13.BÖLÜM - YENİDEN SEVDİR KENDİNİ

17.5K 1.3K 21
                                    

Sadece ellerini tutmaya geldim...


Kim olduğun


Kimin olduğun


Neyim olduğun önemli değil...


Sadece yüreğinle tanışmayı istedim...


Yeniden seni sevmek,


Yeniden beni sevmeni diledim.


-*-

Rüya esnedi, "Ay ben yatıyorum Beste. Çok yoruldum bugün her açıdan."


"Tamam tatlım haklısın, dinlen sen. İyi geceler."


"Sana da." Sonra durup arkasına baktı, "Sen? Uyumayacak mısın?"


"Yok ya, biraz daha oturur, uyurum."


"Peki. Sabah görüşürüz."


Rüya odasına gidince Beste gözlerini gökyüzüne dikti. Düşünceleri allak bullakken, şuan yüreğindeki hareketlenme, midesindeki o tanıdık his kafasını karıştırıyordu. Çınar'ın doğduğu gün aklına geldi. Ağrıdan çok yüreğinin acısına ağlamıştı. Ne de çok gözyaşı dökmüştü. Yanında onun nazını çekecek kimse olmadan hamileliği geçmişti. Kimse aşerdiğinde onun istediği şeyi saatlerce aramamıştı. Hoş öyle çok da aşermemişti. Belki de bu yüzden, nazını çeken biri olmadığından içine atmıştı tüm duygularını. Her kontrole gidişinin akşamı çikolatayla depresyon modunda ağlayarak geçiyordu. Derin bir nefes alıp bıraktı. O günler geride kalmıştı, düşünüp düşünüp kendini doldurup, ağlamaya gerek yoktu. Çok şükür sağlıklı bir oğlu olmuştu ve bugün tam bir yaşında olmuştu.


Başını aşağıya indirdi. Birden bir araba gördü. Kafesinin tam önünde, dışında da biri durmuştu. Karanlık diye seçemiyordu. Ayağa kalkıp, görmeye çalıştı, ama kim olduğunu göremiyordu. Deli cesareti gösterip balkondaki paspası alıp, aşağı indi. Kafenin çiçekli yolundan geçip, demir kapıyı açtı ve tam adamın kafasına paspası geçireceği an gördüğü kişi ile dolup kaldı.


Rüzgar da kadını görünce "Hey hey hey benim!" diye bağırıp, yaslandığı arabadan hemen kalktı. Beste'yi görünce içi titredi.


Beste ise hala şaşkınlıkla bakıyordu, ama içinde fırtınalar kopuyordu. Hatırlamış mıydı? Onun için mi gelmişti? İçindeki küçük çocuk umutla çırpınırken, Beste titreyen sesi ile "Neden geldin?" diye sordu. Vereceği cevaba öyle bir sarılmıştı ki, beklemediği bir cevap alırsa yere çakılıp kalacaktı.


"Ben... Selim senin burada olduğunu söyledi. Hastahaneden sonra hiç görüşemedik. Bilmiyorum. Görmek istedim sadece, merak ettim seni. Belki eski Rüzgar görmek istedi." Sonra kendi kendine güldü, "Selim'den yerini öğrenince kendimi tutamadım."


"Eski Rüzgar yok, eski Beste de... Şimdi lütfen buradan gider misin?" Ne aptaldı ama, Hatırlamıyordu.


"Beste biraz konuşabilir miyiz? Lütfen. Ben... Ben bilmiyorum, senden sonra-"


"Konuşacak bir şey yok Rüzgar. Sana Rüzgar bile diyesim gelmiyor. Seni tanımıyorum ve en kötüsü de ne biliyor musun? Eski Rüzgar dediğin kişi yıllar önce tanıştığımız o gün bile bana çok kibardı. Senin gibi beni hayatından kovmadı. Atmadı." Biraz bekledi ve daha sakin konuşmaya çalıştı, "Son gün... Sana konuşman için fırsat verdim ben Rüzgar, ama sen susmayı tercih ettin. Bende sessizliğinden aldığım cesaretle defolup gittim hayatından. Konuşsaydın, tek bir umut verseydin elime..." gözündeki yaşı fark edip, hızla sildi, "Gitmezdim."

RÜZGAR'ın BESTE'si / Y.S.S. I - FİNAL Where stories live. Discover now