İkinci Kitap Çıktı!(Kesitler)

4.1K 315 86
                                    

Güneşin Aşık Olduğu Kız raflarda yerini aldı.
Büyük kitapçılarda bulabilirsiniz. Eger kitapçınızda yoksa siparis verin ki, Yayın Evimden temin etsinler.
İnternet üzerinden almak isteyenler yine bilindik sitelerde uygun fiyata bulabilir.
Kitapyurdu.com'dan temin eden okurlarımdab da bir ricam olacak.
Piyasa da, kitabın ve yazarın deger görmesi için ilk bakılan site kitapyurdu'dur. Orada listeye giren kitap, ülkr çapında da listeye girer. Bu yuzden oylamayı ve yorum atmayı unutmayın.

İkinci kitabın imzasını Ankara da ve Adana da verdim. Bol bol kucaklaştım ve mükemmel yorumlar aldım. İkinci kitaba olan bağlılığımın size yansıdığını görmek inanılmaz güzeldi.
Ve yorumlarınız...
Bana şevk veriyor. Final için böyle mükemmel yorumlar almak her yazarın isteğidir.

Dilerim finali bekleyen ve kitabı edinen tüm okurlarim böyle hisseder.
Eskiden buradan yorumlarınızı ve tepkilerinizi görebiliyordum. Şimdi sizden ricam okuduğunuz an bana mesajla veyahut etiketleyerek geri dönmeniz.
Tepkileriniz benim için çook önemli.

Nice kitaplarla görüşmek dileğiyle. Selam ve dua ile ^^

Şuraya da bir kesit bırakayım. Henüz alamayanlar için öngörü olsun :-)

Ama karısı onu terk etmemişti. Bir sedirde uzanıyor, uzun ve siyah kirpikleri solgunlaşan yanağını okşuyordu. Genç adam onu sobanın kızgın sıcağından koruyarak önünde diz çökmüştü. Ellerine söz geçirememiş olmalı ki, yanaklarını okşar olmuşlardı. Zarif burnunu, sivri çenesini, çökük yanaklarını ve kabuk bağlamış dudaklarını…
Genç karısı sıçrayarak uyanmıştı. Önce ona uzun uzun bakmış, gerçekliğini teyit etmek için dokunmuştu. “Sensin…” demişti o çatallı sesiyle. Özlem kokuyordu ses tonu… Ama gözleri… Aklı başına geldiği vakit ona bakışı… İşte o zaman kızılca kıyamet kopmuştu. Genç adamın göğsünü yumruklamış, kovmuş,bağırmış, ondan nefret ettiğini söylemişti.

...

Yaşlı kadın üzerine eğildiği donuk varlığı gözleriyle tarttı. Eğer yanında o beyaz cenneti taşıyor olmasaydı, kadının kör gözleri onu duyumsamazdı. Bu kızda ne vardı da tüm kurtlar bir anda şaha kalkmıştı? Onları dizginlemek hiç bu kadar güç olmamıştı.Bulanık gören tek gözü ve hassas elleriyle onu inceledi. Bir kız olduğu aşikârdı. Elleri henüz körpeydi. Soğuktan donan bacakları ise dinçti. Ciğerleri, bunca saat soğuğa dayanacak kadar tazeydi. Güçlü bir kızdı. Bir erkek çocuğu kadar güçlüydü. Ama bu güç bile onu hayatta tutmaya yetmeyecek gibiydi.
Yaşlı kadın onu kızağıyla kurtları ve tuhaftır ki o koca atın yardımıyla taşıdı. Sadık at, sahibinin yanından bir saniye ayrılmıyor, burnuyla yokluyor, soluklarıyla onun buz kesmiş bedenini ısıtıyordu.
Yaşlı kadın dinen karın ardından gökyüzüne baktı. Ay, bir inci tanesi gibi gökte sallanıyordu. Kurtlarının neden bu denli huzursuz olduğu anlaşılıyordu.
“Kurt’um…” dediğini işitti kadın, zayıf ve cılız bir sesin. “Kara Kurt’uma iyi bak Akkız…”
Yaşlı kadın homurdandı. Kırbacını havaya doğru şaklattı. Evine bir cenazeyle dönmek istemiyordu.

...

O bir kız çocuğu değil...” dedi Kara Bey mağrurca. Elleri karıncalanıyor, vicdanı ve öfkesi birbiriyle pekişiyordu. Karşısındaki adam acı çekiyordu. Acısının adı evlattı, sözleri bu yüzden böylesi keskindi. Ama Kara Bey daha büyük bir acı çekiyordu. Onunkinin adı ise özlemdi...
“O, benim kadınım.”

KIZIL KARDELEN(Yeniden Raflarda!)Where stories live. Discover now