BÖLÜM 12:RÜYA GEZER

Start from the beginning
                                    

"Öğretmenlerinden öğrenecek bir şeyin olmayabilir. Sen de o zaman arkadaşlarından öğren Serena."

Sıktığım küçük yumruklarım ve çatmaktan canımı acıtan kaşlarımla bence dünyanın en mantıklı itirazını yapmıştım. Küçümsemem ve ukalalığım küçük bir kızın bedenine sığmayacak kadar fazla idi sanki.

"Onlar benim bildiklerimi bilmiyorlar. Okuyamıyorlar bile daha. Ne öğrenebilirim ki diğerlerinden?"

Beni yanına yaklaştırıp gözümün içine bakarak sanki dünyanın en büyük sırrını açıklar gibi konuşmuştu. O an onu anlamayacağımı bile bile anlatmıştı.

"İnsanı öğren onlardan Serena. Kitaplardan öğrenemeyeceğin tek şeyi. Onları anlamayı öğren, arkadaş ol, aralarına karış. Merak etme, sen her zaman kendi yolunu çizip başaracaksın zaten. Başarmak senin kanında var. Ama istiyorum ki, ben olmasam da, annen olmasa da, çıktığın yollarda hiç yalnız kalma. Ve bu, benim sana bırakacağım en büyük miras olsun."

Yıllar geçmişti ve ne yapmaya çalıştığını gayet iyi anlıyordum. Aklımın bana yeteceğini düşünüp, içime kapanık bir sosyopat olmadıysam bu yüzdendi . Eğer o gün bu kararı vermeseler, şu an bir üniversite yurdunda, gözlüklerim ve dağınık topuzuma taktığım kalemimle, altında kaldığım kitap yığınının arasında, tek arkadaşım pireli bir kediyle bitirme tezimi tartışıyor olmam muhtemeldi.

Ama bana denileni yapmıştım. Yıllarca sınavlar doldurmak zorunda olduğum birer kağıt parçası iken, dersler insanları tanımaya çalıştığım bir gözlem alanı olup çıkmıştı. Bir yandan içimdeki dinmek bilmeyen öğrenme hevesini doyururken, diğer yandan parmakla gösterilen o sosyal insanlardan biri olmuştum. Girdiğim ortamlarda herkesi tanırdım, herkes de beni tanırdı. Hiç kimse ile Colin kadar yakın olmayıp temkinli ilerlesem de, insan ilişkilerinde gayet iyi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirdim.

Gerçek manada onları tanımayı öğrenmiştim. Tamam belki yılların politikacısı dedem kadar bir insan sarrafı değilsem de onların bana asıl anlatmak istediklerini anlıyordum. İnsanlar çoğunlukla söylediklerini kast etmezlerdi çünkü.

Yıllar, başka şeylerin üzerindeki perdeleri de kaldırmıştı sanki. Belki de annem onun gibi olmamdan korkmuştu, dedem de annemde yaptığı hataları ben de tekrarlamaktan. Bir politikacı olarak sosyal etkileşimin önemini ne kadar iyi bilse de, kızı ile aralarındaki her şey gibi anlaşılan bu kısım da biraz eksik kalmıştı.

Hatıraları geride bırakıp önümdeki notlarla ilgilenmeye başlamadan önce, öldükten sonra bile elimi üstümde hissettiğim o adama sessiz bir teşekkür gönderdim. Acaba yanımda daha uzun süre kalsa, hayatımda daha neyi değiştirirdi diye düşünmeden edemedim.

***

Neredeyse 10 günlük koşuşturmaya mal olmuştu ama, işte bitmişti. Okumayı hedeflediğim bölümün bulunduğu en prestijli okula girmemi sağlayacak bir ön gösterim biletiydi elimde tuttuğum proje raporu. SAT* sınavını çoktan tam puanla vermiştim. Derslerim, öğretmenlerimin bildirdiği görüşler, St. Brillian'ın itibarı, katıldığım sosyal etkinlikler hepsi kusursuz olsa da bu yaşta o okulu hak ettiğimi kanıtlamak için bu proje raporuna ihtiyacım vardı.

Belki biraz geç kalmıştım ama malum sebepler yüzünden kaybolan zamanı telafi edebilmek için, kimi zaman birkaç saatlik uykuyla günlerdir bunu tamamlamaya uğraşıyordum. Tek yapmam gereken bunu danışman öğretmenime teslim edip, onun prosedürleri başlattıktan sonra olumlu olacağını umduğum sonucun gelmesini beklemekti.

Biyokimyada ilerleyip daha sonra da genetiğin karşı konulamaz derecede büyük ve büyüleyici dünyasına adım attıktan sonra Cal- Med'de* okumak gelecek planlarımın arasında yeri tartışılmaz ve en öncelikli hedeflerden biri haline gelmişti. Bu kararı verdikten sonra annem tahmin ettiğim gibi erken üniversiteye gitme fikrine ilk başta karşı çıksa da çılgınlık derecesinde bu konu hakkında çabaladığımı gördüğünde ikna olmuştu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 07, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DREAMCATCHER II MARVEL [TONY STARK]Where stories live. Discover now