Bölüm 19.Sevdiğim Kadın

Mulai dari awal
                                    

Arabayı sağa çekip durduran Demir, kadını anlamaya çalışıyordu. Haklıydı. Böyle bir gerçeği hiç hak etmediği şekilde öğrenmişti. Hem de yarası olan kısmı kendi elleri ile kanatmış gibi hissediyordu.

"Bak bana Defnem." Diye kadına doğru döndü.

Az önce bağırıp çağıran kadın şimdi ise karşısında bir kedi gibi masumca ona bakıyordu.

Seni sevmeyip de ne yapayım ben küçüğüm.

"Şimdi benim evime gideceğiz. Sana ailemi anlatacağım. Okuduğum okulları anlatacağım. Dersleri kıran o on sekizlik delikanlıyı anlatacağım. Top oynarken kendimi kaybedip eve geç gelişlerimde annemin kızmasını anlatacağım."

Karşısında ki kadının yumuşayan yüzüne bir kez daha aşık olarak baktı adam. Küçük bir çocuk gibiydi. İkna edilmeyi bekleyen küçük bir çocuk.

"Ama en önemlisi de seni tanıdıktan sonra bu adam eksik kalan her parçasını tamamladı. Sana bende ki eksik parçaları anlatacağım."

Genç kadın büyülenmiş gibi bakarken, istemsizce dudaklarında söz mü kelimesi döküldü ama son anda susturdu kendini.

"Sö..."

Kadının ne diyeceğini anlayan adam gülümsedi. Sert yüz hatları bugün ilk defa, karşısında ki kadının ağzından çıkacak olan kelime ile yumuşadı.

"Sor hadi küçüğüm."

Kafasını iki yana sallayan kadın;

"Sormayacağım. Sonra üzülen ben oluyorum."

"Ben sana verdiğim bütün sözleri tutmadım mı?"

Defne arabanın içinde ki adamın o baştan çıkarıcı kokusuyla zaten sarhoş olmuş gibiydi.

Bir de şiir gibi konuşması yok muydu?

Ne düşüneceğini, ne diyeceğini bilemez haldeydi. Aralarında ki bakışı, kadının çalan telefonu böldü.

Çantasından çıkardığı telefonu ile ikisinin gözü zaten karanlık olan arabanın içinde, ekrana doğru yol aldı.

Semih...

"Of tam sırası." Diyen kadın tam telefonu çantasına geri koyuyordu ki, adamın iri eller onu durdurdu.

"Bu adam laftan anlamıyor demek ki!"

Sinirle elinden alınan telefon ile aniden kalakalmıştı. Adamın sert çehresi, ve dişlerinin arasından tıslar gibi konuştuğu kelimeleri anlamaya çalışıyordu.

"Demir ne yapıyorsun?" demeye kalmadan, adam çoktan telefonu açmıştı.

"Lan şerefsiz ben sana ne dedim! Bir daha Defne'yi rahatsız etmeyeceksin demedim mi!"

Karşı tarafın dediğini duyamayan kadın zaten merak da etmiyordu. O sadece Demir ve Semih'in ne ara konuştuklarını düşünüyor ve adamın ürkütücü yüzü ile şaşkınca bakıyordu.

"Kes lan sesini. Onun adını ağzına almayacaksın. Yediğin yumruklar seni kendine getirmemiş. Ama bu sana son uyarım yoksa Demir Erçetin'in gerçek yüzü ile tanışırsın!"

Kapatılan telefon ile ikisin de de saniyeler önceki ruh halinde eser yoktu.

Penceresini açan adam derin bir nefes alıp arabayı çalıştırmaya yeltendi.

"Gidelim." Dedi sadece.

"Dur Demir." Diyen kadın adamın elinin üstüne koyduğu eliyle onu engelledi.

SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang