E

348 36 1
                                    

" iyi ozaman"
Bunu söylediğime neden pişman olmuştum ? Hoşlanmıyordum erkeklerden tabiki de ama bunu söylemem sanki yanlış olmuştu. Kalbini kırmış mıydım acaba?
Off Bana ne..
Yataktan kalkıp banyoya girdi. Arkasından baktığımda bile çok farklı hissediyordum. Belki de ilk öpüştüğüm kişi o olduğu için böyle hissediyor dum.. olabilir mi?
Havaya bir kaç tekme attıktan sonra ses çıkarmadan bağırıyormuş gibi yaptım , belki işe yarardı ama yaramadı. Hala bir şey canımı sıkıyordu , miğdemi bulandırıyordu.
Jimin banyodan , bornoza sarılmış bir şekilde çıkınca ağzım açık kaldı..
Benimle alakalı falan değildi bu kesin , kendisine ağıt bir çekiciliği vardı. Bir erkeğe göre fazlasıyla güzel di. Gerçekten abartmıyorum!
" Üstünü giyinmeyecek misin?" diye sordu yüzünde küçük bir tebessüm ile. Onunda en az benim kadar utandığını anlamıştım.
" Kalkasım yok "
" Hadi ama " diyerek kolumdan çekti.
Zorla yataktan kaldırdı beni , yüzümü banyoda yıkadıktan sonra evde giyindiğim tişörtü ve pantolonu üstüme çektim.
Çaktırmadan jimine baktığımda yüzünde mutsuz bir ifade fark ettim. Üzüldüm. Gerçekten üzüldüm.. ama neden? Onu doğru düzgün tanımıyorum bile. Kendime yumruk attım.
" Ne yapıyorsun ?"
Şaşkın bir şekilde bana baktı. Kendime vurduğumu görmüş olmalıydı. Neyse artık deli olduğumu da öğrenmiş ti.
" Kendime vuruyorum "
" Neden? "
" Canım istedi "
Kahkaha attı.
" Gerçekten çok eğlenceli sin.. ve tatlı."
Tatlı mı? Kendimi aptal ve bazen de yakışıklı olarak görüyordum ama tatlı? Tatlı olmaktan çok uzaktaydım.
" Kahvaltı ? "
" Ne ?"
" Aç değil misin ?"
Kafa salladı , tabiki aç tı.
Üzerimzi giyindikten sonra yakında bir lokantaya girdik.   
İçerisi acı acı Kimchi kokuyordu , ağzım sulandı.
İki tane kos koca Ramen geldikten sonra ikimizde hic konuşmadan yedik. Aramızdaki sessizlik çok rahatsız ediciydi. Konuşmuyorduk ama neden?
" Konuşmuyor sun"
Gülümseyerek kafa salladı sonra devam yemeye başladı. 
" Peki ozaman , birlikte oturmanın anlamlı da yok " diyerek kalktım ve lokantada çıktım.

📚📚📚

Sabahın köründe okula gelmenin amacı neydi ki? Dışarısı hem buz gibiydi hem de güneş daha açmamıştı bile!!!
Sınıfta herkes birşeyler konuşuyordu başkasıyla , bu saate nereden alıyordu bunlar bu enerjiyi çok merak ediyordum açıkçası. Kafamı masama gömüp uyumaya karar verdim. Kesinlikle en mantıklısını ben yapıyordum şuan.     
İçeriye öğretmen sesli adımlarla girdiğini duyunca doğruldum , sonuçta ağzıma sıçmasını isteyecek kadar mallaşmamıştım.
Arkamı dönüp Jimin nin sırasına baktım , gelmemişti. Bana ne ya!!!

Bana ne dediğim halde ders boyunca Jimin nin gelmediği kafamı kurcalıyor du. Neden gelmemiş ti ki? İyi miydi ? Yoksa bana kızgın olduğu için mi gelmemiş ti? Off!! Bana ne!!!
Dersi dinliyormuş gibi yaptım ama aslında sadece boş boş öğretmene bakıyordum. Gerçekten boş bakıyordum , hiç bir şey düşünmüyordum. Zil sesini duyu duymaz sınıftan dışarı fırladım.
Sonunda eve gidebilirdim.
Eve uğramadan bir kaç yiyecek satın almaya gittim küçük bir dükkan dan. Yolda iki yaşlı amca eski bir televizyon dan maç seyir ediyorlar dı. Arkalarına dikilip bende seyir etmeye başladım. Aslında hiç meraklı değildim maça ama yinede bakması zevkli oluyordu.
" Evladım sıcak birşeyler içmek ister misin ? "
" Hayır amca sağ ol , ben gideyim artık "
Beni arkada fark etmediklerini sanmıştım ama demek ki o kadar da kör değiller miş. Yüz seksen derece eğilip yaşlılardan vedalaştım ve evime doğru yürümeye başladım. Neredeyse güneş batıyordu artık. Kendimi kaptırmışım oyuna.
Yokuş aşağı giden merdivenlerden yavaş ca aşağı indim. Her taraf buz tutmuştu ve burda kayarsam , hayatımın sonuna gelmiş olurum diye düşündüm. Kapıma fazla yaklaşmadan birini gördüm. Diz çökmüş oturuyor du , yoksa yerde mi oturuyor du? Biraz daha yaklaştıktan sonra olayı anladım. Çantamı yere atıp Jimin nin yanına koştum. Önüne diz çökünce yüzü kan içinde olduğunu fark ettim.
Bana gülümseyerek.
" Seni bekledim şaşkın " dedi ve bayıldı..

Heart To Heart : Vmin Where stories live. Discover now