[20]

7.7K 674 185
                                    


"İşin daha garibi, bir evin bir köşesinde
Bu sözcükleri ağ gibi ören o adam olmam."

Iseul'ün kollarından kurtulduğumda zar zor meydana doğru birkaç adım atabilmiştim. Yoongi'nin ateşten çıkması, amcasının Hoseok'u yaralaması, Yoongi'nin tamamladığı şiir... Tüm bunlar ne anlama geliyordu? Ve neden ne olduğunu bile bilmediğim şeyler beni korkutmuştu?

''Y-Yoongi!''

Beni duymuyordu ve şu an kılıcını sıkıca kavramış Yoongi'yle az önce sarıldığım Yoongi'nin aynı kişi olup olmadığını sorguluyordum. Onu daha önce de dövüşürken görmüştüm. Elbette buna şaşırmıyordum ama ilk defa onu gözü kararmış bir şekilde görüyordum.

''Şimdi insanlarına göster gerçek Yoongi'yi.'' dedi amcası kendi kılıcını kenara attığında.

Ne yapıyorlardı?

İkisi de kılıçlarını havaya kaldırdığında başımın döndüğünü hissettim. En son ne zaman bilincimi yitirdiğimi hatırlamıyordum bile. Iseul'ün beni tutacağını bildiğimden sendelememek için uğraş bile göstermeyip kendimi bırakmıştım.

...

Flashback

-Kihyun-


''Kihyun! Acele et!''

Son düğmemi de iliklediğimde odamdan dışarı çıktım. Erkek kardeşim merdivenlerin başında beni bekliyordu. Her zamanki gibi gereğinden gösterişli giyinmişti. Etrafı kibirle süzüyordu. Kardeş olmasaydık eğer bakışları bile ona yumruk atmak istememe sebep olabilirdi. Ve ne yazık ki kardeştik ve beden yaşça büyüktü.

''Sonunda gelebildin. Geç kalıp babamın nutuklarını dinlemek istemiyorum.'' dedi kolumdan tutup beni çekiştirirken.

Belli aralıklarla düzenlenen bölge toplantısına ev sahipliği yapıyorduk ve misafir olarak gelenleri, babamın yanında, kapıda karşılamamız beklenirdi. Tabi bunu ben de yapmak isterdim ama dün gece kör kütük sarhoş olmuştum. Bu halde erkenden kalkıp hazırlanmam nasıl mümkün olabilirdi?

Küçük bir kahkaha attı düşünceli halimi gördüğünde.

''Ne düşünüyorsun öyle?''

''Hiçbir şey.''

Kolumu ondan kurtarıp büyük salona girdim. Etraf fazlasıyla kalabalıktı ve tam dışarı çıkacaktım ki onu, bembeyaz elbisesiyle etrafındakilere gülümseyen yeni açmış bir çiçek güzelliğindeki genç kadını gördüm. Onu daha önce görmemiştim. Görseydim de unutmam imkansızdı. Adımı unuturdum ama bu güzel yüzü, bu güzel gülüşü unutmazdım. Davetlilerin arasından zor zor ona ulaştığımda kalbimin dışarı çıkacağını sanmıştım. O anki heyecanla elimi göğsümün sol tarafına bastırdığımı bile fark etmemiştim.

Şimdi o güzel tam karşımdaydı. Ve ben ne diyeceğimi bilmez halde ona bakıyordum. Birkaç dakika daha gülümseyerek bana baktıktan sonra ''Efendim?'' dedi. Bu bir soru cümlesi değildi ne yazık ki. Eğer güçsüz bir klandan geliyorsanız güçlü klanların üyelerine efendim ya da buna benzer kelimelerle hitap ederdiniz. Ve belli ki bu nadir bulunan güzel çiçek güçsüz bir klandan geliyordu.

''K-Kihyun.'' diyebildim sonunda önünde hafifçe eğilirken.

''Adım Kihyun.''

Leader - YoonminOnde as histórias ganham vida. Descobre agora