"Her hikayenin bir başlangıcı ve bir sonsuzluğu olur."
* * *
Beyaz masumiyyetin rengiydi değil mi? Yağan kar mutluluk vericiydi.
Doğan güneş umut vaat ederdi bir zamanlar. Artık gelecek karanlık bir geceyi aydınlatmaya çalışan mum ışığı kadar silik...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dördüncü bölüm - Bilinmeyen
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bölüm şarkısı: İvan Torrent- Neon Paradise)
*Kelimerlere mezar olmuş dudaklara konuş diyemezsin...*
Yıllar, aylar, haftalar, günler, saatler, dakikakalar, saniyeler ve saliseler... Zamanı ölçmek için kullanılan basit kelimeler olsalar da hayati önem taşırlar. Bir saliselik bir fark birinin hayatını kurtarabilir, bir dakika daha erken davranmak felaketi önleyebilir.
Zaman öyle bir şeydir ki, bazen ilaç olur bazen de zehir.
Küçük bir yaraya zaman verirsen kabuk bağlar iyileşmeye başlar.
Derin bir yaraya vaktinde müdahale etmezsen daha da kanar ölümüne sebep olur.
İşin sırrı zamanı ayarlanabilmektedir. Zamanın nerde kısıtlı olduğunu nerde uzunca beklemek gerektiğini anlamak gerekir. Aksi taktirde 'her şeyin ilacı zamandır' kelimesinin suçlu gibi dar ağacından boynunda ip geçirilip sallanışını izlersiniz. Her şeye derman olan zaman size zehir olur.
Zamanın zehir olup içine aktığı, saliselerin bir biriyle acımasız duygularla yarışa durduğu o anlardan birine hapsolmuş gibi hissediyordu. Attığı her adım zamandan bir an çalıp ayakların geriye bıraktığı izlere saklıyordu. Sanki zaman bu şekilde kaybolan saliselerin aramakla kaybolacak, akmayı unutacaktı. Tabi uydurmaydı hepsi. Ne saliseler kaybolurdu ne de zaman akmayı unuturdu.
