8. Bölüm; Yaa ben böyle şansın..

Začít od začátku
                                    

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Ceyhun her ne kadar bana iyi davrasada yinede kendimi kötü hissediyordum. Aniden gözyaşlarımı silen elleri burnuma gitti ve burnumu hafifçe sıkıp salladı. Tekrardan konuşmaya devam etti. "Heyy suan ne kadar çirkin gözüküyorsun biliyor musun? Makyajın akmış sümüklü.. Hem suan bir o kadarda seksisin." dedi. Kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Ben güldüğüm için oda gülüyordu. Off bu çocuk niye bu kadar tatlı gülüyor .. Birden ikimizde sustuk gittikçe bana doğru yaklaşıyordu. Hasiktir! Şimdi ne bok yiyeceğim ben ..

-CEYHUN'UN AĞZINDAN-

Birden gülüşüyorken ne olduğunu anlamadım. Sustuk ve beni ona doğru çeken birşey vardı. Hayy sıçayım böyle işe kendime engel olamıyordum. Gittikçe dudaklarımızın arasında mesafe kalmamıştı. Neredeyse öpüyordum ki birden ablam içeri girdi. "Çocuklar kahv-" dedi sustu. "Aa ben yanlış zamanda geldim galiba siz kaldığınız yerden devam edin." dedi. O an Mira hemen benden uzaklaştı. Hayy sıçayım böyle işe birde kaldığınız yerden devam edin diyor manyak bu kadın yaa daha nasıl devam edelim. Kızı yerin dibine soktun. Ablam kapıyıda kapatıp odadan çıkarken tam birşey diyecektim ki Mira konuşmaya devam etti.

"Yine sapıklığın tuttu demi. Zaten öpemezdin ki" dedi. Dilini çıkarttı. Tam odadan çıkacaktı ki kolundan tutup kendime doğru çektim. Yüzünü avuçlarımın içine aldım ve dudağına ufak bir öpücük kondurdum. Hemen geri çekilip kulağına doğru yaklaştım ve hafifçe fısıldadım "Sence öpemezmiymişim?" dedim. Onun gibi dil çıkartmak yerine seksi bir şekilde göz kırptım ve odadan çıktım. Odadan çıkarken hala gözlerini duvara sabitlemiş duruyordu. Kız heyecandan küçük dilini yutmasın resmen donup kalmıştı. (yazarken içim gitti :D) ..

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

OHAAAAAAA! Beni nasıl öpmeye cesaret eder. Hem o göz kırpış neydi öyle.. Birde dudakları ıslak ve sıcacıktı. Bir saniyelik ufak bir öpücük beni nasıl etkiler anlamadım .. Hayırrrr Mira kendine gel sadece saçma sapan bir öpücüktü. Her ne kadar etkileyici olsada etkilenmiycem evet evet kesinlikleeee! Hatta hemen kahvaltıya inmezsem salak ondan etkilendiğimi falan sanar. Aman sonra asla ağzından kurtulamam falan en iyisi aşağı ineyim. Hemen saçımı topuz yapıp aşağı indim. "Herkese günaydın" diyip masaya oturdum. Ceyhun'un karşısına oturdum 'Yanına oturmamak için' pis sapık!

Kahvaltımı bir güzel yaptıktan sonra Ceyhun konuşmaya başladı. "Artık Ezgi ile aranızda olanları tatlıya bağlamak için Ezgi'ye herşeyi anlatıyorum." dedi. HERŞEYİ Mİ! Boğazıma zeytin çekirdeği kaçtı. Öksürük komasına girdim. Gizem ablam sırtıma hafifçe vuruyordu. Ama fayda etmedi ölcem şimdi. Ceyhun ayağa kalktı. "Özür dilerim" dedi ve sırtıma öyle bir geçirdi ki midem ağzıma geldi. Ama en azından boğulmadım. Kendime geldikten sonra herkesin güldüğünu farkettim. Ezgi bile! Bıyık altındanda olsa gülüyordu. Sonra Ceyhun konuşmaya devam etti. "Allah yandım öpüşme olayını söylemez inşallah!"  diye içimden konuştum bu sefer Ceyhun kahkaha atmaya başladı. Ne kahkahası anırdıda denilebilir. Bir dakika bir dakika ben dışımdan mı konuştum. Resmen kendi kendimi rezil ettim.

Ezgi hariç herkes gülerken "Benim duş almam gerek çok kirlendimde herkese afiyet olsun." diyerek koşarak yukarı çıktım. Hadi Ceyhun sıkıyorsa açıkla bakalım!

-CEYHUN'UN AĞZINDAN-

Ben gülerken birden ablamın ve Ezgi'nin bana soran gözlerle baktığını farkettim. Hemen konuşmaya başladım. "Bu kız Ezgi'nin tabiriyle sürtük falan değil. Hatta tam tersine acayip nazlı bir kız hiç pas vermeyen gıcıklıklar yapan ve farkında olmadan beni tahrik eden bir kız. Hatta demin öpüşme olayı dediya ben onu aniden öptüm. Sırf onu sinir etmek için.. Niye sinir ettiğimi sorarsanız sadece zevk alıyorum. Yoksa ondan hoşlandığım falan yok. Hem Ezgi sen ogün, yani Mira'nın buraya geldiği ilk gün hiç dinlemeden yukarı çıktığın için duymadın ama o kızın anneside babasıda ölmüş ve abiside yurtdışında olduğu için buradan başka gidecek yeri yokken ona söylediklerin sencede fazla değil mi? Bence git ve özür dile." dedim boynunu büktü başını onaylar biçimde salladı. Hemen ablam araya girdi. "Ee ama Mira duşta ve sende benimle alışverişe geliyorsun artık akşama dilersin özürünü hadi hadi kalk giyin üstünü" dedi.

Bir amacı var bu kadının ama, anlamamıştım. Bende sofradan kalktıktan sonra Safinaz abla (hizmetçi) sofrayı topladı. Bende kalkıp odama çıkarken ablamlar aşağı indi ve gittiler. Yukarı çıktım. Tam odama girecektim ki banyo'nun kapısı açıldı. Bu Miraydı dışarı çıkmasıyla girmesi bir oldu. Çünkü üzerinde iki karış bir havlu vardı. Sanırım utanmıştı.

Kapının hafiften açılma sesini duydum. Odasında duş almama sebebi odadaki banyonun tadilatta olmasıydı. Ama doğrusu onunla eğlenmem için bana iyi bir sebep olacak. Hahahaha bittin kızım sen! Banyodan çıktığında etrafa baktı. Beni göremeyince hemen odasına doğru ilerlediki "Heyy beni mi arıyorsun." dedim. Korkmuştu bu yüzden ufak bir çığlık attı. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ama ona oynayacağım oyun için ciddiyetimi korumalıydım. Birden ona doğru hızla ilerledim. Havlusunu sımsıkı tutuyordu. Hemen onu tutup duvara yasladım. İlk sol elimi sonrada sağ elimi duvara yaslayıp onu duvarla kendi arama aldım. O hâlâ havlusunu sıkıca tutuyordu. Çünkü düşerse neler olacağını biliyordu. Aniden ona dahada yaklaştım ve hafifçe fısıldadım. "Sen havluylasın ve evde bizden başka kimse yok. Ha birde öğlen yarım kalan bir öpücük davamız var. Ne dersin ha benim odama geçelim mı?" dedim. Çapkınca sırıtarak!

Havluyu daha sıkı tutmaya başladı. Kulağıma doğru yaklaştı. "Bence benim odama geçelim." dedi ve sıcak nefesini yüzüme üfledi. Gerçekten çok ciddiydi. Ben ise nefesini yüzüme üflediği için fazlasıyla kudurmuştum. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım ve tam öpecektim ki "Ha-hasiktir yandım  annecim offfff" resmen tam şeyime (erkeklik organına) tekme yemiştim. "Demek bana oyun oynarsın haa! Bittin kızım sen." dediğimde ben yerde kıvranıyorken o ise bana dilini çıkartıp odasına girmişti. Birde kapıyıda kitledi. Birde fısıldamalar yok birde yüzüme nefesini üflemeler falan beni resmen kudurttu ki intikamını almak için.. Ben yerden ancak doğrulduğumda kapı sesiyle arkamı döndüm. Yaa bu kız beni öldürecek bir gün .. Bu seferde altına kot minininde minisi bir etek ve onun altına siyah opak çorap birde topuklu ayakkabı. Üstüne ise beyaz sıfır kol dekolteli bir badi. Off kızım off öldür benide kurtul!

"Çok canın acıyor mu? Oyy kıyamam sana yaa." diyerek dilini çıkarttı. Sonrada ıslak saçlarını savurarak merdivenlere yöneldi. Koştum ve onu kolundan tutarak pardon sürükleyerek odama götürdüm. Tekrar duvara yasladım. "Demek sen beni tahrik edersin sonra da canımı yakıp gidersin haa! Bittin kızım sen!" dedim. Elleriyle beni yumrukluyordu. Gerçekten çok güçlüydü. O kadar güzeldi ki anlatamam.

Birden yumruklamayı bırakıp "Lütfen dur kapı çaldı!" dedi.

"Beni kandıracağını mı sanıyorsun" dedim. Sinsice gülerek.

"Ya ciddiyim bırak beni lütfen!" dedi. Sizce ben yermiyim.

"Tabi tabi" dedim. Baktı ki yemiycem beni itmeye başladı. İlk önce sağ elini sonrada sol elini duvara yasladım.

"Benimle oyun oynamak ha? Şimdi bittin sen!" dedim. Aslında amacım bu değildi ama duramıyordum. Dudaklarına dahada yaklaştım topuklu giyindiği için rahatlıkla boyuma ulaşıyordu. Aramızdan kağıt bile geçemeyecek kadar bir mesafe vardı. Yada hiç mesafe yoktuda diyebiliriz. Onun elleri duvarda benim dudaklarım neredeyse onunla bütünleşmek üzere şuan ikimizinde kalp atışı duyuluyor. Tam dudaklarına gömülüyordum ki ..

"CEYHUNNNNNN !!!"

İkimizde sesin geldiği yöne doğru döndük.. Yaa ben böyle şansın .. Niye odamın kapısını açık unuttum ki şimdi ne bok yiyeceğim! ..

Sizce bu kişi kim bi tahminde bulunun :D Bence biraz mantıklı düşünseniz bulabilirsiniz. Bu bölümde erken geldi sırf sizin için hemen yazdım. Her neyse canlarım fazla uzatmayayım. Sizi bol bol öpüyorum :*

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM <3

Manyak SevgilimKde žijí příběhy. Začni objevovat