İ

247 35 7
                                    

Felsefe dersinde Öğretmen sadece saçmalıyor gibi geliyordu bana. Şu an yaşayıp yaşamadığımızı bilemeyiz diyordu kendi kendine ama valla da ben yaşıyorum yani , bu kesin di. Jimin nin boş ve biraz da sinirli bir  bakış attığını gördüm. Kimseye baktığı falan yoktu , kollarını birbirine bağlamış masasına boş boş  bakıyordu çatık kaşlar ile. Onun için çok endişeleniyorum.
Son konuşmamız iki gün önce olsa da kafamdan çıkmıyor du bana anlattıkları. Okul çıkışında bana gelmesini ne kadar ısrar etsem de , kafamı okşayarak gidiyordu. Eve mi gidiyor yoksa o adama mı gidiyordu bilmiyordum ve bu beni deli ediyordu. Kafasını kaldırıp benim , ona baktığımı gördü ve gülümsedi... Gülümsedi ama eskisi gibi değildi..

Buruk bir gülücük attım ama içim açıyordu ona baktığımda. Birşey yapmalıyım , birşey bulmalıydım.

"KAFANİ ÇALIŞTIR TAE!!!"

Sınıfın ortasında sesli bağırmış tım. Herkes bana bakıyordu anlamsız bakışlar ile , beni zaten deli sanıyorlardı. Kafamı yine arkaya çevirdiğimde Jimin yoktu.

📚📚📚

Spor dersine bayılıyordum çünkü en iyi becerdigim ders oydu. Sanki ders değilde oyun oynuyormuş gibi hissediyordum. Basketbol topunu önümde öylece sektiriyordum , Jimin aklımdan çıkmıyordu. Sınıftan hangi ara çıkmıştı ve nereye gitmişti. İyi midi şu an? Neden sınıfa geri dönmemişti ki ? Yoksa bir şey mi olmuştu ?

" AİİİŞŞŞŞŞ!!! "

sinirle topu sert bir tekme ile yükseklere fırlattım ve göz yaşı çenemden yere damlıyordu. Dizlerimin üstünde yere çokmuş , betona yumruk atiyordum. Neden bu kadar kalbim acıyordu Jimini dusu düşündüğümde ? Yoksa? O şuan ?

"MÜDÜRÜN ODASI!!! "

Son surat spor alanından koşup okula girdim. İnce koridor bana uzun ve sonsuz geliyordu. Şu an ona bir şey yapıyorsa kendimi tutabilir mıydım bilmiyorum. Okuldan atılırdım belki ama buna razıydım.
Kapıya vardığımda miğdemi bir bulantı sardı. İçeriye girdiğimde ne görecektim..
Hiç tıklamadan içeri patladım...

Jimin nin gözleri kırmızıydı..
Ağlamış mıydı?
O an müdürün yüzüne ilk defa bu kadar yakından baktığımı fark ettim.

" Ne var? "

" H - Hoca Jimini derse çağırıyor!"

" İki dakikaya gelir "

" T.. Tamam ben kapının önündeyim " diyerek kapıyı çarpıp dışarıda bekledim. Hızlıca çıkmamın sebebi o adamı gördükçe sinirlenmem di. Sinirleniyordum anca ama elimden hiç bir şey gelmiyordu , bu değişmeliydi.  Duvara yaslanmış bir şekilde kolunun içine ısırarak göz yaşları akıttım. Hiç hissetmediğim bir acı vücudumun her yerine yayılıyordu. Neden sevmediğim birine karşı bu kadar çok hissediyordum? Sevmiyorsam neden bu kadar çabalıyorum? Düşünüyorum? Kafa kınıyorum..ve en önemlisi sevmediğimi biri için neden ağlıyorum ?
Kapının açıldığını fark ettiğimde gözyaşımı silip sınıfa doğru yürümeye başladım. Arkadan Jimin nin ayak seslerini duyuyordum. Gözleri benim üzerime dikiliydi. Ruhumu parçalayıp bir çöpe basılmış gibi hissettim , daha fazla ağlamak istiyordum.
Sınıfın önüne neredeyse varmıştık , yarı yolda durdum ve hemen arkamda Jimin nin de durduğunu fark ettim. Aniden arkamı dönüp Jimin nin kolundan tuttum ve kendisini bana doğru çektim.
Sarıldım sımsıkı.
İlk başta elleri öylece havada duruyordu , şaşırmıştı ama daha sonra kolları ile belimi sardı ve sımsıkı sarıldı. Ağlıyordu.
Gözyaşları , gömleğimin yakasından içime içime akıyordu. Hem göğsümü ve aynı anda da kalbime deyiyordu gözyaşları sanki. Elimi başına koydum ve saçını okşadım. Turuncu saçı adeta bir bahçe gibi korkuyordu ve her ellimi arasından geçirdiğim de kokular burnumu sarıyordu.

📚📚📚

Okuldan çıkmak üzereyken Jimini gördüm. Yanına koşup yolunu kestim ve çantasından tuttum.

" Beni takip et " dedim.
" Bugün bende kalıyorsun "

" Olmaz "

Durdum ve duyması için sesli ve sınırlı bir şekilde " sormadım! " dedim.
Gülümsemişti yine eskisi gibi. Büyülü gülücüğü geri dönmüştü.

" Niye gülüyorsun ha!? "

" Bugün yine seninle yatabileceğime seviniyorum sadece! "

Omzuna hafifçe vurup elini tuttum ve arkamdan sürükledim. Dakikalarca tutuşan ellerimiz ter içinde idi ama ikimiz de bırakmıyorduk. Kapının önünde anahtarı deliğe soktuğumda nefesini ensemde hissediyordum. Tüylerim dik dik oldu ve bir anlık kapıyı açmakta zorlandım.
Şimdi ve şu anda arkamı dönersem , geriye gidilemeyecek bir şey yapabilirim diye geçiriyordum aklımdan. İçeriye giri girmez beni çok büyük bir istek sardı ve hemen lavabo ya koştum.
Aynada kendime bakışlar atıyor , neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ne kadar çok soğuk su çarpsam da yüzüme , işe yaramıyor du. Derhal soyunup duş' a girdim.

" Taehyung? "

" Efendim? "

" Ben yatıyorum "

" Iııı!! tamam "

Duş ta bir beş on dakika daha fazla oyalanmaya çalıştıktan sonra sessizce kapıyı açıp çıktım. Gözlerimi yatak odadan ayıramıyordum ve içeriye girdiğimde Jimin yatağın üzerinde beni bekliyordu. Gözlerimin içine bakıyordu sadece. Pantolonu hariç , üstünde bir şey yoktu , kaslarını teker teker sayabilirdim ve güzel yüzüne baktıkça içim delileniyordu.

" N- Neden Yatmadın? "

" Şey.. pantolonunu fermuarı takıldı.. "

Neler oluyordu? Benden mi yardım istiyordu? Ne saçma bir soru sanki başka biri varmış gibi benden hariç. Kendime ' ABARTMA TAEHYUNG!' diyordum defalarca. Sonuçta böyle bir şey erkekler arasında utanılacak şeyler değildi. Erkekler aynı yerde ... Çıplak ... Duş bile yapabilirdi..
Bunu düşünürken  ,  spor dan sonra kimse duş kabinlerine gelmeden hemen yıkanıp çıktığımı hatırladım. Ben normal değildim.. Yoksa ben gerçekten erkeklerden mi hoşlanıyorum?

Öne doğru yavaşça adımlar atıp , Jimin nin önünde diz çöktüm. Elleri ile döşeğin kenarından tutunuyor ve yukardan bana bakıyordu. Fermuarı aşağı yukarı oynatıp , arasına sıkışan kotu kurtarmaya çalışıyordum. Ne kadar dikkatli yapsam da çünkünü hissediyordum lanet olsun.
Kollarımı yukarda tutmaktan agrıtmıştım. Kısa durakladığımda..

" Bir şey sorabilir miyim Tae? " dedi kısık bir ses ile. Bense sadece yukarı bakıp kafa salladım.

" Hiç bir erkekle yatın mı? "

Kafa salladım iki yana.

" Sen? "

Kafasını salladı bir sağa bir sola.

" Denemek ister misin? "

Böyle bir soru sorması ile benim içimde bir patlama gibi bir şey olmuştu. Tam olarak o patlıyan şey pantolonumun içinde idi. Yarı ayağa kalkıp yatağa çıktım ve Jimini altıma aldım...
Ne yaptığımızı düşünmedim , hiç bir şey düşünmedim..
   

Heart To Heart : Vmin Where stories live. Discover now