BÖLÜM 12:RÜYA GEZER

1.2K 106 387
                                    

Dolabın kapağındaki boy aynasında kendime bakıp, normal bir okul üniformasına göre fazlası ile şık olan eteğimi düzeltirmiş gibi yaptım. Her şeyde olduğu gibi St. Brillian bunda da farkını göstermişti. Giymek zorunda olduğumuz bu tek tip kıyafetin göze hoş görünmesi için ellerinden geleni yapmışlardı en azından.

Her şeyin hazır olduğuna ikna olduktan sonra, abartısız topuklarımın boş koridorların sessizliğini bozmasına aldırmadan hızlıca yola koyuldum. Gün daha tamamen ağarmamıştı, yine de benim güne başlamam için en ideal zamandı.

Tony'nin beni okula bırakmasının üzerinden bir hafta geçmişti. Kaybettiğim zamanı telafi edebilmek için koşuşturduğum 1 koca hafta. Umurumda olan dersler değildi, sınavlar da. Yine de bu, geriden gelip hazırlamam gereken ödevler ve bir proje raporu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Günlerdir erken kalkıp geç saatlere kadar çalışarak epey bir yol almıştım neyse ki.

Kısa süreli bir yürüyüşün ardından nihayet, türlü çalışma alanları ve kütüphanelerin olduğu etüt kanadına varmıştım. Yerleşkenin bu bölümünde resim atölyesinden müzik salonuna kadar her alanda çalışma yapabileceğiniz bölümler mevcuttu. Sadece daha geniş çalışma olanağı sağlamak için spor salonları ayrı bir halde arkadaki ormanlık alana yakın bir şekilde konumlanmıştı.

Kütüphaneye geçmeden önce camın arkasında konsantre bir şekilde keman çalan Evelyn'i gördüm. Anlaşılan o da erkencilerdendi. St. Brillian'a daha bu sene gelmiş oldukça sessiz, kendi halinde bir kızdı. Çalmayı bırakıp aramıza döndüğünde dikkatimi çekip ona selam verebilmek için camı tıklattım. Anlaşılan bunu beklemiyordu ki olduğu yerde ürkekçe sıçradı. Ama beni görünce, yüzüne yerleştirdiği çekingen gülümsemesiyle yanıma geldiğinde o alışılagelmiş, kısa sohbetlerden birini yaptık. Ama çok uzatmadan ondan izin istedim. Gitmeliydim, boşa harcayacak vaktim yoktu.

***

Evelyn'le ayrıldıktan sonra kendime tenha bir masa bulup eşyalarımı yerleştirirken, azmin ve başarının sindiği bu duvarlarda gözleri gezdirdim. Dedemin ideallerinin vücut bulduğu ve onun temelini attığı bir yerdi burası benim için. Daha fazlası değil. Bazı zamanlar şu köşeyi dönsem onunla karşılaşacakmış gibi gelir, bu imkansız hayalin ihtimali bile gülümsetirdi beni.

Aslında lise denen prosedürü kafamda bitireli çok olmuştu. Öğrenmem gerekenden fazlasını öğrenirken doyumsuz ve talepkar olmuştum her zaman. Kendimi daima bir sonraki cevap için doğru soruyu* düşünürken bulurdum. Malum, yanlış sorularla doğru cevabı bulmayı beklemek ahmakların işidir derlerdi.

Ama yine de seviyordum bu okulu. Bugün burada yaşıtlarımla aynı şartlarda okumayı sürdürüyorsam sebebi annem ve dedemin yıllar öncesinde aldığı garip karar yüzündendi. İkisinin ortak bir karar alması heykeli dikilecek kadar önemli bir olaydı şu an bile bakınca. Ama ben anlamanın verdiği hazla gazı köklemiş, önüne bakmadan son sürat ilerlerken yılların tecrübesiyle Benjamin Sanders, saptığım yolu ve o yolun beni götüreceği yeri çoktan öngörmüştü. Dahası bir şekilde annemi de ikna etmişti. Karar verilmişti. Ne şartla olursa olsun yaşıtlarımla bir arada olacak, eğitimimi onlarla alacaktım.

Anneme itiraz edemeyeceğimden ağlayarak dedemin yanına koşup ondan yardım istediğim günü daha dün gibi hatırlıyordum.

"Ben çok sıkılıyorum, orada senin bana öğrettiklerinden fazlası yok."

Şaşkındım, hem de çok şaşkın. Çocuk aklım anlamıyordu. Daha çok öğrenmemden, sorduğu sorulara cevap vermemden mutlu değil miydi? Onun sevgisine güvenerek yaptığım bu şımarıklığa, dedem gülümseyerek ve anlayışla karşılık vermişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DREAMCATCHER II MARVEL [TONY STARK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin