Kardeşlik arkadaşlığı sollar

913 38 2
                                    

Eylül'ün yanına oturdum.Bana dönüp konuşmaya başladı.

"Beni daha affetmedi mi?"

"Eylül salak mısın sen? Affedermi sanıyorsun?"

Derin bir nefes alıp kafasını salladı.

"Cenk biliyorum ona yaptığım şeylerden

sonra yüzümü bile görmek istemiyor. Haklı da ama ben hatamı anladım. Onu sevdiğimi anladım. Sence beni yeniden sevebilir mi?"

Söylediklerine karşı kahkaha atmaya başlamıştım. Sen hem çocuğu bırak git sonra çık gel. Oldu.

"Eylül ne şaçmalıyon sen kızım. Sen Mertin yanında dura dura onun gibi mallaşmışın. Hem ben düşündümde senle

artık konuşmak istemiyorum."

Gözleri olabildiğince gibi açılmıştı, birden ayağa kalktı.

"Neden Cenk, bu Batu ve benim aramda birşey onun yüzünden bana sırtını mı döneceksin?"

Bende ayağa kalkarak onun karşısına geçtim.

"Uzatma Eylül. Git şimdi."

Tek elimle omzunu ittirip kapıyı gösterdim. Yere bıraktıgı bavulunu alıp kapıya yöneldi. Kapının eşiğine geldiğinde bana baktı.

"Tamam gidiyorum Cenk öyle olsun."

diyerek kapıdan dışarı çıktı.O gider gitmez Batuyu aradım.

3.çalışta açtı.

"Ne var?"

dedi ve nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.

"Senin yanındayım."

bir süre ses gelmeyince devam ettim

"Eylül meselesinde senin yanındayım sen haklısın."

"Haklıyım."

Sesi sinirli geliyordu.

"Batu nerdesin? Konuşalım şu olanları açık açık anlat."

"Tamam Cenk uçurum tepesine gel o zaman."

Uçurum tepesinde ne işi var lan bunun?

"Tamam bekle yarım saate ordayım."

"20 dakika."

güldüm. O konuşmaya devam etti.

"Yarım saat dersek sen 40 dk sonra gelirsin ben seni biliyorum."

dedi ve telefonu suratıma kapattı. Ceketimi alıp dışarı çıktım. Uçurum tepesine doğru yürümeye başladım. Biz buraya genellikle sıkıldığımızda gelirdik. Çünkü bu uçurumdan aşağı bakmak bile bizi heyecanlandırırdı ve burada diğer insanlar yoktu. Rahat biryer.

Taşların üstüne basarak yürürken ceketimi yanıma aldığıma şükrettim. Hava çok soğuktu. Büyük taşın üzerine oturmuş manzarayı izleyen Batu'yu gördüm.

"Bak yarım saatte geldim."

dedim sırıtarak.

Benim sesimi duyunca yüzünü bana döndü.

"Yarım saat mi?Kimi kandırıyorsun?

sen arayalı yarım saati geçti."

Yanına gidince omzuna yumruk attım. Acıyla yüzünü buruşturdu.

"Heyyyavaş lan hayvan."

dedi yüzüme bakarak. Bense kolumu omzuna atıp az önce kalktığı taşın oraya götürdüm ve taşın üzerine oturduk.

"Seni dinliyorum."

Omzundaki elimi ittirdi.

"Biliyorsun ya herşeyi."

Ellerimi ceketimin cebine koydum.Çok soğukmuş lan burası.

"Senden dinlemek istiyorum kanka."

Derin bir nefes aldı ve sonra nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.

"Tamam başlıyorum o zaman."

Kafamı salladım. Bir süre başlamayınca elimle başlamasını işaret ettim.

"Sende biliyorsun Eylül lise 2 de bizim sınıfa gelmişti. Zaten ben onu okulun karşısında ki kafede sık sık görüyordum.

Bilmiyorum birden ona karşı birşeyler hissetmeye başladım. Zaten esmer,yeşil gözlü kızlar favorimdir bilirsin."

diyerek göz kırptı.Sonra kaldığı yerden devam etmeye başladı.

"Sonra onu izlemeye başladım. Derslerde,

okuldan eve giderken filan. Bir gün gidip ona

aşık olduğumu söyledim. Oda benden hoşlandığını söyleyince beraber takılmaya başladık. Birden okula gelmemeye başladı telefonlarımıda açmıyordu. Bende evine gitmeye karar verdim. Onların sokağına girince bir erkekle birşeyler konuştuğunu gördüm. Yanına gidip ona neden telefonlarımı açmadıgını sordum. Yanındaki piç onun kolunu tuttu ve kendi tarafına çekti. Ve bana dedi ki

'Aşkım bu kim?' şaşırmıştım anlamadım önce, sonra Eylül onun elini tutup bana baktı.

'Sınıftan bir arkadaş aşkım sen arabaya git ben geliyorum'dedi.

Lan benim yanımda aşkım dedi ona.Çocuk gidince kolunu tuttum.

'Kim lan bu?Aşkım filan n'oluyor?'

diye sordum.Kolunu elimden çekip suratıma baktı.

'Sanane.'

ağzım açık kalmıştı Cenk. Ona biraz daha yaklaşıp bağırdım.

'Nasıl sanane lan sen benim sevgilimsin!'

O sadece gülümsedi.

'Off Batu sen daha orda mısın? Ben senin sevgilin filan değilim. Ben en başından beri Mert'le sevgiliydim. Şu son haftalarda kavga etmiştik aramız bozuktu senle takıldım senin yanında kendimi iyi hissettim. Çünkü sen çok salaktın yaaa seni sevdiğimi sanıyordun. Oyaladın beni sadece.'

dedi bana. Ağzım açık kalmıştı. O sırada Eylül'ü Mert çağırdı. Gidiyordu. Ben onu kolundan tutup durdurdum.

'Eylül gidersen bir daha gelemezsin.'

dedim. Bilmiyorum o söylediklerinden sonra bile gitmesini istiyordum. Gitmez diye düşünüyordum. Ama o kolunu çekip tek kelime etmeden gitti. Ben arkasından bakakaldım. Aylarca kendime gelemedim lan. Şimdi de yaptıklarından sonra utanmadan geri gelmiş."

dedi Batu ve gözünden bir damla yaş aktı.

Oysa Eylül bana böyle anlatmamıştı.

Batuya baktım eliyle gözlerinde ki yaşı sertçe siliyordu.

"Boşver kanka."

Kafasını kaldırıp bana baktı.Yüzünde ufak bir gülümseme oluştu.

"Cenk?"

"Efendim kardeşim."

diyerek karşılık verdim.Bu sefer dişleri gözükecek bir şekilde gülümsedi.

"Şuan hiç üzgün degilim. Geçti gitti zaten ama ben bunları hiç unutmayacağım ve yaptıklarının hesabını Eylül'e soracagım.

Onu bunu bırakta asıl ne önemliymiş biliyor musun?"

diye sordu.

"Ne?"

Kolunu omzuma attı.

"Arkadaşlık herşeyden önemliymiş bunu şuan çok iyi anlıyorum."

Bende kolumu onun omzuna attım.

"Evet öyle ama biz kardeşiz ve bilirsin ki kardeşlik arkadaşlığı sollar."

SORUNLU (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin