16. Her Zamanda "Sevmek"

7.3K 456 35
                                    

Elif

"Anıl, neden geldik buraya?"

Karanlık iskele ayaklarımızın altında uzanıyordu. Yanımızdaki deniz siyaha boyanmıştı ve dalgaların kıpırtılarıyla varlığını hissettiriyordu. Ay ince bir hilal şeklindeydi. Anıl'ın gözlerinin siyahını daha da parlaklaştıracak kadar ışık saçıyordu sadece. Onun gözleri ve yüz hatları dışında etrafımı görmekte zorlanıyordum. Rüzgar estikçe tüylerim diken diken oluyordu. Tüylerimi diken diken eden tek şey rüzgar da değildi üstelik. Buranın bizde bıraktığı anılar birer birer zihnimde canlanıyordu. Anıl'ın da gözlerinde alışkın olmadığım bir sakinlik vardı.

Anıl'dan ses çıkmayınca sorumu tekrarladım.

"Anıl, sana diyorum, neden geldik buraya?"

Sessizce cevap verdi, o kadar ki birazcık müzik sesi olsa duyamayacaktım onu. Neyse ki dalgaların hafif şırıltısından başka ses yoktu etrafta. Bizden başka ses çıkarabilecek birileri de yoktu.

"Ne oldu? Rahatsız mı oldun?"

"Biraz."

"Neden?"

"Karanlık ya ondan."

"Sadece o yüzden yani?"

"E-evet."

"Hmm..."

Etrafa bakınırken geriye doğru sendeledim. Az kalsın iskeleden aşağı yuvarlanacaktım. Anıl anında beni kollarımdan tutup kendine doğru çekti. Karanlıkta bir nefes mesafesi uzağımdaydı. Nefesini dudaklarımda hissedebiliyordum. İnce çizgi halindeki hilalin ışığı gözlerinden yansıyordu. Bir süre büyülenmiş gibi ona bakakaldım. Dudaklarına uzanıp onu öpmek istiyordum. Anıl bana doğru yaklaşmaya başladı. Yaklaştıkça ürperiyordum. Tam dudakları dudaklarıma değeceği anda buna dayanamayacağımdan korkup geri çekildim. Kollarından sıyrıldım. Sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya başladım.

"Peki sen beni neden buraya çağırdın? Ne konuşacaksın benimle? Bak hala Burak konusunda takılı kaldıysan..."

"Evet, hala orada takılı kaldım."

"Seni ne ilgilendiriyor ki? Neden bu kadar çok karışıyorsun buna?"

Anıl sinirle nefesini dışarı verdi ve karanlıkta zar zor seçebildiğim kadarıyla kaşlarını çatıp "Çünkü o bayıldığın Burak dingilin teki." dedi.

"Burak'a bayıldığım falan yok. Ben sadece seni seviyorum. Seni..." demek istememe rağmen beni engelleyen bir şeyler vardı. Gurur ve aşkımın karşılıklı olmamasının verdiği korku. Sevip de karşılık alamamak ama uzunca bir süre boyunca yorulmadan umut edip beklemek ne demek bilir misiniz? İşte ben biliyorum. Ondandır hissettiklerimi söyleyememem. Korkuyorum ve korktuğumu söylemeye de çekinmiyorum. Korkuyorum ve kaçıyorum. Yüzleşirsem eğer... Yüzleşirsem onu kaybedebilirim.

Hissettiklerim yerine "O senin düşüncen." demeyi tercih ettim.

"Emin ol doğru."

"Doğruysa doğru. Seni ne ilgilendiriyor benim ne yaptığım?"

Anıl bir an ne diyeceğini bilemeyip kekeledi.

3+2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin