dedi.

Kendi silüetimin bu kadar korumacı olması hoşuma gitsede endişesine anlam verememiştim.

Merakla,

"Neden söz ediyorsun ?"

dedim.

O ise,

"Kasabada bir yer var. Ancak benim gibi güce sahip kişilerin görüp bulabileceği bir yer. Sürüklenmelerim sırasında bulmuştum. Ama tehlikeli..çok tehlikeli."

diyerek endişeli gözlerini bana odaklamıştı.

Ben ise,

"Anlayamıyorum neden tehlikeli ? Lütfen bana açık konuş."

diyerek konuşması için üsteledim.

Silüetim ise,

"Mezar taşlarından biri eğer ki orada gizlenmişse onu oraya koyan kişi daha doğrusu varlık benim gibi biri olmalı Arya. Girişi bir çok Robottan korkuluk koruyor ama içeriye sadece sayılı kişiler girebilir. Eğer taş gerçekten orada bir yerdeyse bu bir tuzak olmalı çünkü taş oraya boşa gizlenmiş olamaz."

diyerek titrek bir sesle kalakalmıştı.

Silüetimin söyledikleri beni germişti. Teyzemin bir işler çevirdiğini biliyordum. Taşı gizleyen o ise durum çok tehlikeli olabilirdi.

Fakat bir yandan da durum çok açıktı. Kasaba tehlike altındaydı. Burada ki canlıların hatta tanıdığımız insanların ölmesine izin veremezdim.

Tam silüetime cevap verecektim ki o düşüncelerimi okumuş olmalıydı, direk söze girdi ve,

"Anlıyorum ne kadar konuşursam vazgeçmeyeceksin. Çünkü ben sensin sende ben. Biz asla vazgeçmeyiz."

diyerek hafif sırıtmıştı.

Ben ise hafif gülümsedim ve,

"Yapalım şu işi."

diyerek silüetimi cesaretlendirdim.

O ise kafasını sallayarak beni onayladı.

Tam nasıl yapacağız diye silüetime soracakken, o aniden bedenime doğru yönlenip içime girdi. Bedenime girdiğindeyse kendimi inanılmaz güçlü hissetmiştim.

İçimde ki dizginlenemez ateş sanki tonluk güce ulaşmıştı. Avuçlarımdan yayılan ateşi hissedebiliyordum.

Bir kaç saniyelik sessizlik silüetimin sessizliğiyle son buldu,

"Arya şuan bedenindeyim. Burada kalabilmem ve senden kopmamam için fenere ihtiyacımız var. Ne yaparsak yapalım feneri korumalısın yoksa sana yardım edemem anlıyor musun beni ?"

dedi.

Kendi içimden bir ses duymak gıdıklanır gibi bir his vermişti.

"Evet."

diyerek silüetimi onaylamıştım.

O ise konuşmaya devam ederek,

"Birazdan bedenini kaplayarak seni bir zırh gibi koruyacağım. Gideceğimiz yer kasabanın altında ve oldukça tehlikeli bir yer. Oraya indiğimizde bedeninin kontrolünü bana bırakmanı istiyorum. Çünkü aşağıda ki şey pekte hoş bir ev sahibi olmayacak. Seni koruyacağım."

diyerek bir cevap bekliyormuşcasına duraksadı.

Ben ise,

"Korkmalı mıyım ?"

diyerek tedirginliği mi belli ettim. Bahsettikleri ürkütücü gelmişti.

Silüetim ise yeniden söze girerek,

MAHFİ BAŞLANGIÇWhere stories live. Discover now