B-10

70.5K 2.8K 299
                                    

Sahte Hemşire

Pazar günümün yarısını dershanede geçirdikten sonra enkaza dönüşmüştüm. Geometrici ödevi yığmıştı. Bir de Kimyacı derste uyuklarken beni yakaladığında fırçayı yemiştim. Annemi aramasını engelleyemeseydim büyük ihtimalle şu an odamda öylece oturmak yerine içeride nasihat dinliyor olacaktım. Ceza olarak da Berna'ya baktırırdı. Çam şeytanını bakmaktansa reel şeytanla karşılaşmayı yeğlerim. Çünkü Berna reel şeytana bile pabucunu ters giydirebilecek biri. 

Ve evet reel şeytan. Gerçek şeytan değil. Reel. Böyle daha kuğul duruyor. Yine evet, cool değil kuğul. Nedenini açıklamama lüzum yok. Anlamışsınızdır. 

Konuya geri dönelim.

Geometri testlerinden daha ancak birini bitirebilmiştim ki uykum gelmeye başladı. Berna'nın odasından yükselen keman sesi de bana hiç yardımcı olmuyordu.

Sandalyemde gerildim. Ayağımın tekini masanın üstüne koyacak oldum ki aniden devrildim. Tepetaklak aşağıya inmiştim. Kötü olan şey kafamı yatağın demirine çarpmamdı. Çığlığı andıran bir ses çıkardım.

Annem anında odaya daldı.

"Bora, oğlum iyi misin?" Hı hı tarzında bir şeyler mırıldandım. Annem kalkmama yardım etti. Ya da annelerim. Karşımda iki anne vardı. Çift mi görüyordum? Yalpaladım. Annem ayakta durmama yardım etti.

"Bora oğlum sen geri zekalı mısın?" Evet, soruyor musun?

"Anneaağ çok yorgunum." Annem beni yatağıma otutturup dolabımdan pijamalarımı çıkardı. Tişörtümü indirip pijamayı üstüme geçirdim. Annem suratıma mal mal baktı.

"Atlet giymedin diye oluyor bunlar." Suratıma atletimi fırlattı. Ona cevap verebilirdim ama verecek durumda değildim. O yüzden sorgulamadan dediğini yaptım. Beni yatağımın içine soktu. "Şimdi annen sana bir çorba yapar bir şeyin kalmaz.." Ağzım açık başımı salladım. Kafam anında yastığa gömüldü. Kendimi güzel rüyalar dizisinin içinde buldum.

Miranda Kerr ve Adriana Lima benim için kavga ettiler. Sonra Aysel geldi. Ben de Miranda ve Adriana dururken onu seçmeyeceğimi söyledim. Sinirlenip bana yumruk attı. 

O yumruğun gerçek olduğuna yemin edebilirdim. Çünkü kalktığımda karnıma yumruk yemiş haldeydim. 

"Eyşan Teyze ateşi var." Acayip tanıdık bir ses yanıbaşımdan duyuldu. Gözlerimi araladım. Aysel elinde dereceyi tutuyordu. 39.9'u seçebildim. Ancak net değildi.

"Ah yavrum." Annem yatakta yanıma oturdu. İnleyerek doğruldum. "Aysel sen şu çorbayı ona yedirebilir misin? Ben ezcaneye gidip ilaç alırım." Aysel kaseyi annemin elinden aldı. 

Bir dakika? Aysel mi? 

Aysel ağzıma yemeği tıktı. Gülümsüyordu. "Pijamalı çocuk hasta da olurmuş." 

Sonra uyandım. Rüya içinde rüya görmüş olmanın verdiği sersemlikle yerimden sıçradım. Gerçek dünyaya dönmek beni kendime getirmişti.

Amına koyim rüya mıydı şimdi o? 

Ağlayacak hale gelmiştim. Ciddili hüngür hüngür ağlamak istiyordum. Odamın kapısı aralandı. Annemin elinde tepsiyle içeriye girdi. Annemin ardından Aysel'in girdiğini söylemek isterdim ama giren kişi Efe'ydi. 

"La hasta mı oldun?"

İşte benim de şansım buydu. 

Annemin tepsiyi kucağıma bırakıp gitti. Efe yanımda durup salak salak espriler yaptı. Ben çorbayı bitirdikten sonra Efe'yle biraz ders çalı- Tamam, yalan söylemek yok. Oturup bilgisayar oynadık. Akşam Efe gittiğinde de geometri testlerimi bitirip kimya çalıştım. Bir tane de deneme sınavı çözdüm. 

BoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin