Not;

909 49 20
                                    

Merhabalar. 

Tüm samimiyetimle size bir açıklama yapacağım. Ön yargılı olmadan okursanız, çok minnettar kalacağım. Bu kararı son bölümü yazmadan 3-4 gün önce aldım. Kendi açımdan iyi, belki hikaye açısından kötü bir karar aslında. Dolayısıyla sizler için de.

Yaz, benim için gerçekten kötü geçiyor. Yaz yaz gibi değil, hala okul döneminde gibi hissediyorum kendimi. Aslında 12. sınıfa geçen birinin yapması gereken bu. Günümün belli bir kısmı ders çalışmakla geçiyor ve ben bu tempoya hala alışmış değilim. Her şey alt üst olmuş durumda. Özel hayatım, uyku düzenim ve hatta ders düzenim. 

Yazmaya ara vereceğim. Belki de bir daha hiç yazmam, bilmiyorum. Şu anlık en mantıklı olanı ara vermek gibi duruyor ama seneye ne olur bilemiyorum. Hikaye ne olacak diyorsunuz, biliyorum. AUK benim için gerçekten bir dönüm noktası. Sizleri o kadar çok seviyorum ki... Ama şartların bunu gerektirdiğini düşünüyorum. Diyeceksiniz, bari haftada bölüm yayımla. İnanın olmuyor, beynim o kadar karmaşık ki... Dersten başka bir şey düşünemiyorum. Zaten yaz bittikten sonra burada olmayacağım, sadece ayda bir gelirim diye düşünüyorum. Zaman ne gösterir bilinmez ama böyle planladım, bakalım. 

Şimdi bana içinizden kızıyorsunuz, hatta belki bunu yorumda da dile getireceksiniz. Korkaksın, pes ettin hemen diyeceksiniz. Zaten bekliyorum da bu tür şeyler. Dışarıdan nasıl bir izlenim bıraktığımı az çok tahmin edebiliyorum. Her türlü şeye kendimi hazırladım ve kararlı olmak zorundayım, arkadaşlar. Bu benim geleceğim... 

Bu yaz çok farklı olacak diyordum, hikaye için. Hemen bitireceğim diyordum. Aklımda o kadar güzel şeyler beliriyordu ki. Bunları düşünmeye zamanım bile olmuyor şu son günlerde. Hikayeye ne kadar çok yönelirsem, kendimi o oranda suçlu ve kötü hissediyorum. Her şeyden bir fedakarlık yapmak zorundayım. Bir bölüm yazmak yaklaşık 9-10 saatimi alıyor. Bu dersler açısından çok büyük kayıp. Ve evet, anladığınız üzere üniversite sınavlarını belki de haddinden fazla önemsiyorum. Neden bunları anlattın diye sorarsanız, size bir açıklamayı  borç bildim. Ne kadar bir çoğunuz sessiz olsa da :)

Velhasıl kuzularım, ara veriyorum. Kafamı ne zaman toplarım bilmiyorum, her şey muallakta şuan. Yaza bomba gibi gelebilirim de, yazma defterini  kapatabilirim de; inanın bilmiyorum. Söz vermek istemiyorum size. Hikayeyi ya taslağa alacağım ya da böyle kalacak, henüz buna karar vermedim. Eğer okurum arada hasret gideririm diyorsanız, taslağa almam. Yok eğer, sana güle güle diyorsanız da; size de güle güle. Her şey için çok çok teşekkür ederim, inanılmazsınız. Hala beklerim diyorsanız da gerçekten minnettar olacağım size. Benim için gönderilmiş büyük nimetlersiniz. Buraya kadar okuduğunuz için de ayrı ayrı gözlerinizden öperim. 

Görüşmek üzere,

 Hoşça kalın...

Aşkın Unutulan KısmıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin