Ben pek çok kişinin imrendiği bir kadındım.Başarılıydım.Sahip olduklarıma erişmek kolay olmamıştı. Kaybedeceklerim fazlaydı.İçimdeki asi kızı bu yüzden susturuyordum. Hata yapamazdım. Kalbim kırılmamalıydı. Ruhumla ve aklımla kendimi bilmeden içine...
Dün biranın ve sıcak suyun yardımıyla erkenden uyumuştum ama uyandığımda tül perdeden sızan zayıf günün ilk ışıklarını gördüğümde bugünün değişik olmasını ilk defa bu kadar çok istedim. Hafta içi alarmı onlarca kez ertelemeye rağmen zorla yataktan kalkan biz insanların hafta sonu neden alarmsız erkenden kalkması neyin laneti acaba?
Her şeyi bir kenara bırakıp yataktan hızlıca kalktım ama iki yıldır spora ara vermenin acısı sırtımda kendini belli ediyordu.İyice esneyip etrafıma baktım da....Bakmaz olaydım! Etrafı bok götürüyor,yuh artık! Ölsem bile bu eve cesedimi çıkarmaya kimse girmez.Hem her şey bir yana eğer bizimkiler şu meşhur baskınlarından birini yaparlarsa o zaman görürüm ben depresyonun tillahını....Ama ilk önce bir şeyler yemeliydim.Midem gurulduyordu resmen. Yüzümü yıkamak için banyoya gittiğimde aynadaki görüntüm sabah acı gerçeği yine gösteriyordu bana bağıra bağıra. Ağzımı yüzümü büzmenin bir alemi yok;bunu kendim yaptım.Sigara,içki,kahve bitmeliydi...Düşündüm de şimdi sırf bunlar yüzünden bana bir şey olsa ....Düşünmek istemedim bile...Biraz peksimet ve peynir iyi gelecekti. Açık bir yeşil çay (iğrenç) yanında iyi giderdi ( iyi mi giderdi,gerçekten mi?) . Aklımdaki sesleri duymuyordum. Canım da sigara istemiyordu ayrıca.
Bu iş belki sandığımdan zor olacaktı belki ama olacaktı. Kendine saygısı olmayana kimse saygı duymaz ,kendini sevmeyeni...Oooof bu beylik,kişisel gelişim cümleleri ilgimi çekmiyordu artık.Belki doğruydu ama beni sigara ve kahvenin verdiği uyuşukluk değil dinç,sağlıklı bir kadın olmak ilgilendirmeliydi.
Sen neler başardın be güzelim.Hadi bakalım! Bu da iç dünyanla yapacağın bambaşka bir savaş ama sen hepsini kazandın.Bu da çocuk oyuncağı ...Bu depresyon denilen siyah kara köpek belki hiç peşimden ayrılmayacak ama onu küçük sessiz sedasız bir fino yapmak da elimde.
Igghhhhy çayın tadı gerçekten iğrençti."Sağlıklı şeyler neden hep lezzetsiz olmak zorundaydı acaba? Neyse bugün cumartesi ve koca bir çöplük temizlemem gerekiyor.Hadi bakalım aslan parçası kaldır popoyu " diyerek kolları sıvadım . Playlistimi açtım mash up mixler eşliğinde kahraman Türk kızı temizliğe hazırdı. Hadi itiraf edelim arada bir iki sigara içtim ama olsun o kadar dedim. İşler bittiğinde ki aslında bana göre bitmemişti eklemlerim birbirinden ayrılacak kadar çok ağrıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendimle gurur duyuyordum yine de.Yüzümde bir tebessüm belirdi. Buzdolabı leş gibi olmuştu. Alışverişe çıkmak gerekiyordu. Dışarı çıkmak için kendimi zorlasam da aradan o işi de çıkardım . Şimdi iş ev yemeklerini yapmaktı ve bu beni 3-4 sa mutfakta hapsetmeye yetti bile (o yiyecekleri yiyecek misin acaba yoksa yine dışarıdan pizza mı söyleyeceksin?) . Kendi iç sesimi bastırmaya çalışıyordum. Kulağımda hoş tınılarla bir yandan dans edip bir yandan yeşilleri bol yemekleri yapmak iyi geliyordu.
Gün sonunda kabul edelim iyi yorulmuştum ama değmişti. Yarın için kendimi güzellik merkezi için hazırlayarak yattım uykuma ve temiz çarşafların kokusuyla daldım bu sefer uykuma.
Pazar sabahı erken kalkıp esneme hareketleri yaparken bir an için aynaya gözüm takıldığında karşımda gördüğüm şey mayalı hamur kıvamındaki löp löp eden vücudumdu. Ayyyy ne yapmıştım kendime böyle? Bakarken acı çekmek böyle bir şey miydi? İçimden tövbe tövbe diyerek kaldığım yerden tıkanan nefesimi açana kadar zorla da olsa devam ettim.Güzel bir kahvaltı sonrası özellikle internetten uzak durmaya çalışsam da girdiğim sohbet odasında buldum yine kendimi .Mesaj kutum dolup taşmıştı hayranlarım (!) tarafından. O an bu işi de bitirmenin tam zamanıydı. Tüm mesajları silip üyelikten çıktım.
Spa salonu şansıma çok da dolu değildi.Mayomun içine zor sığmıştım. Kendimi hemen saunaya attım. Uzun zaman olmuştu ama yine de hizmetli kadınlar tanıyordu beni. Burayı seviyordum.Burada hiçbir şey düşünmüyordum. Kendimi havuzun soğuk sularına bırakmak zamanı geldiğinde ne kadar uzun zamandır yüzmediğimi hatırladım. İki tur sonunda nefes nefese kalmıştım. Biraz dinlenip tekrar başladım ama bu sefer sırt üstü ve daha sakin yüzüyordum.
Sudan çıktığımda havuzun diğer tarafında bir adam tarafından izlendiğimi fark ettim ama bunlara takılmamaya alışmıştım. Dirsekleri dizlerinde bakışlarını dikmiş beni izliyordu yada dalmıştı. Bornozuma sarınıp kadınlar bölümüne geçtim ve kendimi sıcacık sulara bıraktığımda tüm kötü düşüncelerimden tüm huysuzluğumdan ve hüznümden arınmak istercesine yıkanıyordum.
Saçlarımı kuruturken dudaklarımın sigaradan morardığını fark ettim.Bugün yapılan kil maskesi de cildimde mucizeler yaratmayacaktı tabi hemen ama moralim bozulmuştu yine de. Birden yine modum düşmüştü ama bu daha başlangıçtı. Her şeyi kendim berbat ettiysem kendim de düzeltecektim (gerçekten düzeltebilecek misin acaba?) . Bazen içimdeki orospu sesler sussa ne hoş olacak...
Saçlarım yarı ıslak, sırtımda sırt çantam başım öne eğik yavaşça yürürken çıkış bandında önümde bir duvara çarptım sandım bir an..İstemsizce geriye doğru afalladım.Başımı kaldırmadan yine benden uzun boylu birine çarpmış olmanın utangaçlığı ile adamın yüzüne bile bakamadan "özür dilerim,görmedim" diyerek yanından geçtim. Kartımı basarken "yüzerken de dalgındınız" diye duyduğumda başımı refleks olarak çevirdim.
-Siz beni mi izliyordunuz?
- Ben dinleniyordum,siz yüzüyordunuz...(gülmemeye çalışarak) Daha doğrusu yüzmeye çalışıyordunuz.
-Pardoooon!!!
-Ara verince olur öyle.Yoktunuz uzun zamandır.
-Evet gelmiyordum da ya pardon tanışıyor muyuz?
-Yoo hayır..Sadece görüyordum sizi buralarda (omuzlarını silkerek sol tarafına boş boş bakındı)
- (istemsizce mor dudaklarımı ısırdım) hı hı .. (bir kere yakışıklı değil ,boynunda yara izi var. Çok uzun boylu değil ama sen zaten kısasın . omuzları düşük gibi ve ...... ne düşünüyorum ben ya??!! Kendine bak kızım Azra). Neyse size iyi günler!
-Görüşmek üzere!
Sırıtmayı kes lütfeeeen! Bir adamın sana merhaba demesi poponun havalanması için hemen yetiyor ama bence bu bana son iki günkü çalışkanlığım için bir hediye gibi.Demek ki ucube değilim.Soğuk ve kibirli de görünmüyorum.Benimle konuşan insanlar da oluyor demek ki iş dışında!
Hafta sonu biterken elimde yeşil çay dolu fincanım kendimle barışıktım.Bu raunt bitmişti ve ben kazanmıştım.
