22

32 5 0
                                    

Multi medya : Merve
Eve dönmek için arabaya bindiğimde görüş açım 1 metreyi geçmiyordu . Etrafı karıncalı bir şekilde görüyordum . Başım da dönmeye başlamıştı , arabanın yanına geldiğimde arkamdan Metenin bağırışlarını duyuyordum ama beynim ne demek istediğini çözmeme inat kulaklarımı uğuldatıyordu resmen . Başım döndüğü için daha fazla duramayarak elimi arabaya attım ve kafamı önüme eğip gözlerimi kapattım . Bünyem çok dayanıklı değildi kabulüm ancak bu kadar da kuvvetsiz olmasını beklemiyordum .
- Güçsüz değilim diye isyan edercesine boşluğa doğru bağırdım .
Biri tarafından sarsılmaya başladığımda kahkaha attım istemsizce ve gözlerimi hafifçe açtım .
- Çilem , Çilem ...
- Ah başım ağrıyor ! Diyerek elimi başıma koydum . Hafif öne sendeleyince Mete beni tuttu ve kucağına aldı .
- Sana bu kadar içmemeni söylemiştim dedi umursamazlık ve endişe arasındaki bir ses tonuyla . Yürümeye başladığında kucağına hafif hafif sarsılıyordum . Midem bulanmaya başladığında yüzümü buruşturdum .
- Ah ! İndir beni Mete , galiba kusacağım . Yüzüne baktığımda hiç bir şey dememişim gibi karşıya baktığını gördüğümde kaşlarımı çattım .
- İndir ya ! Diye feryat ederken bir yandan da yumruğumu göğsüne doğru savuruyordum . Kolumu bile zar zor kaldırdığım için yumruğum hiçte etkili gibi durmuyordu . Midem biraz olsun bulanmayı bırakmıştı ama başım inanılmaz derecede ağrıyordu . Biri içeriden kafama saniyede bir yumruk atarmışçasına acı veren bir ağrı . Hafif hafif gözlerim kapanırken Mete beni bir yere yerleştirdi ve üzerimi battaniyeyle örttü . Ben ise o odadan ayrılırken bugün olanları unutmak için kendimi uykuya teslim ettim .
* Meteden *
Çilem yine her zamanki gibi acıya katlanamadığı için kafasını alkole vurmuştu . Elindeki poşetlerin içinde onun bünyesine çok ağır gelecek alkoller vardı . Neden ona izin verdiğimi bilmesem de , yapmıştım bir hata . Onu Atakanın odasındaki yatağa yatırırken bedeni adeta cansız gibi duruyordu . Üstüne battaniye örtüp hiç bir şey demeden odadan çıktım .
Atakan içeride bir elinde sigara bir elinde birayla oturuyordu . İçeri girerken arkamdan kapıyı kapatıp içerinin biraz havalanması açısından camı açtım ve Atakana dönerek ;
- Sen de mi dostum ? Dedim
- Sence dedi umursamaz bir tavırla .
- Sıçanlara alerjin olduğunu ben bile bilmiyordum dedim dudaklarımı hafif sarkıtıp omuzlarımı silktim .
- Tek bir kişi biliyordu zaten , dedi .
Kızarmış gözleri umursamaz havayı içtenlikle hissettiriyordu . Elimi saçlarıma attım ve Atakanın karşısındaki koltuğa oturdum . Tam o sırada masanın üzerindeki telefona mesaj gelmişti . Elimi attığımda telefonun Çilemin telefonu olduğunu gördüm . Mesaj Bahadırdandı .
* Gönderen : Bahadır piçi *
Kayıtları silmemenin cezasını sanırım biraz fazla ağır çekeceksin küçük hanım . Sanırım mı dedim ? Ah tabiki de çok ağır çekeceksin .
Ne kayıdından bahsediyordu bu piç ? Telefonu aldığımda tuş kilidi olmadığına çok sevinmiştim . Ekranı gülmüş halde kameraya baktığım bir fotoğraf kaplıyordu . İstemsizce gülümseyip kafamı iki yana salladım , gerçekten seviyordu . İçimi bilseydi keşke , kendi sevgisine bu sevgi miymiş derdi . Telefonu biraz karıştırdıktan sonra ses kaydını buldum ve en sondaki kayıdı açtım .
- Atakan dinle ! Dedim
Boş boş bana bakıp kafasını salladı . Sesi en sona yükseltip kaydı başlattım .
İki kişinin konuşmasıydı ve biri kesinlikle Ekinin konuşmasıydı .
- Hayır Berk bunu yapmak istemiyorum . Diyordu Ekin . Bir dakika Berk ? Kaydı durdurdum ve Atakan :
- Mete noldu diye sordu .
- Yok bir şey diyerek geçirdim . Pek inanmamış gibi görünse de inandırmak için kayıdı tekrar oynattım .
- Hadi Ekin onlar da kimmiş ? Bence ben onlardan daha önemli olmalıyım senin için .
- Zor duruma düşürüyorsun , pazarlık için kullanılan bir alet değilim Berk .
- Bu parayı al ve dediğimi yap anladın mı ?
- Bu kadar kötü davranmak zorunda değilsin !
- Atakan herşeyden önemli öyle mi ?
Atakanın kaşları çatılırken Berk konuşmaya devam etti .
- O piç senin hayatını mı kurtaracak ?
- Sen mi kurtaracaksın ? Dedi Ekin alayla karışık bir sesle .
- Evet ! Dedi Berk sakin bir tonda .
- Birincisi Atakana piç diyemezsin , ikincisi ise hayatımı kimin kurtardığı önemli değil ! Bu hayat benim anlıyor musun ?
- Bahadır için yapacaksın bunu !
- Pekala
Kaydı durdurdum , tamam mı demişti o ?
- Pekala mı dedi o ? Diyerek sakalını sıvazladı Atakan . Onaylarcasına hafifçe kafamı salladım . Beklemeden kaydı tekrar oynattım .
- Bahadır geliyor Ekin yanında gülümsemeye çalış .
- Ekin kabul ettiğine göre ekibime hoşgeldin . Atakanı dağıtma operasyonu .
Ekin kahkaha attı ve alayla
- Yaa ne demezsin ibne , Atakanı asla arkamda bırakmam senin gibi bir piç için . Al şu paralarını da götüne sokarsın , çıkarıp çıkarıp tekrar sokarsın .
Daha sonra ayak sesleri gelmeye başladı ve bir dakika sonra Çilemin nefes sesleri duyuldu ve en sonunda kayıt kapandı .
Atakanın yüzünde az da olsa piç bir sırıtış vardı . Ekinin kendi tarafında olduğu bilmesi içinde bir huzur oluşturuyordu .
Telefonu masanın üstüne fırlatarak ayağa kalktım ve bir sigara yaktım . Bu piç muhtemelen o anda da Çilemi tehdit etmiş olmalıydı . Telefonuna gelen mesaj da bunu doğruluyordu . Yine bir oyunlar peşindeydi buna şüphe yoktu . İçime derince nefes çekerken balkona çıktım ve tabureye oturdum . Gecenin karanlığına sessiz sessiz bakarken artık kimsenin bu oyuna bünyesinin dayanmadığının farkındaydım . Gece yarısı olmasına rağmen gürültülü olan caddeler bütün huzuru bozuyordu . Temiz havayı içime çekerek kafamı yukarı doğru kaldırdım . Bahadır yaptıklarını çekmeliydi , bu kadarı fazlaydı . Ayağa kalktım ve sigaramı balkondan aşağı attım . İçeri girerek masanın üzerinde olan anahtarı ve ceketimi alıp kapıya yöneldim . Atakan ;
- Nereye ? Diye hafif katı bir ses tonuyla sordu . Bunu ona söyleme gibi bir niyetim yoktu . Bakışlarımı önce yere daha sonra ise Atakana çevirdim .
- Boşver dedim kısık bir sesle ve kafamı iki yana salladım . Atakan anlayışla kafasını sallarken eski deri koltukta yayıldı , gıcır gıcır gelen ses hoşuma gitmediği için hızla dışarı çıktım . Merdivenlerden aşağı inerken telefonumun melodisi kulaklarımı doldurdu . Telefonu aldığımda okuduğum isim karşısında kaşlarımı çattım ;
* Arayan : Merve *
- Efendim ?
- Alo Mete ?
- Evet ??
- Yardımına ihtiyacım var lütfen gelebilir misin ?
Bakışlarımı yere çevirdim ve arabanın anahtarını alıp kapıdan çıkarken kilidi açtım .
- Ne gibi dedim umursamaz bir hava takınmaya çalışarak .
- Ö- Önemli bir konu .
Sıkıntıyla ofladım ve
- Şunu biraz daha açar mısın ? Sabır sınama dedim sert bir şekilde . Çok tanımadığım bir insana karşı tabiki de evet nasıl istersen gibi bir hava takınamazdım .
- Yardımına ihtiyacım var işte ,
- Uzatmadan şunu kısaca açıklarsan sanırım yararına , diye sakinleşerek cevap verdim . Bu kız bu saçma sapan kelime oyununu uzatırsa sinirlenmeye devam edecektim . Bu iyi olmazdı .
- T- tamam , şimdi Bahadır Berkin peşine düştü , tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama Bahadırı yerde baygın bir şekilde bulmuştum . Hastaneye götürdüm ve ayıldı . Daha sonra Berk diye sayıklamaya başladı , Berki yanına götürdüm ne kadar dirense de . Yalnız bırakıp çıkmıştım odadan . Özel bir konuydu sanırım . Sonra berk sinirle kapıyı çarparak çıktı odadan ve arabasını alıp hızla uzaklaştı . Bahadır içeride sinirle hemşirelere bağırdı ve taburcu olmak istedi . Hemşireler onu taburcu ettiklerinde ise hiç vakit kaybetmeden Berki bulmaya çalışmaya başladı . Berki onun elinden kurtarmam gerekiyor lütfen yardım et Mete !
Şu an Merveye inanıp inanmama konusunda çok kararsızdım . Sonuçta ona yardım etmem onların içlerine karışmam olacaktı , birbirilerine düşürsem Atakan karlı çıksa da Bahadır eninde sonunda doğrulup tekrar karşımıza çıkardı . Bu ihtimal saçma gelmese de şu ihtimal ise kafamı bozuyordu : Ya hepsi oyunsa , sonuçta kayıtları dinlemiştim . Ekin reddedince muhtemelen Berk Ekinin arkasından gitmişti . Bahadır orada Ekin ve Berke gülerken bir anda Berke sinir olması da ayrı bir ironiydi . Bu yardım çağrısı zaten mantık sınırlarını zorlarken yardım etmeli miydim ? Bu sorunun cevabını vermek gerçekten zordu . Atakana sorsam hemen yardım et derdi , çünkü onların işlerini bozmuş olacaktım . En iyisi Atakanın mantığına uyup yardıma gitmeliydim . Ama asıl kilit nokta şuydu Atakandan çok benim karım neydi bu yardımdan ?
- Hmm peki , bu işten karım ne Merve ? Dedim sesimin tonunu iyice soğuklaştırarak .
- Ş şey sadece yardım . Dedi üçkağıtçılıktan yoksun bir sesle . Belki de ona inanmalıydım .
Arabama bindim . Yardım edecek miydim ? Edersem ne olurdu ki ? Ya bir tuzaksa ? İyi niyet yoksunu insanlardan beklenir sonuçta . Kafamı direksiyona koyup gözlerimi kapattım . Daha sonra kafamı kaldırıp direksiyona bir yumruk geçirdim .
- Neden bütün ikilemler beni bulmak zorunda ki ?
Mavi gözlerimi gecenin karanlığında gezdirdim , ne yapmalıydım çok kararsızdım . Kararsız olduğumu bildiğim halde arabayı çalıştırdım ve nereye olduğunu bilmeden sürmeye başladım . Kabul etme ve etmeme arasındaki keskin çizgide yürüyordum . Adımlarım doğru olmalıydı , eğer düşersem sırtımdaki sevdiklerimin yükü de benimle birlikte düşerdi . Bunun için biraz düşünmeliydim .
Sizce Merve gerçekleri mi söylüyor yoksa bunlar bir oyun mu ?
Merve neden kardeşinin kurtulmasını bu kadar çok istiyor ?
Bahadırla yollarını ayıracak mı ?
Ya da en önemlisi Mete onlara yardım edecek mi ?
Bu soruların cevabını 23. Bölümde alacaksınız , o zamana kadar beklemede kalın .
&oy ve yorumlarınızı bekliyorum &

KuklacımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin