DREAMCATCHER II MARVEL [TONY STARK]

BÖLÜM 9:BU HİKAYENİN SUÇLUSU

Gerçekten yoğun bir gündü. Neyse ki gecenin kalanını annemin yanında olaysız geçirmiş ve biraz dinlenebilmiştim. Andrew ve Colin de sabah erkenden bize damlamıştı. Ben bavulumu hazırlarken Colin tepemde son zamanlardakinin aksine neşeli bir gevezelik içindeydi. Ama ben aynı durumda değildim. Çünkü geldiğinden beri Belle'den bahsedip duruyordu. Sanırım bu sefer onun tüm dengesini bozmuştum. Onun gibi birinin sanki hayatında ilk defa kız görmüş gibi davranmasının başka ne açıklaması olabilirdi ki? Dinleyeyim, hevesini alsın diye bayağı bir sabrettim ama bu da tahammül edilecek gibi değildi.

"Buraya bana yeni kız arkadaşını anlatmak için mi geldin Colin? Tamam hafızam oldukça iyidir ama beynimde senin kız arkadaşlarından oluşan koca bir arşiv bulundurmak istemiyorum."

Alınmış gibi yaptı belki de gerçekten alınmıştı.

"Belle benim için farklı. Onu diğerleri ile aynı kefeye koymuyorum. Ayrıca kampüse geçmeden önce buraya uğradım, çünkü gitmeden önce seni görmek istedim."

Yüz ifadesinden bir itirafın gelmek üzere olduğunu hissetmiştim. Bu esnada onunla yüz yüze olmak istemediğimden bavulla ilgilenmeye devam ettim.

"Şu günlerde senin pek yanında olamadığımın ve seni üzdüğümün farkındayım. Ne desen haklısın. Ama elimde değildi biliyorsun."

Elimdeki kıyafeti katlamaktan vazgeçip öylece bavulun içine bıraktım. Soru sormamıştı ama gözlerinden bir cevap beklediğini anlamıştım. Colin dediğiniz hep gülmeliydi, hatta sizi sinir etmeliydi ama böyle özür diler bakışlarla karşınızda durmamalıydı. O yüzden tavrımı biraz yumuşatmaya çalıştım.

"Bak, senin adına gerçekten çok sevindim. Sadece şimdiye kadar bana birini böyle anlatmadığın için şaşırdım. Umarım o kız sana iyi gelir ve o özlediğim eski Cole olursun. Onu pek tanımıyorum ama... "

Sanırım oltaya yakalanmıştım. Cole son cümlemin adeta üzerine atlamıştı.

"Hayatımdaki iki önemli insanın birbirini tanımasını istiyorum Serena."

"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Cole. Seni temin ederim hiçbir kız erkek arkadaşının komşusu başka bir kızla tanışmaya can atmaz."

Hayır, bu şekilde elinden kurtulamayacaktım. Yanıma iyice yanaştı heyecanla bana itiraz etti.

"Lütfen, senin fikrin benim için önemli. Benim için yerinin bu kadar basit olmadığını biliyorsun. Hem Belle de seni çok sevmiş. Bana devamlı seni sorup duruyor. Ayrıca hala bana bir film sözün var unutma."

Zeka seviyelerinin ne olduğu önemli değil, erkekler kızlar söz konusu olduğunda saniyeler içinde geri zekalıya dönüşebiliyorlar. Bunun en büyük örneği hemen yanı başımda duruyordu. Şu sıralar tez için çok katmanlı bir şifreleme sistemi üzerinde çalışan Colin, bu kızın gerçekten beni sevip tanımak istediğine inanıyordu. Belle'in hakkını vermem lazımdı. Akıllı kız! Kim olduğumu, zararsız olup olmadığımı ve diğer ayrıntıları yakından incelemek istiyordu demek ki. Umurumda değildi. Bu tür saçmalıklara bulaşmamam gerektiğini bilecek kadar aklım başımdaydı.

Colin'in kalbini kırmadan bu işten nasıl sıyrılırım derken, telefondan gelen bildirim sesi bir kurtarıcı gibi imdadıma yetişti. Ondan yatağın öbür tarafındaki telefonu uzatmasını istediğimde, gayet doğal bir şekilde telefonu eline alıp ekran koruyucusunun şifresini girdi. Onun bu haline gözlerimi devirmekle yetindim sadece. Tamam Colin her şeyimi bilirdi ama bu tavırları yüzünden özel hayatım genel hayat olmuştu. Ve şu an diline düşmemi sağlayacak bir mesajı okuduğundan neredeyse emindim.

"Vay canına! Bu salağa ne yaptın da bu hale geldi?"

"Aslında pek salak sayılmaz ama neyse konumuz bu değil. Ondan  mesajla ayrılmış olabilirim."