8.Bölüm 'Çökelek!'

En başından başla
                                    

'İskooo! İskooo!'

Off hayır bu Ege'nin babası Ercüment amcandan başkası değidi. Ve tabii ki yanında Ege'de vadı. Ege babamla ve annemle tokalaşıp sarıldı. Sıra Deniz'e geldiğinde birbirlerine sıkı sıkı sarılıp durdular. Neredeyse ağlayacaklardı.

'Egeee! Seni çook seviyorum karşim, sakın beni unutma tamam mı?'

Ege'nin ise Deniz'den aşağı kalır bir yanı yoktu.

'Nasıl unuturuum seni Deniiz, bir daha sakın böyle şeyler söyleme, asla'

Konuşma öyle iğrenç bir hal aldı ki dayanamayıp sordum.

 'Siz GEY misiniz?!'

İkiside bana doğru dönüp gözlerini devirdiler. Deniz ise ukala bir şekilde

'AYY Irmaaaak! Sen ne kıskanç kızsın? Biz Egeyle artık kardeş gibi olduk diye kıskanıyorsun birde , kenafir gözlü senii'

Gözlerimi devirip arabaya bindim. Bir an önce buradan gitmek istiyordum. Ege'den uzak olsun yeter.Sonunda herkes arabaya bindi ve babam arabayı çalıştırdı Son bir kez arkama baktığımda Ege'yi gördüm...Umarım bu onu son görüşüm olur diye geçirdim içimden.

***

1 AY SONRA

Bugün büyük gün, sonunda okul açılıyor! Kahvaltı yapmak için mutfağa gittiğimde Deniz'İ sucuklu tostunu yerken buluyorum.

'Sabah sabah tost mu yiyorsun? Hemde sucuklu? OFF'

'Ne var kızım yaa, Türküz biz Türk!, göt kadar tabağa konfleks koyup onu mu yeseydim yani?'

Gözlerimi devirerek konfleksime süt  koyuyorum. Çekmeceden kaşık çıkartıp masaya oturuyorum ve yemeğe başlıyorum.Deniz ise tostunu bir lokmada yutuyor.

'Çabuk ol Irmak geç kalmayalım daha yeni gelen çömezlerle alay edicez hadi'

Evet bir lise klasiği, yeni gelen 9. sınıflarla yani çömezlerle alay etmek, hatta çömez şakası yapmak bir nevi geçen senenin intikamını almakta diyebiliriz. Ayakkabılarımızı giyiyoruz, biz okula taksiyle gitmeyi planlarken babam geliyor.

'Ben bırakırım sizi çocuklaar, hem az havanız olsun değil mi HEHEHEHE'

Ne yazık ki lisede, babanız ve anneniz sizi okula bırakıyorsa, havalı olamazsınız. Ama bunu babama anlatmak imkansız.Deniz atlıyor hemen

'Yok babacım biz taksiyle gideriz hemen'

Babam ise taksi lafını duyunca sinirleniyor.

'Ne taksisi lan, taksi kaç lira biliyon mu sen? Yoldan mı topluyoruz biz parayı, serseri herif!'

Deniz ise babamın bizi bırakmaması için daha bahaneler uyduruyor

'AAA ben taksimi demişim baba dolmuş diyecektim ben yok yok hatta halk otobüsü, en beleşi yani'

Babam ise ayakkabılarını giyip, çantasını aldı.

'Düşün önüme ben bırakıcam sizi'

Sonunda arabaya bindik ve babam saatte 10 km hızla arabayı sürmeye başladı.

'Babaaa az hızlı sürsene ya! Hadi hadiii! Kırmızı yanıcak kırmızıı az bas gaza! OFF'

Babam otobanda 120-130 ile giderken şehir içinde 30 u geçmiyordu. Bu da bizi, özelliklede Deniz'i deli diyordu.

'Babaa nolur ya az bas şu gaza, anneannem bile senden daha hızlı gidiyor nolur ya!'

Babam ise hiç bir değişiklik yapmadan aynı hızda arabayı sürmeye deva ediyordu. Dolmuşla 15 dakikada gideceğimiz okula , yaklaşık 45 dakikada gittik. Arabadan indik ve Deniz çantasından güneş gözlüğünü çıkardı.

'Deniz, n'apıyorsun sen?'

'AAA pardon unutmuşum, dur seninkini de veriyim'

Be şaşkın şaşkın Deniz'e bakarken, Deniz elini çantasına sokup bir tane daha çıkarttı.

'Hadii tak şunları tak! Benim kardeşimsin sen havalı olmak zorundasın'

Saçlarını eliyle yukarı kaldırıp bana döndü.

'Nasıl görünüyorum? Dur sakın söyleme çünkü harikayım HAHAHAH '

Okul bahçesine doğru yürümeye başlıyoruz. Bahçenini bir kısmını çömezler ve aileleri, bir kısmını son sınıflar ve bizimkiler oluşturuyordu. Haa tabii boş konuşan müdür yardımcısı Metin hocayıda unutmayalım.Biz Denizle okul bahçesinde cool cool yürürken yanımıza Gerizekalı Emir geldi.

'Günaaaydıın Çökelek kardeşler, nasılsınız?'

Deniz ise çocuğun üstüne atlamamak için kendini zor tutuyordu.

'Hadi canım hadi uzaa, ilk günden elimi kana bulayamam'

Emir ise yüzüne o gıcık gülümsemesini yerleştirip Atilla Taş'ın şarkısı olan Deniz'İn nefret ettiği Çökelek şarkısını söylemeye başladı.İşin daha da kötü yanı aynı Atila Taş gibi dans etmesiydi.

'GEEEEL ÇÖKEREK TEEK TEEK SEKEREEEK, BOĞAZINA DURSUUUN HAAAAM ÇÖKELEEEK!'

Deniz ise içinden belki bininci kez daha soyadımıza küfrediyordu.Hayır yani neden soyadı kanunu çıktıktan sonra bizim dedemizde normal insanlarınki gibi 'Yılmaz,Demir,Kaya' gibi soyadlar almadıda 'Çökelek' i aldı ki. O sırada Deniz dayanamadı ve Emirim yüzüne doğru bir tane yumruk attı.

'869 DENİZ ÇÖKELEK HEMEN ODAMA!!'

Bu ses Metin hocadan başkasının değildi.

B.A.LHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin