Kızlara kısa bir bakış atıp kafamı iyice öne eğerek kalabalığin arasından sıyrılmaya çalıştım . Dikkatleri henüz üzerime çekmeden gitmeliydim buradan.
Onu bulup bu yaptığının hesabını soracaktım . Hışımla adımlarımı hızlandırdım . Söyledikleri kafama dank ettikçe daha çok sinirleniyordum .
Okadar insanı buna şahit etmeye nasıl cesaret etmişti .
Ben söylentileri kesmesini yada en azından hafifletmesini istemiştim , insanlara daha çok malzeme vermesini değil .
Kendi kendime söylenirken koşar adımlarla neredeyse çıkışa kadar ulaşmıştım .
Beyefendi , çalışır haldeki ferranin içinde camını açmış yavaş yavaş içtiği sigarasıyla usul usul beni izliyordu .
Bir an duraksadım . Kaşlarım çatıldı. Başkasını bekliyor olamazdı öyle değil mi ? Okadar rahat görünüyordu ki . Kesinlikle rezil olmak istemezdim . 'Sende keyfinden yanına gitmiyorsun ya' dedi iç sesim . Haklıydı .
Bakışlarımı yerden kaldırıp yüzüne sabitledim . Ne yapacağımı anlamaya çalışırken yüzü komik bir ifade almıştı .
Bakışlarım ister istemez kafasını bir sağa bir sola çevirip bizi izleyen güvenliği buldu .
Pekala , durum daha fazla garipleşmeden hareket etsem iyi olurdu .
Derin bir nefes alıp arada kalan kısa mesafeyi aştıktan sonra , kapıyı açıp kendimi arabanın içine attım .
Sanki herşey gayet normalmiş gibi duru bir ses tonuyla 'Neden bize bakıyor dersin? ' dedi .
Öfkeyle nefesimi verip -ne kadarını fark etti bilmiyorum- sinirle suratına baktım .
Sonunda biraz olsun etki etmiş olacak ki gaza basarak ilerlemeye başladık . Biraz diyorum çünkü yüzündeki tebessüm hala yerini koruyordu .
Hiç konuşmadan geçirdiğimiz bir on beş dakika kadar sürenin ardından daha önce hiç görmediğim bir lokantanın önüne park etti . Çalılıkların arasında tenha sakin bir yerdi .
'Aç değilim' dedim en uyuz ses tonumla .
'Görünüşe bakılırsa konuşmak seni acıktıracak.'
Yapmacık bir şekilde güldüm .
'Çok komik .'
'İyi, uzatmayalım .'
Bileğimi tutarak beni de kendisi ile birlikte içeri soktu . Kapıda duran garsona 'Siparişleri birazdan vereceğiz' diye onayladıktan sonra en arka tarafa ilerleyerek cam kenarındaki masaya geçtik.
Sandalyemi ters yöne sırtım insanlara dönük sadece onu görebileceğim açıya çekip beni oturttuktan sonra kendi tam aksine karşıma yerleşti.
Ben etrafımı süzerken beklenti dolu gözlerle beni izliyordu .
Boğazımı temizleyerek derin bir nefes aldım beni zorlayacağını şimdiden hissedebiliyordum . Bu etrafına yaydığı enerjiden kaynaklanıyordu sanırım .
'Ne düşünüyordun?' Diye başladım çünkü merak ettiğim amacıydı .
Kaşlarını çattı .
'Ne gibi ?'
Anlamamazlıktan geliyordu , bilerek .
'Bugün yaptığın da neydi ?'
'İstediğinin bu olduğu sanıyordum' . Ben masumum ifadesi takınıyordu .
'Yatak arkadaşlığım rolünden sevgilim olmaya terfi ettin.'
Sıkıntılı bir nefes verdim .
'Aramızda olan şey sadece tek seferlikti , neden bunu bu kadar büyütüyorsun?'
İnanamaz bir ifade ile yüzüme baktı .
'Tek seferlik olduğunu söyleyende kim?'
Güldüm .
'Ben!'
Eğlenen yüz ifadesi ile hafifçe gülümseyerek 'Sen öyle sanıyorsun.' Dedi .
Sinirlenmemek adına tekrar derin bir nefes almıştım. Birde bunu araya katarsak işin içinden çıkamazdım herhalde .
'Konumuz bu değil'. Dedim sıkıntıyla .
'Senden beni bu durumdan kurtarmanı isterken yaptığını kastetmemiştim ben.'
