Uçaktan inmiştik.Artık İzmir deydim. Bir an önce eve gidip yatmak istiyordum, çok yorulmuştum. Bizi bekleyen bir araba vardı. Eşyaların bazıları koyduktan sonra arabaya binip eve gittik. Vardığımız zaman evin baya büyük olduğunu, belkide bana büyük geliyordu. Aynı Güneşin Kızlarında ki evdi. Ama aynısı da değildi. Ev 2 katlı, havuzu ve büyük bir bahçesi. Manzara bakakalmışım ki annem hadi Begüm, demesiyle annemin peşinden gittim. evin içi de büyüktü. Merdivenler den yukarı çıkıp annem burası senin odan, dedi ve kapıyı açtı. Odamın kendi banyosu vardı. Ağzım dan bir anda huuu kelimesi çıktı. Bir okul müdürü bu evi nasıl alabilir diye düşünüyordum ama sesli bir şekilde söylemişim ki Ali abi bu ev aslında babasından kalmış. Bunu deyip annemle odalarına çıktıklar. Bende üstümdekileri çıkarıp kısa bir şort ve göbeğimi gösteren bir şey giyip, yatağa sırt üstü uzanıp tavana bakıyordum. O kadar yorulmuş olacağım ki uyumuşum. Saate baktığımda saat 4:30'du. Biz eve gelirken saat 2:50'di. Kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya inecektim ki Mertle odalarımızın aynı yerde olduğunu fark ettim. Mert üstünü çıkarırken kasları gözükmüştü. Bir anda aklımdan başka şeyler geçti. Kendime gelmem çok uzun olmadı ve direk bahçeye indim bir yere oturup manzaranın tadını çıkarıyordum. Bir anda telefonum çaldı ve Eda aradı ve onunla konuştuk. Benim İzmirde olduğumdan haberi yoktu Edanın. Eve gelmiş bulamayınca merak etmiş. Neredeyse 1 saatten fazla konuşmuşuz. Annem yanıma gelip haftaya nikah kıyılacağını söyle. Pek olumlu bakmasamda annemin mutluluğunu tabi kide isterim.
Akşam yemeğini bitirdikten sonra odama çıkmak için izin isteyip kalkarken Mert merdivenler deyken kolumdan tutup yarın benimlesin hazır ol seni bir yere götürcem deyip odasına çıktı. Ben daha bir şey diyemedim. Hafif bir gülümsemeyle bende odama çıkıp ne giyeceğime karar verdim. Bakalım yarın nereye gidiceğiz, elbisemi de ona göre seçmek istiyorum. Mert'in odasının önündeyken içeriden ahh diye sesler geliyordu. Merakıma yenik düşerek kapı deliğinden baktığımda o manzarayı gördüm. Mert 31 çekiyordu. Ben çok şaşırmıştım. Neyse deyip kendimi toparalayıp kapıyı çaldım ve girebilir miyim? dedim. O ''gel'' demeden içeri girmek istemedim. Kapıyı açıp içeri girdim. Yanına oturmamı istedi, bende oturdum. Yarın nereye gideceğiz? dedim. O da arkadaşı evinde parti yaptığını oraya ya gidicez dedi. Ben teşekkür edip tam çıkarken beni duvara yaslayıp...
