¤ Sürpriz ¤

Beginne am Anfang
                                    

'Başka insanların evinde kalamazsın.'

Ha?

Yuttum. Canım canım arkadaşlarım yüzünden gelen tüm öfkemi yuttum .

'Ne yapmalıyım yani?' dedim derin derin nefes alıp verirken sakinleşiyordum .

'Benimle birlikte gelirsen olur ancak.'

Kesinlikle şaşırtmadı .

'Küçük ricamı kabul edersen seninle gelebilirim.' diye cevapladım .

Gerilen omuzlarını hareket ettirdi . 'Peki oynayalım bakalım , neymiş şu küçük rica'n?'

'Kızlar da gelecek.'

Ne bekliyordu bilmiyorum ama arkadaşlarımı isteyeceğimi beklemiyordu belli . Onun aksine ben oldukça iyi niyetliydim.

Bir on saniye kadar düşündü .
'Yanımdan ayrılmayacaksın.'

Oldu süs köpeğiydim ben zaten!

'Tamam' dedim sakince . Nasıl olsa her türlü ayrılacaktım yanından gezmeye gidiyordum sonuçta .

'Öyle ise oldu bil.'

Tam bir pislikti! Yapacağı işten bile değildi ama o yine de bilerek kendine pay çıkartmıştı .

Sinirleniyorum!

Bir hışımla masadan kalktım. 'İyi o zaman!'
Ancak bu kadarı geliyordu elimden , iyi bile sakin kalabilmiştim .

Son bakışımı da atıp saçımı savurarak yemekhane'nin çıkışına ilerledim .
Biraz abartıyorum ama hak etmişti ne yapayım .

Nereye gidecektik acaba ? Gideceğimiz yerde evi mi vardı ki beni de beraberinde götürüyordu ? O sırada aklıma sormak dahil gelmemişti.
Gitmeden evvel sormayı not ettim aklıma derse girmeden hemen önce .

Akşama doğru dersten çıktığımda otoparkta arabasına bakındım , fakat etrafta gözükmüyordu .
Biraz sonra kızlar da yanıma inince Yeşim'in arabasına geçtik . İkisinden de çıt çıkmıyordu tabiki . Çünkü konuşmam kötü geçtiyse eğer onlara patlayacağımı biliyorlardı.
Sanırım kötü geçmemişti . Yine hep beraber olacaktık işte . Onunla olmaktan zaten rahatsızlık duymuyordum .
İşte hiç şikayetsiz kabulümün temel nedeni buydu . Kendine de olsa bunu itiraf etmek öyle zor ki !
Bu sefer kızlara anlatmayacaktım . 'Abayı yaktın' tarzı cümleleri beni rahatsız ediyor dahası incitiyordu .
Yok öyle !
İlk itiraf eden o olacaktı , ben olmayacaktım işte!

'Kabul etti' dedim göz ucuyla öndeki ikisine bakarken .

'Nasıl?' dedi Yeşim şaşkınlıkla .
Umutsuzdu sanırım.

Bakışlarımı ellerime çevirdim . 'Rica ettim , kabul etti işte.'

'Emin misin?' dedi bu sefer Yeşim'den farksız Sena .

'Evet!' dedim iyice bastırarak .

Gerçi onların bir suçu yok tu Aren beklentileri bu yöne çeviriyordu ne yapsınlar.

Artık inanmış olmalılar çünkü Sena müzik açıp oynarken Yeşim de ona katılmıştı . Etrafa yayılan Adana merkez sözleri beni şok'a sokup ellerimle kulaklarımı kapatmamı sağlarken istisnasız Sena'yı elektrik çarpmış gibi oynatıyor Yeşim'i ise direksiyonu arada bırakmaya kadar götürüyordu .
Gözlerim daha çok acı çekerken kulaklarım duysun gözlerim görmesin diyerekten ellerimle gözlerimi kapadım .
Bir yandan da 'Acaba kendimi atsam kurtulur muyum?' diye düşünüyordum .

Sonraki hafta içi , bir de pazar günü olmak üzere kafamı tam anlamıyla kitaplardan kaldırmaya fırsatım olmamıştı . Quizlerim berbat geçtiği için vizelerde ekstra çaba harcıyordum .
Bir yanım Aren'i düşünüyor daha sonra endişelerim daha ağır basıyordu ve kendimi tekrar masa başında kitaplara gömülmüş buluyordum . Ki bu iyiydi çünkü mezuniyetim kaçınılmaz bir şekilde yaklaşmıştı . Bir de Aren'i istediğim zaman düşüncelerimden atabilmek beni rahatlatıyordu tabi .
Bunu becerebiliyor olmak henüz tüm evrenimi kaplamadığı anlamına geliyordu .

KORWo Geschichten leben. Entdecke jetzt