Bora

B-17

Hani bazı sınavlarda tek bildiğiniz şey adınız ve soyadınız olur ya ben fizik sınavında onu bile bilmiyordum. İlk 15 dakika boyunca kağıda öylece baktım, kağıt da bana baktı. Fizik öğretmeniyse sıraların etrafında yüzünde hain bir gülümsemeyle dolanıyordu. 

"Geçme notu 50'ydi değil mi hocam?" Sınıf birincimiz oturduğu sıradan tiz bir sesle konuşmuştu. O bile 50'yi geçemeyeceğini düşünüyorsa biz sıçmıştık. 

Sınava odaklanmaya çalıştım. 15 dakika sonunda bir soruyu yarım yamalak da olsa yapmayı başarabilmiştim. 

Biz soruları çözerken dışarıdan bir kedi ciyaklaması duyuldu. Sınavı olan 10 saniyelik konsantrasyonum da bu şekilde kaybolmuş oldu. 

"Hocam izninizle ben bu kediyi gidip boğazlamak istiyorum." Muhittin sinirle kalemini kenara bırakarak ayağa kalktı. Hoca ona oturması için işaret verdi.

Fizikçinin suratında daha önce hiç görmediğim kadar piç bir ifade oluştu. "Halinize ağlıyor çocuklar, halinize." 

***

Okuldan sonra dershaneye gitmiştim. Eve geri döndüğümde saat 8.30'u gösteriyordu. Annemin hoşgeldin cırlamasını görmezden gelerek odama gittim. Odaya girer girmez de çantamı fırlattım. Babamın hemen salona gelmemi emreden sesini duyana dek de YGS test kitaplarımla seviştim. 

Babamın korkunç ses tonuyla ilgili bildiğim birkaç şey vardı. Biriyle kavga ettiğimi öğrendiğinde- genelde bunu suratımdaki morluklardan anlıyordu, ben hep dayak yerdim- sinirli ses tonunda kırılmışlığını da seçebilirdim. Oğlunun dayak yiyecek kadar pısırık olmasından utanıyordu.