38. Bölüm (Final)

76.7K 3.5K 1.2K
                                    

Not: Bu bölüm, POT'un son bölümü. Ardından ikinci kitaba geçiliyor. Fakat yorumları dikkate alarak ikinci kitaba da buradan devam etmeye karar verdim, böylelikle hepsini aynı yerden okuyabilirsiniz, çevrimdışı okuyanlar için de yer kaplamamış olur. Keyifli okumalar ♥

Nihan

Kendimi Teoman'a bıraktığım o andan sonra uyumuş; ama uykumu aldığımdan gecenin bir saatinde uyanmıştım. Yatağın içinde döndüğümden bağlanmamış sütyenim üzerimden çıkmıştı ve onu yatağın içinde bir yerde bulup aceleyle üzerime geçirmiştim. Teoman'ın yatağından çıkmış ve odasının hemen yanındaki banyoya girmiştim. Banyoda, duş başlığının karşısındaki aynaya omzumun üzerinden bakıp parmaklarımı, ulaşabildiğim kadar sırtımdaki dövmenin üzerinde gezdirmiştim. Ben sadece, ona bunu göstermek istemiştim ve böyle bir şey yaşanacağını hiç düşünmemiştim. Fakat o an, onu durdurmak da istememiştim. Dokunuşu, dudakları öyle güzel hissettiriyordu ki bunu istemediğimi söyleyerek ne kendimi ne de onu kandırabilirdim. Lanet olsun ki istiyordum, onu istiyordum. Ve bunu sanırım bedenim, çok bariz bir şekilde göstermişti. Ama sorun değildi, o da beni istiyordu. Ruhen ve bedenen.

Banyodan çıkıp kendi odama geçtiğimde onu yatağımda buldum. Yüzüstü yatmış, ellerini yastığımın altına sokmuş, yüzü yana bakar halde uyuyordu. Delice yattığından üzerindeki yorgan kaymış, yere düşmek üzereydi. Yorganı düzeltip yatağın kenarına oturdum ve onu izledim. Saçları dağılmıştı ve alnına düşüyorlardı. İçimde yoğun bir, uzanıp parmaklarımı saçlarında gezdirme isteği vardı.

"Beni izlemen hoşuma gitti," dedi birden, beni ürküterek. Sesi biraz uykulu, biraz da boğuktu.

"Ne zamandır uyanıksın sen?" dedim sinirlenmiş gibi.

Gözlerini açıp sol tarafına yattı ve bana baktı. Allah'ım, bu adam uykudan yeni uyanmışken muhteşem görünmek zorunda mıydı? "Bir süredir." Üzerimdeki bornozu fark edip gözlerini kıstı. "Banyo mu yaptın?"

"Hı hı," diye mırıldandım.

"Şükürler olsun, bu sefer banyoya girerken bornozunu almayı unutmamışsın," diye söylendi. "Giyinecek misin?"

"Hayır, bundan sonraki hayatımı bornozla geçirmeyi düşünüyorum." Elbette, giyinecektim, soruya bak.

Dudaklarını ıslatıp sırıttı. "Aslında benim başka planlarım var."

Gözlerimi devirip iç çektim ve yataktan kalkarak dolabıma yöneldim. Hâlâ beni izlediğini fark ettiğimde, "Arkanı dön, Teoman," diye uyardım.

Arkasını dönmek yerine, benim gibi iç çekip yüzünü yastığa gömdü. Dolaptan polar bir eşofman ve artık bana kısa gelse de hâlâ sağlam diye atmadığım yeşil bir sweatshirt çıkarırken, Teoman yastıktan dolayı boğuk çıkan sesiyle, "Yastığın sen kokuyor," dedi.

Elimde olmadan yeniden gözlerimi devirdim. "Birincisi; o benim kokum değil, şampuanın kokusu. İkincisi; orada ben yatıyorum, tabii ki yastığımda şampuanımın kokusu olacak."

"Off, Nihan. Seni ağaçlar mı büyüttü, anlamıyorum ki," diye söylendi, odun olmamdan dem vurarak.

"Aman, sanki seni pamuklar büyüttü."

Giyindikten sonra saç havlusunu başımdan çıkarıp havluyu kurusun diye dolabın kapağına astım. Saçlarım tamamen kurulanmamıştı, fakat şu an saç kurutma makinesini açmak da istemiyordum.

Teoman giyindiğimi anlayıp yeniden yan yattı ve gözlerini bana dikti. Yataktan kalkma gibi bir derdi yoktu anlaşılan. Yorganın ucunu kaldırıp yatağın boş tarafını göstererek, "Buraya gel," dedi.

Paralel Odalar Teorisi-Başlangıç Meridyeni Teorisi (Tabusal Teoriler 1-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin