Undead Crown

42-Kavuşma

"Usssssssstttttttaaaaaaaa neeedeeeeeennnnnn ????"

Diye bağırıyordu öğrencim Matarama ne var canım bu kadar bağıracak hepi topu onu bin iki yüz metreden aşağıya attım. Oh girmişiz .Ahem.

Matsu des. Özlediniz beni biliyorum bende sizi özledim ama sarılıp öpüşmem önceden söyleyeyim. Neyse işte biliyorsunuz öğrenci aldım ve benim tatlılık abidesi küçük meleğimi ziyaret etmek için YNO akademisine geldik uçarak geldiğimiz için bunun eğitimleri dışında çok bir şey olmadı açıkçası belli bir nebzeye kadar sıvıları kontrol etmeyi öğrendi ama çoook yavaş öğreniyor ben su büyüsü ile bunun özel yeteneği ile yaptıklarının on katını terlemeden yapabilirim. Onu biraz zorlamam gerek diye düşündüm bu yüzden benim sevgili dahi(!) öğrencimi bin iki yüz metreden habersiz attım belki vücudundaki kanı kontrol edip uçabilir diye hiç değilse kendine bir su yastığı falan yapabilir dediydim ama gerizekalı yere yapışmak üzere bu yüzden bağırdım artık en kötü ihtimalle yere yapışmasına bir an kala yakalarım bunu

"LAN GERİZEKALI ÖZEL YETENEĞİNİ KULLANSANA "

vay anasını be kendi bağırmamdan sağır oldum sanırım ve alttaki akedemideki herkes bize bakıyor eh haklılar yani bende gökyüzünde bilmem kaç desibel bağıran beyaz saçlı yakışıklı havalı ve güçlü bir melek görsem bende bakardım aaa dur bakayım hemen. Evet üst kalite bu gümüş ayna cidden kazıklanmam demekmiş yakışıklılığımın sadece onda biri gözüküyor eminim bu arada sanki birşey unuttum gibi geliyor

...

...

...

Has***tir Mataramaya bakmayı unuttum

※Aha öldü çocuk

Ohh neyseki sudan bir kaydırak yaparak aşağıya iniyor rahatladım yahu Aslında görev olmasa garibanı bin iki yüz metreden atmazdım görev ne mi

[Dokuz Taşlı tanrısal kılıç son taş görevi: aldığın öğrencinin üç kez atılım yapmasını sağla:2/3

Ödül(zanaat):Dokuz taşlı tanrısal kılıç dörtlü taş seti: adı olmayan bu dört taşın her biri farklı yeteneğe sahiptir bunlar
→Kılıçların Efendisi
→Şekil değişikliği
→Kutsama
→Tanrıça
Bu yetenekler kılıç oluşturulana kadar öğrenilemez dokuz taşlı tanrısal kılıç için dokuz taş ve altın kılıç taş yuvası gereklidir]

işte görev bu Matarama benim sayemde iki kez atılım yaptı ilki özel yeteneğini öğrendiği zaman ikincisi ise şimdi galiba sonunda bu kılıcı görebilicem

...........................
(Lacertilia'nın tatlı bakış açısı)

yürü yürü yürü yürü yürü

""Usssssssstttttttaaaaaaaa neeedeeeeeennnnnn ????"

Sese bak düşün tuaf çocuğa bakmaya devam et. Bak bak bak bak bak bak

"LAN GERİZEKALI ÖZEL YETENEĞİNİ KULLANSANA "

Bir dakika bu babamın sesi mi evet onun sesi babam gelmiş babam benim için geldi kesin onu özlemedim desem yalan olur ona neler yaptığını göstermek istiyorum onu arkadaşlarımla tanıştırmak istiyorum ona sıkıca sarılarak kemiklerini toz haline getirmek ve sonra iyileşirken başında durmak istiyorum aşağı iner inmez üstüne atlayıp onu yere devirmeliyim.

※Evet Lia dünyayı böyle görüyor

.........................

Matarama yeteneğini kullanıp kendini su kaydırağı ile aşağı indirdiğinde Matsu da aşağıya indi

"Aferim Matarama tam planladığım gibi gitti"

Matarama bunu duyduktan sonra Matsuya tüm gücüyle bir yumruk attı ama tabiki Matsu hissetmedi ve etrafa bakınmaya başladı. Etrafta gördüğü çocukların tepkileri çok değişikti bazılarının yüzü beyazlaşmışken bazılarının gözlerinde hayranlık vardı ve son olarak burun kanaması yaşıyan ,bayılmış birçok kız ve kızlar kadar olmasada birkaç erkek.

Matsu bakınırken ileride kırmızı birşey hızla ona doğru yaklaşıyordu. Bu kırmızı şey tabiki de Lilith idi. Lilith Matsuyu görünce hemen durdu ve diz çöktü o sırada çaktırmadan elindeki hançerleri saklamaya çalıştı.

"Efendim keşke geleceğinizi önceden haber verseydiniz en azından bir şölen hazırlardık"

Matsu bunu duyduğu zaman kollarını çaprazladı çenesini az havaya kaldırdı ve ciddi bir yüz ifadesi ile şöyle dedi

"Yapabilirdim ama yapmadım bunun iki sebebi var"

Burda sesi dahada ciddileşti

"Bir çok kalmayı düşünmüyorum"

Burada ciddileşebileceği en ciddi hali aldı

"İkinci sebebse bu gıcık olmazdı"

Tabiki bu ikinici sebebi sadece Lilith'in duyabilmesi için rüzgar büyüsü kullanarak sesini kulağına göndermişti.

"Müdür onun önünde eğildi !"(Masum öğrenci)

"Kanatları..."(Masum öğrenci)

"Kelak bir lira"(Masum Kelak satıcısı)

Gibi konuşmalar dönüyordu. Bu arada Matsu karnında büyük bir darbe hissetti ve yere yıkıldı bundan sonra konuşmalar şu şekilde devam etti

"Beyaz gül ona saldırıyor!"(Masum öğrenci)

"Ölmek mi istiyor?"(Masum öğrenci)

"Yoksa güçlü olduğunu düşündüğü için bir melekle mi dövüşücek"(Masum öğrenci)

"Lia çabuk çekil ordan ve özür dile o senin bile boyunu aşan biri"(Fortipi)

"Gerekirse Leydi Lacertilia için o melekle savaşmaya hazır olun yoldaşlar"(Lacertilia'nın fan klübü)

Lacertilia tabiki konum aldığı gibi en yüksek hızı ile atlamış ve Matsuya sarılmıştı ayrıca konuşanları duymuyordu şuan aklındaki tek şey daha sıkı sarılmaktı.

*Kütürt Çatırt kuturt

Matsu'nun bedeninden böyle sesler gelirken orada bulunan çoğu kişinin yüzü beyazlaşmıştı ama Lia'nın bir meleğe kafa tutmasına mı yoksa o melekten böyle sesler çıkmasına mı belli değildi

Lilith bunlar olurken sadece izlemekle yetiniyirordu buna karışamazdı efendisi ve kızı nekadar başa bela olsalarda konumu ve sahip olduğu herşey bu ikili sayesindeydi bir kölenin böyle güçlü olmasını sadece efendisi sağlayabilirdi zaten.

"Hahahahahahahahah"

Matsu gülmeye başlayınca bütün öğrenciler ona bakmaya başladı bu melek mazoşist olabilirmiydi acaba ?

"Bende seni özledim Lia ama kemiklerimi kıracak kadar sıkı sarılmamanı tercih ederim peteğim"

"Ama baba uzun zamandır seni görmedim ve olabildiğince sıkı sarılmak istedim"

"Benim kızımdan bekleneceği gibi güçlüsün değil mi ? Tamam nasılsa ölmem sarıl bakalım"

Bu diyalogdan sonra orada bulunan ve Lacertilia hakkında tuaf düşünen kişilerin yüzlerinde saf dehşeti görmek mümkündü. Bu Gülün bir meleğin kızı olduğunu öğrenmişlerdi

Fortipi ise donup kalmıştı ve başka bir şey yapamadan huzur içinde şok geçiriyordu. Matarama ise ustasının kızını çaktırmadan kesmeye çalışıyordu. Sinac Matsu daha yere indiği zaman bayılmıştı.

Yn: 8 Nisan doğum günün kutlu olsun isim bulma konusunda ilham kaynağım Nirvana yazarı Orkun