KIŞ MASALI
Bölüm İki - Kurtar!
Huzura kavuşmuş ruhların mütemadi meskeni okyanus dalgaları ile dünyaya varlığını belli etmek için rüzgarla yarışa girmişti adeta o gün. Hava, günün güzelliğine gölge düşürmeyecek derecede hafif bulutluydu. Bulutların arasından sızmayı başaran inci taneleri gibi güneş ışınları okyanusun mavi sularıyla buluşuyor ve ahengle dansa eşlik ediyordu. Suya değen güneş ışınları geri yansıyor ve parıltılar sunarak meleğin gülümseyişine eş değer bir saflıkta manzara oluşturuyordu. Sanki okyanus üzerine binlerce inciyi tane tane özenle işlemişti birisi. Rüzgar bulutları yavaş yavaş kovalamaca oynarcasına önüne katıp okyanustan uzaklaştırırken okyanusun kokusunu kendisi ile beraber uzaklara taşıyordu.Dalgalanan okyanusun üzerinde boyutları ile okyanusa meydan okuyabilecek devasa ada şehri yüzüyordu. Şehrin her bir parçası gri ve siyah metalden yapılmaydı. Binlerce mürettebatı ile birlikte savaşçılara da ev sahipliği yapıyordu. En büyük özelliği ise koruyucuların ana üssü olmasıydı şüphesiz.
Parlak mavi okyanusun kalbinde ortaya çıkan koca kara deliğe benziyordu siyah ve griye bürünmüş Birlik Üssü. Bembeyaz bir kağıtta kara bir leke nasıl göze çarpıyorsa, bu devasa gemi de aynı şekilde okyanusun ortasında göze batıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paralelizasyon: Kış Masalı(Yakında)
Fantasy"Her hikayenin bir başlangıcı ve bir sonsuzluğu olur." * * * Beyaz masumiyyetin rengiydi değil mi? Yağan kar mutluluk vericiydi. Doğan güneş umut vaat ederdi bir zamanlar. Artık gelecek karanlık bir geceyi aydınlatmaya çalışan mum ışığı kadar silik...