi.Jakuzi,duş,sıra sıra bornozlar,havlular,mis gibi kokuyordu.Kendimi beş yıldızlı bir otelde hissetmiştim. Şımarsam da içten içe tuhaf oldum başkasının banyosunda olmaktan ama onun banyosuydu bu; belki de bu yüzden.Dolaplara baktığımda her şey onunla ilgiliydi.Krem,köpük....Bir kadın izi yoktu burada.Bir kadına yer olmamış gibiydi.İyice etrafa bakıp elbiselerimi çıkardım.Sıcak suyun altında sakinleşiyordum. Yine de Bora pisliğinin yaptığını unutacak değildim.Aileme haber vermeyi düşünsem de daha önce de bu pisliklerle uğraşmıştım;yine başa çıkabilirdim ama bu gece o pisliği daha fazla düşünmeyecektim.