Bölüm 8

1.9K 179 26
                                    

Sehun'un hastaneden çıkalı 2-3
Ay olmuştu ve durumu gayet iyiydi ve tabiki biz bu 3 ayda birlikte vakit geçirip sevgili gibi davranmıştık.

"O seni seviyor sende onu ee o zaman çıkıyorsunuz." dedi Lisa.

"Hayır tabiki tamam seviyorum ama çıkma işi yok." dedim.

Evet çıkma işi yoktu ki bu beni üzüyordu yani sevgili gibi davranıyorduk ama tam sevgili değildik.

"İlişkinize bir ad koymadınız mı?" dedi gülerek.

"Hayır." dedim.

Kapı tıklatılıp içeri Johnny girdi. O ne alaka diyorsanız kendisi ajanmış ve buraya atanmış ne tesadüf öyle değilmi? Johnny'e bakarken arkasında Sehunda vardı.

"Hoş geldiniz." dedim.

İkiside aynı anda birbirine nefretle bakıp "Hoş geldim." dedi.

"Otursanıza." diyerek karşılıklı oturuşlarını izledim. Johnny Sehunun tehlikeli olduğu söyleyip dururken Sehun Johnny sana ne derse desin inanma diyordu.

"Eun Jee rica edersem bana dosyaları verir misin, Cinayet dosyalarını." dedi Johnny Sehuna bakıp.

"Tabii." diyerek yerimden kalktım ve dosyaları alıp verdim. O dosyaları incelerken Lisa Lavaboya gitmişti. Sehun ise yanını patpatladı. Gülüp yanına oturdum.

"Bugün çok güzelsin." dedi.

"Ha yani diğer günler kötüydüm?"

"Hayır her gün güzelsin ama bugün sende bir farklılık var."

"Saçımı boyattım gerçi değişen bir şey yok güneşte renk değiştiren saçımı tekrar siyaha boyattım." diyerek güldüm.

Oda gülüp kolunu bana dolayıp kafasını omzuma koydu.

"Ben dışarı çıkacağım." diyerek odadan çıktı Johnny.

"Eun Jee her ne kadar söylemekten bıksamda John-"

"Sehun anlıyorum fakat  ben bir yanlışını görmedim hem ben sana güveniyorum." dedim.

Sehun güven kelimesini duyunca bakışları bir anlıkta olsa değişti.

"Bu zamana kadar kimse bana güvendiğini söylememişti." dedi burukça. Kollarımı ona dolayıp kafamı göğsüne gömdüm.

"Ben sana güveniyorum Sehun." Dedikten sonra cebinden  telefon çıkardı. Hiç beklemediğim bir anda fotoğrafımızı çekti.

"Ya sil bunu bune?!" dedim gülerek.

Sehun titreyince yüzüne baktım gözlerini kapatmış dişlerini sıkıyordu,

"Sehun iyi misin?"

"E-evet Lavaboya gitmem gerek." hızlıca dışarı çıktı. Peşinden gidince lavaboya değil çıkışa gittiğini gördüm.

"Yine başlıyor, hm dur saat 8'de bir cinayet vakası olucak." dedi ne zaman yanımda bittiğini bilmediğim Johnny.

"Ne saçmalıyorsun?"

"Hiç.. hiç birşey." diyerek elleri cebinde gitti.

"Johnny! Bildiğin bir şey varsa anlat! Gizli konuşma!"

Arkasını dönüp bana baktı sonra gülüp yanıma yaklaştı.

"Diyorumya dışarıdan ne kadar cesur ve güçlü olsanda, içeriden narin ve kırılgansın. sana bildiklerimi anlatsam bile bunu benden değil o kişiden duymalısın." diyerek gitti.

Bu çocukta bilmediğim şeyler vardı ve öğrenmekte ısrarcıydım.

¤

Saat 8 olmuştu, ve hiç bir şey yoktu. Sahi ona inanmışmıydım? Şaka gibi.

Oturduğum sandalyeden kalkıp kapıdan çıktım. Tek tük insanlar vardı. Normaldir çoğu yılbaşı tatili için ailesinin yanına  gitmişti. Gerçi yılbaşı geçeli 5 gün felan oldu.

Karakoldan çıktığımda kar yağıyordu. Montuma sıkıca sarılıp boş sokaklarda yürüdüm.

"Nolur yapm- AH!"

Duyduğum sesle korkudan yere düştüm. Kafamı vurmuştum. Etrafa korkuyla bakarken elimle kafamı tuttum kanıyordu. Bir bu eksikti!

Yerden sakince kalkıp sesin geldiği yöne gittim, ardı ardına silah sesleri gelince yere eğildim korkudan. Hiç bitmiyordu. Ben ilk defa bundan korkmuştum.

Aklıma Johnny'nin dedikleri geldi korkuyla kulağımı kapatıp bağırdım.

"YETER!"

Adam sanki beni duymuş gibi silah sesleri kesti. Yerimden titreyerek ilerleyip onlara baktım. Yerde kanlar içinde bir adam vardı ve onun önünde kapkara biri. Kafam zonklayınca elimle kafamı bastırdım.

"Beni buldun." dedi adam gülerek, sesi... tanıdıktı.

Kalbim korkuyla hızlıca atarken, adama bir adım yaklaştım.

"Hayır.. yaklaşma uzak dur.. sana zarar veremem." diyerek elindeli silahı yere attı.

"K-kimsin?" dedim ağlayarak.

"Beni tanıyorsun Eun Jee, fakat tanıdığını sanıyorsun." diyerek bana döndü. yüzü kapalıydı sadece gözleri görülüyordu.

Korkuyla geriledim, gözlerim sonuna kadar açılırken, ağlamamak için zor tuttum kendimi. Bu o olamazdı hayır Hayır o olamazdı...

'Bir gün ben bu dünyanın kahramanı olucam." dedi Sehun gülerek.

"Bende o kahramanın sevgilisi."

O dünyanın kahramanı olucaktı bir katili değil..

"Eğer o sana vursaydı, gebertirdim!"

"Sehun vurmadı ama! Şaka yaptı!"

"Senin hiç bir yerine zarar gelemez." diyerek sarıldı.

O bana zarar gelmesini istemeyen birisiydi, ama nasıl birinin canına kıyabilirdi...

"Şuna bak nasılda kızına bağırıyor tch!" dedim.

"Bizim bir kızımız olursa onun saçının bir teline bile zarar gelmeyecek."

Sehuna sıkıca sarılıp gülümsedim, ondan dünyanın en iyi babası olurdu.

O kızını bu kadar çok düşünürken nasıl başka bir çocuğum babasını öldürmüştü hatta daha fazlasını..

"S-sehun?"

Kısa olsu hemde bayağı fakat bundan sonraki bölüm final olabilir, ona daha fazla yazmayı planlıyorum ehü ehü oda en kısa zamanda gelicek çünkü aklımda ki kurguyu yazıp bitsin istiyorum yoksa sonra unuturum.

Monster💀 :: Oh Sehun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin