21 ♣

386 35 84
                                    

Merhaba arkadaşlar. Aslında bölümü geçen hafta paylaşacaktım fakat hafta sonum hiç planlamadığım bir şekilde geçti. Yurda da laptopu götürmemiştim, telefondan bölüm paylaşamıyorum çünkü Wattpad bölümü tam paylaşmıyor. Mecburen bu haftayı bekledim. Bu haftada çok yakınımızın bir düğünü olunca bu saat oldu bölümü koyalı. O kadar yorgunum ki, 3 gündür doğru düzgün uyuyamadım. Bölüm kısa gelmiş olabilir, yurttaki düzenim oturana kadar biraz maruz görmenizi istiyorum beni. Başka bir şehir, farklı bir ortam, ders temposu o kadar yordu ki beni, şu iki haftada sadece 3 sayfa kitap okuyabildim; düşünün durum o kadar vahim.:D Neyse efenim, sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Bu bölüm @brain_eaters için. İthaf istiyorsanız yorumda belirtebilirsiniz.

Seviyorum hepinizi.:3

21 ♣

Yağız'ın sorusuyla panik dalgası vücudumu esiri altına almış, kalbimin normalden daha hızlı atmasına sebep olmuştu. Onunla daha fazla konuşmamam gerekiyordu fakat o; verdiğim karara inat, birkaç günün ardından tekrar karşıma çıkıp yanıma gelmişti.

Yağız, ikinci kez ''Bu kim?'' diye sorup kaşlarını çatarak bana bakmaya devam ederken her seferinde daha da hızlı atan kalbim ona cevap vermemi engelliyordu. Aklım darmaduman olmuştu. Mantıklı hiçbir şey düşünemiyor, olayı sindiremiyordum. Yağız her ne kadar peşimi bırakmayacağımı söylemiş olsa da, son birkaç gündür ne benimle konuşuyor ne de karşıma çıkıyordu. Aynı sınıfta olduğumuz için arada göz göze geliyorduk, hepsi buydu.

Şimdiyse yanıma gelip Akın'a 'bu' diye hitap etmişti. Belli ki yanımda tanımadığı birini görmek onu sinirlendirmişti zira Akın'a olan bakışları son derece korkunçtu. Bir şeyler söylemem için ısrar eden bakışları tekrar beni bulduğunda duruşumu dikleştirip mesafeli bir sesle ''Seni ilgilendireceğini pek sanmıyorum.'' dedim. Ağzından beni tasdiklemediğine dair birkaç homurtu çıkardı ardından bana doğru bir adım attı. ''Tam olarak beni ilgilendiriyor,'' Sesi öylesine sert ve sinirli çıkmıştı ki, hiç düşünmeden birkaç adım geriledim. Şu an, kesinlikle kırmızı görmüş boğa gibi öfke saçıyordu.

Akın, elini Yağız'ın göğsüne koyup bana doğru adım atmasını engelledikten sonra beni arkasına aldı. Yağız'ı ilk kez görüyordu ve haliyle hesap soran tavrı onu da germişti. ''Kamelya, seni ilgilendirmiyor diyorsa konu kapanmıştır, aslanım. Daha fazla ortalığı germenin manası yok.'' Yağız'ın aksine Akın'ın sesi gayet sakin çıkmıştı.

Yağız yeterince kıskanç biriydi, elbette davranışlarını normal karşılıyordum fakat bu sadece sevgili olduğumuz dönemi kapsıyordu. Ayrılığımızın üzerinden bir ay geçmesine rağmen, hiç çekinmeden yanıma gelip hala etrafımdaki insanları bana sorması pes etmediğinin kanıtıydı.
Yağız, Akın'a aldırış etmeyip elini göğsünden çektikten sonra gözlerini benimkilerle buluşturdu. ''Kamelya son kez soruyorum,'' deyip işaret parmağıyla Akın'ı gösterdi. ''Bu kim?''

Alnında beliren damarlar sinir kat sayısının tavan yaptığını gösterirken konuyu kapamak adına ''Arkadaşım,'' dedim yüksek çıkan sesimle. Ardından ciddi yüz ifadesiyle Yağız'a bakan Akın'ı sırtından yürümesi için ittirip Yağız'la göz göze gelmeden, ''Bu kadarı senin için yeterli.'' dedim.

Akın, tüm çabalarıma rağmen benden sıyrılıp Yağız'ın bir şey demesini bekledi. Az önceki sakin halinden eser yoktu. Tek elini yumruk yapmış, sanki kavgaya hazır olduğunu Yağız'a göstermek ister gibiydi. Şu an, en son istediğim olaylar arasında kavga etmeleri bile yoktu! İkisinin de benim yüzümden zarar görmesini asla istemiyordum fakat birbirlerine öldürecekmiş gibi bakmaları bunun kaçınılmaz olduğunu gösteriyordu.

Aşkın Unutulan KısmıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin