'Biliyordum , beni istediğini biliyordum!' dedi çukurlarını gözler önüne sermiş yüzüme bakıyordu.

Şu andan sonra asla bunun önünü alamam!
Bittim ben!

'Bursa'da gece söylediklerinde sahiciydin o zaman ?'
'Peki neyi bekliyoruz?'

'Neyi mi bekliyoruz ?' diye sordum alayla .

Bir anda yine öfkelenmiştim.

'Neyi beklediğimi sana söyleyeyim.'
'Etrafındaki kızların kaybolmasını bekliyorum ' dedim öfkeyle bağırarak.
'Sarışınmış , üvey kardeş Su'ymuş , okuldan köşede sigara içtiğin kızmış , sırada oturduğun kızmış , oymuş , buymuş!
'Tüm bunların bitmesini bekliyorum.'
'Ağzındaki gitmek lafının , düşmesini bekliyorum.'
'Eğer sonunda canı yanacak biri olacaksa o ben olmayacağım Aren!' dedim sesimin aksine omuzlarımı düşürerek.

Of , gerçekten acınasıyım !

Hiçbir şey demeden şaşkınlıkla bana bakıyor!

Öylece bir tepki vermesini beklerken sonunda yüzündeki ifadeyi toparlayıp konuştu .
'Hazırlan da seni kahvaltıya götüreyim.' dedi sanki demin hiçbir şey olmamış gibi .
Sanki tüm o şeyleri söylememişim gibi !

Yatağımdan kalkıp aynı sessizliğiyle odamdan dışarı çıktı.

Asıl umursamaz olan oydu işte . Yaptığına bak!
Biliyordum , niyetinin sadece hevesini almak olduğunu biliyordum!

Ama Bursa'da ve daha öncesinde yaşanan şeylerden dolayı tamam aşık olduğunu falan değil ama benden sahiden hoşlandığını düşünüyordum.

Ortaya çıkan Pollyanna tarafım tüm bu tepkileri şaşkınlığından dolayı verdiğini söylemekte diretiyordu.

Onun düşüncelerini bir kenara iterek , yatağımdan kalkıp hazırlanmaya başladım .
Her ne kadar öyle düşünmesem de kendime verebileceğim en iyi morali verdim.
Ben onu değil , o beni kaybeder!

Açlıktan karnım gurulduyor olsa da inadımdan bilerek çok yavaşça hazırlandım.
Kıyafetlerimi giydim , makyajımı yaptım ve odamı tek bir dağınık yer kalmayıncaya dek toparladım.
Biraz daha sonra benim artık odada durmaktan canım sıkılmıştı ama o bana mısın demiyordu !

Ne olursa olsun bir misafir olduğunu kendime hatırlatarak ve -artık midemin isyanlarına da dayanamayacaktım doğrusu- odadan dışarı adımımı attım.

Sessizce ilerleyerek holü geçtiğimde onu berjerlerden birine oturmuş düşünceli bir ifade ile karşısını izlerken buldum.

Kafasına takılan neydi acaba ? Benimle mi alakalıydı ?

'Ben hazırım, çıkabiliriz' dedim hafifçe öksürüp dikkatini çekmeye çalışırken.

'Olur.' dedi düz ifadesini bozmadan koluna almış olduğu mantosunu üzerine geçirdi .

Pekala!

Yaptığını tekrarlayarak bende üzerime mantomu geçirdiğimde evimden çıktık.

Sessiz araba yolculuğumuzun ardından deniz kenarında çok güzel bir restorana geldik.
Dışarıda hava oldukça esintili olduğu için içeride güzel bir yere geçtik.
İki kahvaltı menüsü siparişini verdikten sonra bana bakmadan etrafını incelemeye başladı .
Neden bana bakmıyor ?
Bu kadar abartılacak şeyler söylediğimi düşünmüyorum.
Neden böyle manasız davranıyor ?

KORحيث تعيش القصص. اكتشف الآن