Kafamı boyun girintisine sokup oraya küçük bir öpücük kondurdum. 'Çok çok üzüldüm.'

'Biliyorum' dedi bedenime sımsıkı sarılıp saçlarımı koklarken.

Aklıma gelen şey ile hızla kafamı kaldırarak, kendime engel olamamış ve bu romantik anımızı bölmüştüm.
Dobra bir şekilde 'Eğer onlar evlenmiş olsaydı , seninle akraba, hatta kuzen oluyorduk!' dediğimde bakışlarından kısa bir tedirginlik geçti. Sanırım onunda bir an aklından benim gibi akraba olduğumuz geçmişti. Bende bu durumdan rahatsızlık duymuştum.
'Şükürler olsun , ben sevgilim oluşuna memnunum' dedim boynuna sarılarak.

'Memnun musun?'

Sorusu ile ürperdim. Kolları beni biraz daha sardı. Sanırım ona karşılık vermemiş olmamdan bahsediyordu!

Yok , yok söyleyemiyordum. Nereden çıkmıştı şimdi bu takılma!

Bende ona sarılarak karşılık vermek ile yetindim. 'Evet ,çok memnunum.'

'Seni özledim' dedi birkaç dakika öyle durduktan sonra boğuk bir sesle.

'Yanındayım ya' dedim o bana ben ayaklarımızın altındaki manzaraya bakarken.
Elleri bedenimi okşayarak yukarılara çıkıncaya kadar özleminin o anlamda olduğunu anlayamamıştım.

'Ah!' dedim tamamen yaşadığım şaşkınlıktan meydana gelen bir nidayla.
'Biri görecek!'

'Burada kimse olmaz.' diye fısıldadı dudakları ile şakağımı okşayarak.

'Olmaz , yapamam ben' dedim tedirginlikle Aren'den uzaklaşmaya çalışırken.

'Arabaya geçelim o zaman' derken kendimi ondan uzaklaştırmama izin vermiyordu!

'Ay iyice çıldırdın sen bu akşam' dedim kendimi tutamayarak .
'Babam bana toparlan İzmir'e gidiyoruz dedi ya , eve gittiğimde canıma okuyacak.' 'Nasıl bu durumda bu kadar rahat olabiliyorsun , bir saat önce düştüğümüz durumu , hâlini hatırla. Şimdi ne değişti?'

Gevşekçe güldü. 'Babam aradı.'

'Yani?' dedim kaşlarımı çatarak.

'Konuşmuşlar, anlaşmışlar.' 'Sana hiçbir şey söylemeyecek.'

'Barışmışlar mı ?' diye sordum şaşkınlıkla.

Suratını buruşturdu. 'Sanmıyorum sadece sakinleşmiş olmalı.'

'Anladım' dedim. İçimde hala Aren'in bana her şeyi anlatmadığına dair hisler canlanmıştı şimdi. Ne konuşmuşlardı da anlaşmışlardı ki ?
Belki de o bilmiyordur ve ben Ekrem Bey'e sormalıydım. Sonuçta o henüz dünyaya gelmeden samimiyetleri varmış.
Babama da sorabilirdim ama benimle bu konu hakkında muhatap bile olacağını  sanmıyordum.

'Fazlası bizi ilgilendirmez , biz işimize bakmalıyız.' derken ani öpüşünü engelleyememiştim.

'Olmaz demedim mi ben sana?' dedim nefes almam için dudaklarımdan ayrıldığında.

'Bana naz ediyorsun.' dedi boğukça.

'Hayır naz yapmıyorum , babam evde bekliyor senin yaptığına bak!' dedim kızarak.

'Anlaşıldı , yine hayallere kaldık.'

'Aren!' dedim omzuna vurarak. Beni utandırıyordu!

'Peki tamam ,haydi seni evine bırakayım.' dedi pes edercesine.

Keyifle gülümsedim. Benim istediklerimin oluşu ne kadar da iyi hissettiriyordu.

Önümüzdeki yarım saat , yol boyunca mahmurlukla etrafı izlemiştim. Kendimi hem çok yorgun hissediyor hem de bu halde babamla nasıl karşılaşacağımı dert ediyordum.
Aren arabayı evimin önünde durdurduğunda stresim başlamıştı. Dalgınlıkla uzanıp yanağına kuru bir öpücük kondurdum. 'Yarın görüşürüz' dedim ve kapıyı açarak dışarı çıktım. Dalgınlıktan Aren'in herhangi bir tepki vermediğini bile anlayamamıştım. Nitekim üzerindeki gariplik uzun sürmemiş ve o da arabasından inerek geçmeye çalıştığım kaput önünde sıkıştırmıştı beni.
'Ne oldu?' dedim şaşırarak.

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin