-10-

2.2K 150 13
                                    

Bizi ayakta tutan hayallerimizmiydi yoksa ekmek arası köfte mi diye sorsalar ekmek arası köfte derim.Çünkü şu yaşıma kadar hiçbir hayalim gerçek olmadı.Hiçbir işte başarılı olamayan ezik Fatoş oldum herkes tarafından komedi konusu olan dalga geçilen Fatoş.Ne güzeldim ne zeki hiçbir şeyede yeteneğim yoktu.Artık o kadar sıkıldım ki bundan herkesin bana gülmesinden kendimi rezil etmemden.Ay dayanamıcam ağlıcam şimdi bi çakkıdı açıyım bari milletin yanında ağlamak istemiyordum çünkü.Her zaman ki rutin serum takma işlemlerimi gerçekleştiriyordum.Bir kaç tane patlattığım damarı saymassak gayet iyiydim.

Öğle arası olunca her zamanki bizim tayfa kafeteryada yerimizi aldık.Sertap heyecanlı heyecanlı etrafına bakıyordu.Ona doğru kafami kaldırdım "burası gratis mağazası değil sertap ne etrafına öyle bakıyorsun %50 indirim görmüş gibi" aradığını bulamamış gibi mutsuz bir yüz ifadesi büründü ve " gelmemiş bugün işe" Murat ağzına kocaman domates parçasını atıp "kim gelmemiş adriana lima mı ? Bende sürekli bekliyorum ama gelmiyor Türkiye'ye napalım Sertap şansımıza küsücez"

"Ne adriana liması Murat be yeni gelen hemşireden bahsediyorum ben" Zehra içtiği suyu birazcık ağzından püskürtüp "yüce çevre koruma derneği aşkına yoksa sen aşık mı oldun" Sertap gülerek "bu bünyeden bahsediyoruz Zehra lütfen tabiki aşık olmadım sadece yakışıklı çocuk" ben direk lafa atıldım "Sertap en son böyle dediğinde gelinlik sipariş etmiştin.Ve çocuğun senden haberi bile yoktu"

"O o konu farklı bir kere bilmediğiniz şeyler vardı ortada " Murat her zamanki gibi yemeğini 10 dakikada bitirmiş laf yetiştirmeye başlamıştı. "Bilmediğiniz şeyler var dediği bir kere göz göze gelmişler o" Sertap hariç hepimiz gülüp yemeklerimize odaklanmıştık.Ordan Levent karşımızda göründü onu takmayıp yemeğimi yemeğe devam ettim."Yemek yemek için benden izin aldın mı " kaşığı masaya bırakıp geriye doğru yaslandım sinirlenmiştim hasta mıydı bu çoçuk "hayır ve almayıda düşünmüyorum (saati gösterip) öğle arası yani mola "

"Bundan sonra alıcaksın Fatoş Durdan öğle arası tatil ama sen benim emrimde çalışıyosun yani iş varsa gerekirse molaya çıkmıyacaksın" ayağa kalktım "hastasın sen hasta hastanedeki akıl hastalıkları bölümünde ordaki insanlar değil sen yatmalısın" elime 737353 kilo ağırlığındaki dosyaları bırakıp "çok konuşma" dedi.İstemeye istemeye arkasından yürümeye başlamıştım.Neden ben neden neden....hastahanede o kadar yetenekli hemşireler vardı git onlarla çalış dimi hayırsızın oğlu.Sanırım biraz sesli mırıldanmış olucam ki arakasına dönüp birşey mi dedin diye sordu.

"Hiç sadece açım" bu sefer arkasına dönmeden "açlık iyidir insanı zayıflatır ve seninde ihtiyacın var" ne sinir bozucu bir insandı bu ya onu takmadan dediği işleri yapmaya odaklandım.Hastanın odasına girdik.Direk o sert soğuk aşalayıcı bakışlarını bırakıp yüzünde gülümseme belirdi az önceki insan mıydı gerçekten bu ?

"Merhaba Cemil bey bugün daha iyi görünüyorsunuz" adamda gülümseyerek "iyiyim hamdolsun şu tahlil sonuçlarımıda öğreniyim daha iyi olucam" dedi.Levent bana doğru dönerek hastanın tahlil sonuçları okumamı istedi.Tabi der gibisinden bi bakış attım "Cemil bey tebrikler hamilesiniz aa pardon bu Cemile'ninmiş kusura bakmayın" dosyalara tekrar bakarken Levent sinirlenip dosyaları elimden aldı ve kendisi baktı.

Gün sonuna kadar sülük gibi onu takip etmiştim.Çıkma saati gelince koşarak eve gittim.Ķoşarak dediğim 50m koştuktan sonra tıkanıp normal yürüdüm.Eve bizanslılara saldıran battal gazi edasıyla bodoslama giriş yaptım.Sonra hızımı alamayıp halının üstüne düştüm tabi.Kardeşim yanımda dikili bi vaziyette"ilk 6 ay anne sütü şart tabi" dedi."Derya bak o test kitaplarını bi sabah ansızın çöpte bulmak istemiyorsan bi git başımdan zaten nöronlarım şuan kurtuluş savaşı veriyor"

Mızmızlana mızmızlana ayağa kalktım."ay götüm ay bacağım sırtımm" annem mutfaktan doğru bana laf yetiştirmişti "kız ne bağırıyon evde alt kata ses gidiyor senin yüzünden hep şikayet alıyorum"

"Kızın burda gazi olmuş sen hala neden bahsediyorsun selma sultan ya" babam uzun süre sürdürdüğü sessizliğini bozarak "Selma uğraşmayı kes şu kızla yemeyip içmeyip hayatını ona laf yetiştirmeye adadın" babama elimle kalp işareti yapıp odama gittim.Annemin zaten hep sen şımartıyosun bu kızı gibi konuşmalarını duyabiliyordum tınlamayıp telefonu elime aldım.Bizim whatsapp grubuna mesajlar gelmişti açıp baktım.

SERTAP:lan öğleden sonra geldi sadece sabah izinliymiş.Bana 306 nolu hastanın serumu takılıcak dedi.O kadar hemşire varken bana dedi.
Murat:Sertap sizin katta sadece 2 tane hemşire yokmuydu
Sertap:Şimdi konumuz bu değil Murat
Zehra:bence sana aşık
Ben:Hatta seninle evlenmek istiyor.İstersen annemin benim için hazırladığı hiçbir işe yaramayan çeyizleri sana verebilirim
Sertap:Siz geçin dalganızı geçin inşallah o taktığınız serumlar kolunuza değilde olmadık yerlerinize girer mal gibi kalırsınız ortada
Sertap gruptan ayrıldı
Zehra Sertap isimli kişiyi gruba ekledi

Telefonu bıraktım napsam diye düşünürken karnımın guruldamasıyla soluğu mutfakta aldım.Anneme bağırdım "Selma sultan yemek yapmadın mı ?" 6.7 desibel sesle cevap verdi "kız olda kendin yap" iş başa düşmüştü.Kollarımı sıvayarak sahana yumurtayı kırdım.Karnımı doyurunca kitap mı okusam film mi izlesem ikileminde kalıp uyumaya karar verdim.

Sabah hastaneye geç kalmıştım alarmı nasıl duymadım hala anlamıyorum yani annemde uyandırmadı üstüne üstlük (başından 2 kere su döküp bilgisayarı hopörleri bağlayıp mehter marşı açtı uyandırmak için) alel acele formalarımı giyip masadaki yerimi aldım.Zehra "Fatoş bize niye söylemedin" kafamı kaldırmadan "neyi söylememişim dünkü maçın 2-1 bittiğini mi"

"Ne maçı kızım senin şu leventle Eskişehire seminere gideceğini"

"Ne saçmalıyon Zehra sürekli ot yemekten beynin sulanmış" kolumu cimcikledi "Levent gelince ne demek istediğimi anlarsın" rutin işlerimi halletmek üzere işe koyuldum.Hastanın odasına serum takmak için girdim.Hastanın yakını diye tahmin ettiğim 18-19 yaşlarında bir kız açmış müziği dans ediyordu.Hemen müziği kapatıp "napıyorsunuz siz hastayı rahatsız ediyorsunuz lütfen çıkın odadan"

"Bakın 2 gün sonra dans yarışmam var benim ona hazırlanmalıyım hem rahatsızda olmuyor o hem sen benim kim olduğumu biliyor musun bana karışamazsın" hastada ben rahatsız olmuyorum der gibisinden birşeyler söylüyordu.Kız inatla gidip tekrar müziği açtı.Bende arkasından gidip kapattım.Bu ne terbiyesizlikti ya ilk defa böyle birşey yaşıyordum.Kapattıktan sonra kıza tekrardan "lütfen çıkın odadan"

"Bak alttarafı bir hemşire parçasısın bana emir verme"

"haddinizi bilin" ben öyle diyince kız tokat attı.O sırada içeri Levent girdi "ne oluyor burda bu ne gürültü" ben yüzümü tutuyordum.Herşey çok hızlı gelişmişti ne olduğunu idrak edemiyordum.Levent elimi çekip yüzüme baktı ve dışarı çıkmamı söyledi.Ne saçma birşeydi bu ama kızın eli baya ağır olmalı ki hala acıyordu.Bir süre sonra Levent çıktı odadan yanağıma baktı."Tamam birşeyin yok hatta istersen eve gidip hazırlık yapabilirsin 2 gün süren bir seminere gidicez"

Leventten bunu duyunca aklıma Zehranın dedikleri geldi.levent'e "benim bildiğim seminerlere asistanlar gider" dedim.

"Bu hemşireler içinde olan bu seminer hem kariyer hayatını iyi etkileyeceğini düşündüm" şaşırmıştım ilk defa iyi davranmıştı bana fazla iyi bineceğimiz otobüse bomba koymasına kadar her türlü senaryo kafamın içinden geçiyordu şuan

EVDE KALMIŞ (BİTTİ)Onde histórias criam vida. Descubra agora